XXXVI

677 45 36
                                    

Ay güneşe aşık olduğunda doğanın yasası bozulur ve sonuçlarla yüzleşmek zorunda kalırlar. Yıllarca arayışın sonunda birbirlerini gökyüzünde birkaç dakikadan fazla görememekle cezalandırılırlar.

Ellerim dengemi sağlayabilmek için pencerenin çerçevesini tuttum ve gözlerim onun güzel vücuduna kaydı. Beyaz tişörtü sağlam omuzlarından mükemmel bir şekilde aşağı düşüyordu. Kotu renkli sneakerlarının içine itilmişti. Zamanı durdurup sonsuza dek ona böyle bakmayı isterdim ama gözlerim yüzünde durduğunda bunun onu göreceğim son kez olduğunu anlamıştım.

Bizim aşk hikayemiz için mutlu bir son olduğuna inanmıyordum. 

Maknae severik 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Maknae severik 

"Dur!" Kendimi onu kucağından kurtarmaya çalıştım. Güçlü kolları benim ince belimi sarmışken nefesi boyun derimin her karışına sürtünüyordu. 

Onun hakkında her şey beni çıldırtıyordu, Onun benim zihnimle oynadığını hissediyordum, kontrol ediyor ve kendi memnuniyeti için tepkiler alıyordu. O benim kuklacımdı ve ikimiz de bunun farkındaydık.

İlk aşık olan ben olabilirdim ama o da yenilmez değildi. Süpermenin bile bir zayıflığı vardı ve Hanbin için de... o tek zayıflık bendim. Her zaman beni kışkırtıp oynamayı severdi ama aynı zamanda daha önce hiç dile getirmediği duygularını ifade etmeyi öğrenmişti. O soğuk ve aşağılayıcı imajının arkasında Hanbin'in her kızın dilediği şey olduğunu hayal bile edemezdim.

"Şu an yasak kelimeyi söyledin." Bunu söylerken dudağını köşesi yukarı kıvrıldı ve seksi bir gülümsemeye dönüştü. Elini kulağımın altına yasladı ve baş parmağıyla yavaşça yanağımı okşamaya başladı. Parmaklarımı omurgasından aşağı kaydırdım, onu aramızda boşluk kalmayana dek kendime çektim. Kalbini göğsümün karşısında attığını ve dudaklarımın karşısındaki nefesini hissedebiliyordum. 

Yumuşak dudakları benimkileri kavradı. Bunun hakkında yeni bir şey yoktu ama her öpücükle şehvet uğraşması biraz daha güç bir hale geliyordu. Islak dudakları dudaklarımda dolaştı ve dilini ağzıma itti. Dillerimiz takla attı ve damağımı gıdıkladı. Öpücük yoğundu ve kendimi onun kolları arasında çözülüyormuş gibi hissediyordum. 

"Ara verin yoksa nefessiz kalmaktan biriniz öleceksiniz." Her zamanki tavşansı sırıtışıyla espri yaptı Bobby.

"Görünüşe göre hala kapı çalmayı öğrenememişsin." Ağzımdan bir iç çekiş kaçtı ve kolları arasından ayrıldım. 

"Üzerinde çalışıyorum. Acele etme." Bobby ellerini teslim olmaya hazır havaya kaldırdı ve Hanbin'in gözlerini devirmesini sağladı. 

"Şimdiden gitmek zorunda mıyız?" Güzel sesindeki hüzünlü ton fark edilebiliyordu, önceki eğlencenin bütün izlerini silmişti.

iKON herhangi bir YG grubundan önce Japonya'ya çıkış için gidiyordu. Bay YAng'ın bunu Hanbin ile aynı yerde kalırsak başka bir skandal çıkabileceği için mi yapıyordu merak ediyordum. 

Problemli telefonu geri almış olsak bile dedikodular fan sayfaları ve SNS'te belirmeyi bırakmamıştı. Şanslıydık ki hiçbir şey medyada değildi ve insanların çoğu bunun iKONIC'in başka bir shipi ya da fanfic olduğunu düşünüyorlardı. 

"Sana geri döneceğim." Dudakları benimkileri son kez tadarken kalplerimizi verdiği söz kalplerimizi birbirine bağladı. 

Ama sözler bozulmak için verilirdi...

Tuttuğum çerçeveyi o bana yaklaşırken daha da sıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tuttuğum çerçeveyi o bana yaklaşırken daha da sıktım. Gözlerim gözlerinden kaçarken kokusu burun deliklerimi işgal etti ve vücudumu zayıf düşürdü. 

"Bağışla beni." Çenesini omzuma yaslarken yumuşakça fısıldadı ve kollarını bedenime sardı. 

"Hayır." 

Onu bağışlayabilmeyi dilerdim ama o gittiğinden beri çok şey değişmişti.

Kabus o gün başlamıştı...

Baştaki cümlelerin gelecek zamandan olduğunu zor anladım valla. Yazar bizi mal edip bıraktı.


100 Days With Kim Hanbin!!!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin