Uyanmaya başlamıştım, yüzümün sızlamasıyla gözlerimi açtım. Koray telefonla konuşuyordu demek beni kurtaran oydu. Başımda üç kişi daha vardı, bunlar Koray'ın arkadaşlarıydı. Uyandığımı görünce telefonu kapattı ve yanıma gelip oturdu.
-İyimisin Başak?
-İyiyim.
-Neden yapmışlar bunu?
Gülümsedim, yanağımın sızlamasıyla durdum.
-Utku'dan uzak dur dedi bana.
-Başak ben sana ne dedim, onlardan uzak dur demedim mi sana!
-Koray gel sen de döv! Bir senden dayak yemediğim kalmıştı o da olsun.
-Başak ben senin için söylüyorum!
-O benim arkadaşım!
-Kime ne anlatıyorum ki ben?
Dedi ve odadan dışarı çıktı. Yanımda oturan çocuk konuşmaya başladı:
-Su istermisin?
-Olur tesekkür ederim, dedim.
Mutfağa gitmek için odadan çıktı. Diger çocuk konuşmaya başladı, bu çocuk hocayı susturan çocuktu isminin Burak olduğunu aralarında konuşurken duymuştum:
-Bak güzelim değerini bil, Koray her kızla böyle ilgilenmez tamam mı?
Diğeri:
-Başak'tı demi?
Başımı onaylar şekilde salladım. Bu arada diğer çocuk geldi ve bana suyu verdi.
-Başak o piçler iyi insanlar degil.
Burak:
-Onlar insan mı lan?-Her neyse işte Koray sana bir şeyler anlatmaya çalışıyorve belliki sana karşı bir şeyler hissediyor, böyle yaparak ona da kendine de zarar verme.
Burak gülerek:
-Oğlum ne güzel konuştun lan.Konuşan çocuk Burak'a yanındaki yastığı fırlatarak:
-Çık lan dışarı.
-Tamam çıkıyorum sakin.
Dedi ve gülerek odadan çıktı. Odada bulunan üçüncü çocuk mırıldanarak:
-Gevşek herif, dedi.
Diğer çocuk konuşmaya devam etti:
-Mesela orda ben olsaydım kaldırıma oturur sizi izlerdim Batuhan da öyle yapardı.
-Öyle yapardım heralde.
-Ama Koray sana yardım etti.
Ben:
-Ne yapmamı bekliyosunuz şuan.-Onlardan uzak durmanı.
-Onlardan uzak durmamın size ne yararı var?
-Bize bir yararı yok ama Koray mutlu olacak.
Yattığım kanepeden ayağa kalkarak:
-Size inanmıyorum.
Diyerek ayaklandım.
-Keyfin bilir, biz seni uyardık.
Odanın kapısına doğru ilerlerken karnımdaki sızlamayla durakladım ama yürümeye devam ettim, kapıdan dışarıya çıkınca koridordaki ayna ile karşı karşıya kaldım. İnanmıyorum ne olmuştu bana böyle? Yanağıma elimi götürdüm dokunmamla sızlamıştı, yüzüm berbat olmuştu, eve nasıl gidecektim. Kapıya doğru yöneldim kapınan koluna elimi koyduğum zaman birisi elimin üzerinden tuttu. Arkamı döndüğümde gördüğüm nefret dolu gözlerle ürpermiştim. Bu Berk'ti ve kulağıma eğilip konuşmaya başladı:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bırakamam
Random"Gittin; Ve solumda kaldın Ve soluğumda kaldın Ve sonumda kaldın.." "Geçmişinden gizlice kaçırılırken, hayatının aşkıyla karşılaşmak.."