KORKUSUZCA SEV

Savunma Hocası

3 YIL SONRA...

Artık sabahın köründe kalkmaya alışmıştım. Bizim bölümü uyandırmaya gelen kadın gelmeden uykumu açmaya çalışıyordum. Ranzanın üst katından zıplayarak atladım. Dolabımdan havlu ve formamı alıp banyoya doğru yol aldım. Kimse uyanmadan bir duş alsam iyi olacaktı.
3 yıl ne de çabuk geçmişti. Son sınıfa gelmiştim bile. Sınıftan hiç arkadaşım olmamıştı. Eymenle sınıflarımız ve kaldığımız bina ayrıydı. O yüzden bahçede görüşebiliyorduk. Telefonumuzu almışlardı sadece haftasonu veriyorlardı. Ayrıca sadece haftasonu dışarıya çıkabiliyorduk. Yani askerlik gibi bir yerdi burası.

Banyodan çıkıp üstümü giyindim. Kızlar da uyanmışlardı. İçeriye geçip saçımı tararken içeri bağırarak giren kıza dikkat kesildim.
'Kızlar duydunuz mu? Savunma hocamız değişmiş! Dehşet yakışıklı. Cezalı mıymış neymiş. Yıl sonuna kadar bizimleymiş. Bir görseniz cam gibi gözleri var. Öyle tatlı ki anlatamam. Sanırım hayatımın aşkını sonunda buldum. '

Sanki buraya aşık olmak için gelmişler. Yüzümü buruşturarak arkamı döndüm. Saçımı kurutup at kuyruğu yaptım.
' Bugün dersimiz var. Acaba ismi ney? '
Kalabalık bir ortamda yaşamayı sevmezdim. İnsanları sevmezdim genel olarak. Dinlemek istemediğim şeyleri 3 yıldır mecburen dinliyordum.

Makyaj yasak olduğu için yapmıyorduk. O yüzden işlerim tamamdı. Kahvaltı için yemekhaneye gitmeye koyuldum. Yemekhane her zaman ki gibi kalabalıktı. Erkekli kızlı karışıktı. Eymenle bahçe haricinde bir de burada görüşebiliyorduk.
Eymen bana da sıra tuttuğu için gülerek yanına gittim.
Arkamdaki erkek sesiyle hızla arkamı döndüm.
'Sıraya girmeyi öğrenemedin mi çocuk! ' benden en fazla beş ya da altı yaş büyüktü ve bana çocuk mu diyordu.
' Çocuk derken? Ayrıca senden izin mi almam gerekiyor. '
' Burda bekleyenlerin hakkını yiyorsun. Söylememe gerek yok heralde.! '
' Sizden başka kimse rahatsız olmadı nedense. ' deyip önüme döndüğümde hiçbirşeyi demedi.

' Sen az önce kiminle atıştığının farkında mısın? ' dedi Eymen kulağıma Fısıldayarak.
'Ukalalık taslayan dangalağın biriyle' deyip omuz silktim.
'Donk! Yanlış cevap. Yeni savunma hocanla. ' gözlerim anında fal taşı gibi açılırken hızla arkamdaki adama baktım. Mavi gözleri vardı. Bu sabah yatakhanede kızların bahsettiği hocaydı. Boyu oldukça uzundu. Hemen önüme dönüp dudaklarımı dişledim.
'Yapma. Dudaklarına yazık. Ayrıca bilmiyordun bişey olmaz.'
Dedi Eymen.
Yemeklerimizi alıp masaya geçtik. Bir kaç dakikaya masaya Eymenin arkadaşları dolmuştu. Gürültülü bir sohbete daldıklarında üzerimde bir çift göz hissetmiştim. Etrafıma bakınırken ağzıma kattığım et suyu boğazımda kalmıştı. Ben öksürünce Eymen hemen suyun kapağını açıp uzattı.
'İyi misin? ' dediğinde suyu alıp kafama diktim.
Savunma hocası beni izliyordu. İşte kesin takacaktı bana kafayı. Belki dersinden bile geçirmeyecekti. Huysuz gibi bir yapısı vardı zaten.

Beden eğitimi salonuna geçerken ayaklarım geri geri gidiyordu. Salondan içeri korkarak girdiğimde gözlerim hocayı aradı. Basketbol oynuyordu. Muhteşem bir fiziği vardı. Her yerinden kas fışkırıyordu.
Sınıf toplandıktan sonra basketbol oynamayı kesip bizim tribüne göz attı. Gözleri beni bulduğunda memnun olduğunu belli eden bi hareket yaptı.
Topu son kez havalı bi şekilde potaya atıp yanımıza doğru gelmeye başladı. O uzaklıktan nasıl başarmıştı atmayı hayret. Üstelik girip girmediğiyle de ilgilenmemişti.

Sınıfımız full kızdı. Ve hepsi salyalarını akıtarak bize doğru gelen kas yığınını izliyordu.
Savunma dersi için eşofmanlarımız ayrıydı. Siyah bir rambo atlet siyah bir tayt. Ve Spor ayakkabılar.
Kas yığını ayakkabılarını çıkartıp önümüzdeki minderin üstüne çıktı.
'Meraba arkadaşlar. Ben yeni savunma hocanız. Çoğunuz duymuştur zaten. Size 3 aylığına bu derste eşlik edicem. Ayrıca silah ve atış uygulamaları dersinizde de beraberiz. Adım Yiğit. Sizlerin adını ise zamanla öğreneceğim. Evet bir sorusu olan. '