|Yedi|

8.9K 258 13
                                    

Düzenlenmiştir.

"Bedirxan rahat dur."
Yarım saattir ayıltmaya çalışıyordum.

"Seni özledim buraya gel" derken bacaklarına vurmasıyla tepem attı.
"Leş gibi içki kokuyorsun bekle beni kahve yapıp geleceğim" onaylar şekilde mırıldanırken mutfağa indim

"Gelin ağam"
arkamı dönmemle Behran'ı görmem bir oldu. Elim ayağıma dolaşmıştı. Ne diye gelmişti?
Aceleyle kahveyi doldurup kapıya yöneldim ve çıkamadım(!)
Kapının önünde durarak geçişimi engelliyordu.
"Beni dinleyeceksin Mizgin, sinirlenmeye başlıyorum."
Beni ikinci plana atıp Alevi isteyen oydu. "Asıl sinirlenecek birisi varsa oda benim!" Sesimin yüksek çıkmasıyla tedirginledim. Herhangi biriyle karşılaşırsak yanlış anlaşılabilirdik. Gecenin bir yarısı kaynıyla fingirdeyen yeni gelin izlenimi vermek, istediğim son şeydi.

"Bedirxan'ı uyutup geleceğim dışarda bekle beni"
onaylar şekilde başını salladıktan sonra yol verdi. Hızlı adımlarla merdivenleri çıkarken duraksadım. Kendimi Bedirxan'a ihanet etmiş gibi hissetim. Hayır hayır,öyle birşey yoktu.
"Nerde kaldın zeramın?"
tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu.
"Geldim işte hadi şunu içte yatalım"
Yarım ağız gülümsedi.
"Yatmak? Daha yeni evlendiğim ve doymadığım karımla sadece yatacağım öyle mi?"

Acilen bir bahane üretmem lazımdı. Regl oldum desem yeni bitmişti.
"Bugün gelen gidenin haddi hesabı olmadı yoruldum, yarın yapalım" doğruca banyoya koştum
Resmen kendimi ateşe atmıştım. Yüzüme su çarptım. Kendine gel Mizgin.

Yakalanma korkusuyla hızla dışarıya çıktım. Behran arabasının önüne yaslanmış beni bekliyordu.
Yaşadığım dejavuyla gözlerimin dolmasına engel olamadım.

"Burada oturmayalım, bir yerlere gidelim tabi istersen" ön kapıyı açarak cevabımı vermiş oldum.

Yolda giderken sessizlik hakimdi.
Oysaki onunla o kadar çok hayalim vardı ki. Hep Antalya'da bir ev tutup orada yaşamak istemiştik. Evlenince tabii. Bahçeli evimize, iki tane köpek alacaktık. Sonra evimizi ben döşeyecektim. Evimizin her köşesinde aşk dolu anılarımız olacaktı....

İstemiştik,alacaktık,olacaktı.
Hepsi bir hayalden ibaretti artık.

Araba durduğunda ikimizde indik. Koskocaman Mardin ayaklarımızın altındaydı.
"Mizgin, birazdan söyleyeceklerimi eğer birazcık hatırım varsa kesmeden dinle." kafamı sallayarak arabaya yaslandım.

"Seni ilk Cansu'nun yanında görmüştüm. "
Cansu yakınımdı o sıralar.

"Sarp çok ısrar etmişti yapma etme bu kıza tutulma. Yapamadım dinleyemedim gizlice sevdim seni. Sarp sen ben Cansu takılırken sırf seninle birlikle olmak için gelirdim o buluşmalara. Senin de beni sevdiğini bilmiyordum tabi gel zaman git zaman  sevgilin oldum,aşkım oldun mesela. Eşkamın. En sonunda da Bedirxan'ın kadını oldun. "
derin bir nefes alıp devam etti.

"Onun kadını oldun. Sinirlenme diyorum kendime söyleme diyorum ama, ilk gece onun kadını olurken seslerinizi duymadım mı sanıyorsun?. Karşı odanızdaydım lan."ellerini saçlarından geçirerek sakinleşmeye çalıştı

"Behran gözünü seveyim deme öyle" kahkaha atmaya başladı.

bir şey söyleyeceğim sırada ağzımı kapattı.
"Bölmeyeceksin dedim.Bu konuyu konuşmaya gelmedim. Öncelikle açıklamama izin ver. Yalan söyledim ama bil ki en çok benim canımı yaktı. Ağabeyim seni kendine almaz sanmıştım. Ama öyle olmadı. O seninle evlenmeye karar verdiğinde beni unut benden vazgeç diye Alevi öne sürdüm. Dayanamıyorum artık Eşkamın. "

Beni seviyordu. Beni seviyordu. Benden hiçbir zaman vazgeçmemişti.

"Sana bir soru soracağım ve sende doğru cevap vereceksin" kafamı salladım.
"Bedirxan'ı seviyor musun?" derken sesindeki çaresizlik yıkıp geçmişti beni.

Bedirxan. Kocam.

"Bedirxan'ı sevmiyorum ama ona minnet duyuyorum. Bana kötü davranmıyor. Arkamda olduğunu hissettiriyor her zaman"
bir adam daha yaklaştı ve nefeslerimiz birbirine çarpıyordu.
"Peki Mizgin, beni seviyor musun?"

Bundan sonra benim yapmam gereken tek şey Bedirxan'a alışmak ve gerekirse onu sevmekti. Eğer ilişkimiz ortaya çıkarsa Behran'ı yaşatmazlardı. "Seni sevmiyorum ben ağabeyinin karısıyım unuttun mu?"

Titrek bir nefes aldı.

"O zaman neden buradasın?"

"Her ne olursa olsun seni dinleyebilirim,dertleşebilirim ama seni sevemem Behran"

Son bir çaresizlikle fısıldadı

"Benimle kal"
Hiçbir şey demeden kendimi arabaya attım. Bir an önce eve gitmek istiyorum ve tabi bu olanları da unutmak. Bedirxan'a bu haksızlığı yapamazdım. Buraya gelmem bir hataydı.

Beş dakika sonra konak göründü. O kadar hızlı sürmüştü ki yarım saatlik yolu beş dakika gelmiştik. Yavaş adımlarla yukarı çıktık. Konağın kapısını açarken olabildiğince sessiz olmaya çalışıyordum.

Ev kapkaranlıktı. Oysaki normalde evde hep salonun ışığı yanardı. Takılmadan ayakkabımı çıkardım. Merdivenlere ilk adımımızı atmıştık ki duyduğum sinirli sesle olduğum yere çivilendim.

"Karımla bu saatte nereden geliyorsun kardeşim?"

ZERAMINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin