Selamunaleyküm Canlar 😘
Evet uzun bir aradan sonra tekrar birlikteyiz.
Teknik bir arızadan dolayı bir müddet wattpette değildim. Şaka yapmıyorum gerçekten teknik bir arıza yaşadım. En sonki bölümden yaklaşık iki gün kadar sonra telefonum bozuldu.
15-20 gündür yarı ölü yaşıyorum. Bir hafta önce tamir oldu ama bu sefer de vize haftam olduğu için yeni bölümle ilgilenemedim.Sizleri çok özledim. Bölüm yazmayı ve sizlerle sohbet etmeyi çok özledim. Özlemi bitirmek için vizem biter bitmez size bölüm atıyorum.
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum (özellikle satır arası yorumlarınızı bekliyorum)
Keyifli okumalar 💞
Yalan... Niye söylenirdi? İnsan gerçekleri söylemek yerine niye yalan söyleme gereği duyardı? Tamam... Gerçekler bazen acıtırdı ama bu illaki insanların yalana sığınmasını mı gerektirirdi? Ya da gerçekler bu kadar acıttığı için mi yalana başvururdu insan? O zaman sadece gerçekler acıtıyorsa neden öğrendiğimiz gerçeklerin yalanları da bizi paramparça ediyordu? Sevdiğimiz tarafından söylenmesi mi bizi yıkıyordu?
Peki insan sevdiğine yalan söyler miydi?
Ne olursa olsun yalan söylenmemeliydi. Seven, gerçekten seven gerçekleri saklamazdı. Sonucu ne olursa olsun ilişkisine yalanı karıştırmazdı. Çünkü yalan insandaki iyilik, güven, sadakat, huzur gibi doğruları götürüyordu.
Buseyi biliyordu... Bebeğin benim olmadığını, söylediğim birçok şeyin yalan olduğunu ben ona açıklamadan önce de biliyordu. Benimle yalanlar üzerine acıdığı için evlenmiş, sevmemiş, kandırmıştı. Ve eğer öğrenmeseydim kandırmaya devam edecekti. Ben ilişkimize yalanlarla devam etmemek için gerçekleri söylerken o gözümün içine baka baka herşeyi saklamış bir de benimle birlikte olmuştu. Böyle olacağını, birgün herşeyin ortaya çıkacağını düşünmemiş miydi? Ya da onunla birlikte olursam gerçekleri öğrendikten sonra kabulleneceğimi mi düşünmüştü?
Başımın ağrısıyla gözlerimi açarken boş odaya baktım. Bana ne olmuştu? Bayılmış mıydım? Kolumdaki seruma dikkat ederek yattığım yerden doğruldum. Doğrulurken karnıma giren ağrıyla nefesim kesilmişti. Bebeğim... Bebeğime birşey mi olmuştu? Elimi karnıma koyup bebeğimi hissetmeye çalıştım. Onun varlığına şu an çok ihtiyacım vardı. Aklıma gelen kötü ihtimalleri kafamdan atmaya çalışırken kapı açıldı.
O gelmişti... Hem yalan söyleyip beni aylarca kandırmış hem de yüzsüzce yanıma gelmişti.
Yatağa yaklaşırken kucağında ağzındaki emzikle uğraşan Mehir beni görünce ağzındaki emziği çıkarıp ağlayarak 'anne' demesiyle Mehire baktım. Gözlerim meleğimin yüzünü bulunca dolmaya başlarken Mehiri kollarımın arasına aldım."Kızım... Bir tanem..." Mehir kollarını boynuma dolayıp iç çeke çeke ağlarken ben de onunla ağlamaya başladım.
İkimizin de kaderi aynıydı... Başkalarının hatalarının bedelini biz ödemiştik ve hâlâ ödüyorduk. O anne ve babasızlıkla ben de sevdiğim adamın ihaneti ve kaybolan güvenlimle ödüyordum.
Derin bir nefes alış-verişi yapıp geldiği için huzursuz olduğumu anlamasını istemiştim ama onun anlamadığı ya da anlamak istemediği belliydi. Yatağın karşısındaki koltuğa oturmuş bana bakıyordu. Gözlerimi ondan çekip arkamı dönecekken karnıma giren ikinci ağrıyla elim yine karnımı bulmuştu. Mert'in seslenmesiyle ona bakmadan dinledim.
"Bebeğimiz iyi... Şimdilik." Sözleri rahatlatmıştı ama cevap vermiştim. Onunla konuşmak hatta şu an aynı ortamda bile bulunmak istemiyordum. Oturduğu yerden kalkıp ağır adımlarla yanıma geldi. Mehirin başına küçük bir öpücük kondurup elini karnına koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Mucize ~~TAMAMLANDI~~
General Fiction"Bence bu anlaşma senin içinde çok kârlı olacak, iyi düşün." "Hayır ben istemiyorum. Düşünecek birşey yok." "Söylesene. Bu hâlde hemde kucağındaki bebekle ne yapmayı düşünüyorsun?" "Bu sizi ilgilendirmez." "Bebeğin babası nerede?" "Bebeği terk etti...