Runaway

Breathless

Bir anda sinirlenmesinden dolayı korkuyorsun. Neden bu kadar sinirlendi bir anda, hiç bir fikrin yok. Onu sevdiğini söylemene kızmasının sebebi ne?

Korkuyla gerilediğinde, gözlerinde donmuş dev dalgalar çözülüyor fakat fırtına tüm şiddetiyle hala orada.

Başını televizyona geri çeviriyor ve ayaklarını yere basıp dirseklerini dizine yaslıyor. Yüzünü avuçlarına alırken kendini sakinleştirmek için derin nefesler alıyor.

Kimse bir şey söylemiyor ve bir anda gözlerin kararıyor.

"Bıktım artık." diyorsun yavaşça. Kolların bedenine sarılı. "Daha fazla bunu sürdüremem."

Bir anda dibine geliyor, zümrüt gözleri çakmak çakmak olurken, kemikli parmakları boğazını kavrıyor. Dudakları, dişlerini gösterecek şekilde gerilmiş ve üstelik sinirli. Bu pek iyiye işaret değil.

"Ne dedin sen?" diye tıslıyor tane tane. Dudaklarına bakarken, nefes alman git gide zorlaşıyor, gırtlağın acıyor.

"Bitti."

Parmakları sıkılaşıyor, tırnakları tenine batıyor. Üzerine yürüyerek seni duvara yaslarken, ateş fışkırtıyor, bu buzdan adam.

"Ben bitti demeden, bitmez." diyor tane tane.

"Bitecek." diyorsun yavaşça. Yüzünün rengi değişmeye başlamış, akciğerlerin havasızlıktan acıyor.

"Ne yapacaksın," diyor yavaşça, kulağına gelip parmaklarını daha da sıkıştırarak. "Sevgili Thor'una mı söyleyeceksin?"

Kendini duvara bastırıp baskısını azaltmaya çalışıyorsun. Yüzündeki damarların çıktığını hissediyorsun, görüşün karıncalanıyor.

"Gerekirse."

Alaycı bir gülme duyuyorsun ve acıdan dolayı gözlerinden bir yaş düşüyor. "Seni çok kötü yöntemlerle öldürür."

Ağzından alaycı bir ses çıksa da, boğulduğun için pek çıkamıyor. Loki, elini biraz gevşeterek nefes almana olanak veriyor geçici bir süre.

"Bana-"

"Ağlamasına güvenme." diyor yavaşça. "Erkekler değişik canlılardır, hangi diyarda olursa olsun. Tek bir cümleyle sana olan o efsane aşkı biter. Tek bir görüntüyle seni öldürebilir."

O tek cümle, Loki ile bir ilişki yaşadığın. Tek bir görüntü ise...

"Kayıt altına mı aldın?" diyorsun yavaşça. Artık şaşırmıyorsun.

"Ah hayır, onun biz birlikteyken gelmesini önleyecek işler çıkartıyordum. Soluğu senin yanında alması yine de uzun sürmüyordu." duraksıyor ve çeneni öpüyor. "Seninleyken yanımıza gelmesini sağlamak zor olmaz."

Zor nefes alırken, gözlerinden yaşlar tekrar düşüyor, Loki'nin de dudağına karışıyor. "İğrençsin."

Başını kaldırıp sana değişik bir ifadeyle baktığını biliyorsun. Yine de gözlerin karşı duvarda. Onun yüzünü görmek istemiyorsun.

Parmakları, nefes almanı tekrar önleyecek şekilde sıkılaşıyor. "Evet, öyleyim."

Beynin işlevini yerine getiremiyor ve gözlerin kararıyor. Bilincin de kapanırken, Loki'den belki de bininci kez nefret ediyorsun.

Elin boynuna gidiyor. O şahsiyetsiz... Seni boğmuş muydu yani?

Yutkunduğunda boğazında bir acı hissediyorsun. Evet, öyle yapmış, seni tehdit etmiş, canını defalarca kez acıtmış.

