Bölüm 9(YEMEK BÖLÜM 1)

201 40 73
                                    

Keyifli okumalar ... :)


--------------------------------------------------------------------

Ben gülümseyerek sözümü bitirdiğimde kapı çalmıştı. Batur kolumu iyice sıkmaya başladığında ağzımı oynatarak kapının çaldığını hatırlattım ona ve bu Baturu kendine getirdiği gibi kolumu bırakmasını da sağlamıştı.

İlk misafirimiz gelmişti işte. Bakalım bu gece neler yaşanacaktı?

****

İlk misafirimizin kim olduğunu görebilmek için vücudumu salonun büyük giriş kapısına çevirdim. Batur hafif önümde sağ tarafta tüm ihtişamı ile duruyordu. Vücudunun gerginliğini buradan çok rahat hissediyordum. Serdar ise yemek masasının etrafından ayrılmış sol, ön tarafıma geçmişti. Her şeyden habersiz olan meleğim ise Serdarın arkasında kalarak elimi tutuyor ve bizim niye bu şekilde ayakta beklediğimizi merak ederek etrafına bakınıyordu.

Kapıdan ilk giren Hüseyin oldu. Yüzü, zaferini belli eder bir şekilde gülüyordu. Kendinden emin duruşu Sevinçli olduğunu her halinden belli ediyordu fakat unuttuğu şey Yer altını hiç kimseye bırakmayacağımdı.

Babalık vasiyetinde bunu açık bir şekilde belirtmişti. Yer altı Nilda Sönmez tarafından yönetilecekti. Bu durum benim ölümüme yol açsa bile umurumda değildi. Babalık benim bir şeyleri bulmamı istiyordu ve ne olduğunu öğrenene kadar ölmeyi de düşünmüyordum. O neden ile bu gece istediğini alamayacaktı fakat ben istediklerimin az da olsa bir kısmını bu gece öğrenecektim. Bunu hissediyordum.

Hüseyin içeri girdiğinde yüzüme sahte bir gülümseme ekledim ve konuşmaya başladım.

"Bienvenido Sr. Hüseyin(Hoş geldiniz Hüseyin bey)."

"Buenas tardes(İyi akşamlar.)"

"Vamos a seguir adelante como(Buyurun şöyle geçelim.)"

Elim ile bar tarafını gösterdim ve oradaki siyah koltuklara yönlendirdim onu. Seren şaşkın bir şekilde bize bakarken tuttuğum elini hafif sıktım tedirgin olmaması için ve ona içten bir gülümseme gönderdim.

Siyah koltuklara yerleştiğimizde uzun bir sessizlik oldu fakat Hüseyin, pek sessizliği sevmediğini belli ederek konuşmaya başladı.

"Öncelikle İspanyolcam Nilda hanımın ki gibi değil o nedenle gece boyunca Türkçe konuşsam problem olur mu?"

Serdar bana Hüseyin'in konuşmasını ben anlamıyormuşum gibi çevirirken bende problem olmadığını göstermek amacı ile başımı olumsuzca salladım.

"Peki. Güzel o halde gece boyunca benim düzgün olmayan İspanyolcamı dinlemeyecek olmanıza sevindim. Öncelikle bir kaç sorum var. Rahatsız olmazsanız sormak istiyorum."

Serdar tekrar bana çevirmenlik yaparken bende;

"Tenemos un invitado. Vamos a esperar antes de proceder a interrogarlo(Bir misafirimiz daha var. Sorulara geçmeden önce onu bekleyelim.)" dedim.

"Öylemi. Bundan haberim yoktu. Kim peki?"

Hüseyin'in sorusu üzerine kapının eski moda zil sesi tekrar duyuldu ve bende heyecan ile yerimden kalktım.

"Aquí viene(İşte geldi.)"

Hüseyin bu durumu şaşkınlık ile izlerken ben ise kapıya doğru dönmüştüm.

Dylan Lanter kapıdan Dünyanın sahibiymiş gibi girerken yüzümdeki gülümseme büyüdü. Bu adamdan rahatsız olabilirdim fakat güçlü olduğu her halinden belli oluyordu. Benim ise şuan ki gücümden daha fazlasına ihtiyacım vardı.

KAYBOLAN GEÇMİŞ (İNTİKAM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin