Eylem'in Ağzından :
Birkaç dakika boş vaktim vardı.Çantamdaki defterimi çıkarıp yazmaya başladım :
''Yaklaşık olarak üç yıldır Yağız'la beraberdik.Defalarca kez kavga ettik,defalarca kez ayrıldık ve bir okadar da barıştık.Tüm yollar birbirimize çıkıyordu sanki.Bana sevmeyi öğretmekle kalmamıştı Yağız.Bana iyi olmayı,özür dilemeyi,insanları affetmemi,maskemi indirmemi ve bunun gibi daha birçok şeyi öğretmişti.Her şey çok güzel gidiyordu.Babamı affetmiştik ve artık bir aile olabilmiştik.Hayat ne kadar da garip...İlk tanıştığınızda hiç haz etmediğiniz, hatta nefret ediyorum diyebileceğiniz bir adam sonrasında birden hayatınızın başrolü olabiliyor...''
...
Bugünlük dersim bitmişti.Defterimi çantama koyarken telefonum çaldı.Arayan Yağız'dı.
'Alo...' diyerek açtım telefonu.
'Asi Sevgilim...' dedi, Yağız.
'Efendim.'
'Dersin bitti mi?' diye sordu.
'Evet.Neden sordun?'
'Bir şeyler yiyelim demek istedim.Nerede yemek yesek acaba..?'
'Bilmem.Sen neresi dersen o olsun.Fark etmez.' dedim.
'Tamam o zaman.Şimdi sizin üniversitenin önündeyim.Ve seni bekliyorum.Hadi hemen gel.Fazla bekletme bu aşık adamı.' dedi, Yağız.
'Tamam geliyorum hemen.Görüşürüz.' deyip telefonu kapattım.Kampüsün dışına çıktığımda Yağız'ı arabanın içinde beklerken gördüm.Hızla yanına gidip arabaya bindim.
'Merhaba.' diyerek gülümsedim.Yağız bana doğru yaklaşıp yanağımdan öptü.
'Ne kadar özlemişim bu gülümsemeni.' dedi, Yağız.
'En son dün görüşmüştük.Ne özlemesi...' dedim.
'Öyle deme...Ben birkaç saat geçse bile seni özlüyorum Hırçın Şair'im.'
'Artık gitsek mi?' dediğimde Yağız tamam anlamında başını aşağı yukarı salladı.Sonrasında yola koyulduk.Sahilde bir restoranın önünde durduk.
Yağız : 'Geldik...' dedikten sonra arabadan indik.El ele restorandan içeri girdik.İlerideki masalardan birinde Karsu,Elif, Çağdaş ve YILAN grubunun tüm üyeleri vardı.Çağdaş ne ara gelmişti ki?Onların oturduğu masaya doğru ilerledik.Masanın yanına geldiğimizde Çağdaş ayağa kalktı.
'Ooo yengem gelmiş.Buyrun şöyle oturun yengelerin yengesi...' deyip sandalyemi çekti.
'Yenge ne lan...Nereden çıktın sen?Ne zaman geldin sen İngiltere'den?' dedikten sonra sandalyeye oturdum.
'Bu sabah geldim.Bir ay buradayım.Bir ay bıktıracağım sizi...' diyerek sırıttı Çağdaş.
'Sen bizi bıktıramazsın.Bu arada Karsu gözün aydın sevgilin gelmiş.' dedim.
'Ayy evet geldi...Ama sadece bir aylığına...' dedi, Karsu.
Herkes masaya oturduğunda siparişlerimizi verdik.Hepimiz bir konu hakkında konuşuyorduk.Çağdaş yeni motosiklet almıştı.Tüm konuşma boyunca ağzından düşürmüyordu bunu.Bir an aklıma geçen yıl bozulan motorum gelmişti.Maalesef ondan sonra bir daha motosiklet alamamıştım.Ama en kısa zamanda bir tane almak istiyordum.
Yemeği bitirmemizin ardından birer kahve içtik.Hava kararmaya başlamıştı.Çocuklar beraber bir şeyler yapmak istiyorlardı fakat Yağız mızıkçılık yapıp ikimizin başbaşa bir yere gitmesi gerektiğini söyledi.Çocuklardan ayrıldıktan sonra yürümeye başladık.Kumsala geldiğimizde Yağız durdu.Birden kumlara oturdu ve beni de çağırdı.Yanına gidip ben de oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAYAN TEHLİKE (Hırçın Şair)
Teen FictionDuygusuz İnsan Yoktur, Unutma Ki Nefrette Duygudur... ~04.07.2015&17.09.2016~