Thor'a bakıyorsun. Hala aynı şekilde. İstemsizce ağzından onun ismi dökülüyor. Hafif bir ses çıkarttığında gözyaşların yanaklarında yerini alıyor. "Ben özür dilerim." başını sana çeviriyor. "Ne yaptığını bilmiyorum ama demek ki çok kötü bir şey yapmışım. Ben, ben-"

Seni susturuyor ve seni kolları arasına alıyor. Çenesini saçlarına yaslıyor.

"Ağlama." derken sesi boğuk. Burnu ve dudakları saçlarının tepesinde. "Lütfen ağlama."

Birkaç saniye sonra saçlarında hissettiğin ıslaklıkla Thor'un tişörtünü kavrıyor ve kendini ona daha da çok yaklaştırarak hıçkırarak ağlamaya başlıyorsun.

O kadar pişmansın ki. Seni böyle seven bir adamı, canını acıtan adamla aldattığın için o kadar canın acıyor ki. Kalbin sıkışıyor ve kendini öldürmek istiyorsun. Nasıl bunu geçmişte devam ettirebildin ki?

Demek ki, seni böyle sevdiğini fark ettiğin zaman Loki'yi terk etmek istemişsin ama o engellemiş. Peki, başından beri sana sevgi gösteren adamı bırakma ve Loki'ye gitmenin sebebi ne?

Ve hıçkırarak ağlarken, gözlerin tekrar kararıyor.

"Merhaba."

Duyduğun sakin sesle arkanı dönüyor ve yakışıklı adama dönüyorsun. Bu da kim? "Merhaba." adamın yeşil kıyafetlerini gördüğünde hafifçe gülümsüyorsun, bu kişiyi duydun. "Sen Thor'un kardeşi Loki olmalısın."

Adam bozulsa da, çaktırmıyor. Devam ediyorsun. "Thor'u gördün mü? Onu arıyordum, yolumu kaybettim."

Adamın gülen yüzü düşüyor. "Herkesin o aptal sarışından bahsetmesinden bıktım."

Yutkunuyorsun. Demek araları iyi değil. Thor sana kardeşini sevdiğini söylemişti oysa.

Loki, sana adım adım yaklaşıyor ve parmağını saçlarına doluyor. Uzaklaşmak istiyorsun, hatta bunun için hareketleniyorsun. Ama, parmağını şıklatmasıyla tüm hareketlerin kitleniyor. Neler oluyor?

"Sen ondan bahsetme." diyor ve gözlerini gözlerine odaklıyor. "Beni seviyorsun, ondan önce beni gördün ve bundan önce defalarca beraber olduk. Birlikteliğimiz Midgard'a dayanıyor. Thor'u değil beni seviyorsun."

Göz kontağını kestiğinde, gözlerini kırpıştırıyorsun ve Loki'yi görünce gülümseyerek kollarını boynuna sarıyorsun. Uzun olduğu için parmak uçlarında yükselmen gerekiyor.

"Sevgilim," diye mırıldanıyor ve gülümsüyorsun. Bir anda ona karşı yeşeren sevgiye aşina değilsin ama sanki yıllardır oradaymış gibi davranıyorsun. "Thor fazla duygusal ve aptal. Seni özledim." ellerinden birini omzundan karnına indiriyorsun. "Hem de çok."

Gülümsüyor ve dudaklarınızı birleştirmeden biraz duruyor. Bir anda dudaklarınızı birleştiriyor. Bacaklarını kavrayıp seni kucağına aldığında, seni etki altına alıp, senin ona aşık olduğunu sanmanı sağladığından haberin yok.

Gözlerin bir anda açılıp, Thor'un beyaz tişörtüyle karşılaştığında, bir an olayı idrak edemiyorsun. O herif seni... Etki altına alıp olmayan bir şeye inandırıp senden egosu için faydalanmış mı yani?

Ellerinin altındaki tişörtü daha fazla sıkarken, Loki'den bir kez daha nefret ediyorsun.

Başına gelen her şeyin sorumlusu o. Ne geldiğini henüz bilmesen de devasa olduğu kesin.

Bu konuyu da açıklığa kavuşturduğumuza göreeeee bir bölüm sonra asıl olaylar başlayacak

Umarım beğenmişsinizdir.