Multimedya Hazan ve Eymen.
Eymenin ağzından....'Olum çok fena içtiler. Yiğiti mi arasak. Başımıza bela olur bunlar. ' dedi Egemen.
' Olmaz. Hazanı bu halde görürse öldürür bizi. ' dedim hemen.
' Lan saçmalama. Çok fena sarhoş oldular. Karşı masadaki yavşakların gözü sürekli bunlarda. ' dediği masaya baktım. Beş tane yarma oturuyor ve birinin gözü buradaydı. Hangisine baktığını kestirememiştim.
' İki kişi filan olsa hallederdik aslında. Sen ara Yiğiti. Bunlar bir bokluk yapacaklar belliki. ' dedim.
Egemen kalkıp çıkışa yürüdü. O masaya geri geldiğinde Hazan lavaboya gitmek istedi.Şafağa dönüp
' birlikte gidin ' dedim. Şafak elindeki bardağı kafasına dikip Gülerek ' Benim tuvaletim yok ki' dedi. Egemen onun bu dediğine gülerken Hazan ayakta duramıyordu. Hemen ayağa kalkıp koluna girdim.
'Yürü. ' diyerek yönlendirdim. Garson çocuğa sorarak lavaboyu bulduk.
Kızlar tuvaletinden sokup beklemeye başladım.
Bi kaç dakika sonra tuvaletten çıkan iki kız ' Ay çok fenaydı durumu. Yanında kimse yok mu acaba? Tek başına kusuyor orada ' dedi. Diğer kız ' Dönüp yardım mı etsek. Belli ki ilk defa içen birisi' dedi. Kızlara dönüp 'Kimden bahsediyorsunuz.' diye sordum. Kızlar önce bana garip bir bakış atıp 'İçerde bir kızdan. Öğürüp duruyo durumu pek iç açıcı değil. Arkadaşıysanız bir bakın derim' dedi ve uzaklaştılar. Düşünmeden içeri daldım. Kabinlerden gelen sesle tek kapalı olan kabinin önünde durup 'Hazan! İyi misin? Kapıyı aç' diye bağırdım. Bana aldırmayıp öğürmeye devam etti.
'Hazan aç şu kapıyı kırıcam yoksa. ' dediğimde kilit döndü. Hemen kapıyı açıp girdiğim de yerde klozetin başındaki Hazanla hemen önüne eğildim.
Saçlarını geriye çekip sırtına elimi koydum.
' Daha iyi misin? ' dediğimde kafasını salladı. Ayağa kalkmasına yardım edip şifona bastım. Elini yüzünü yıkamasına yardımcı oldum. Kağıt havluyla yüzünü kurularken ne kadar güzel bir yüzünün olduğunu farkettim.
Bir süre öylece birbirimize baktıktan sonra içeri gülüşerek kızların girmesiyle bakışlarımı kızlara çevirdim. Bizi görünce şaşırıp aldırmadan geçtiler yanımızdan. Dışarı çıktığımızda uzun koridorda yürürken Hazan bian da durdu. Eğilip ayakkabılarını eline aldı. Gülerek 'Ayağımı acıttı.' dedi. Çok sevimli görünüyordu şu haliyle. Ayakkabısının diğer tekini çıkartırken ayağı burkulunca refleksle koluna yapıştım. Hala gülüyordu.
'Kahramanım. ' dedi uzatarak. Ve boynuma sarıldı.
Ne olduğunu şaştım önce. Sonra gülerek ellerimi beline koydum.
' Kusarken görüp hala sarılabilen bir kahraman. ' dedi.
' Hazan. Hadi gidelim. ' dedim kulağına doğru.
Bana daha sıkı sarılarak ' Ya biraz daha' dedi. Sadece gülümsedim ve kokusunun verdiği huzurun tadını çıkarttım. Sırtımı duvara yaslarken beni bırakmayıp benle birlikte hareket etti.
'Hazan. Hadi. Bak elbisen kısaldı. Birini öldürücem şimdi. Kazmalar bakıp duruyor. ' dediğimde güldü ve geri çekildi. Yüzlerimiz şuan çok yakındı ve baba yaslanmış olması fena yapıyordu. Sonuçta ben bir erkektim.
Dudaklarıma baktığında gözlerim büyüdü
' Hazan bak sarhoşsun. Şuan aklından geçen şeyi unut güzelim. ' dedim.
' İnsan yapmaya cesaret edemediği şeyleri sarhoşken yaparmış. Bırak cesaretim varken yapayım ' dedi. Ben daha şoku atlatamadan elini enseme koyup kendine çekti. Ve dudaklarıyla dudaklarımı istila etti. Diğer elini de enseme koyduğunda gözlerimi kapatıp karşılık vermeye başladım. Bir süre sonra geri çekildim.
' Yeter Mİ? ' dedim gülerek.
' Aslında yeterdi ama sen gülene kadar. 'dedi ve tekrar yapıştı dudaklarıma.
Ellerim kalçalarına değdiğinde kendini bana bastırdı.
' Kız gibi öpüyorsun ' dedi gülerek. Bu lafıyla ' Benden günah gitti ' dedim ve
Bacaklarından kaldırıp kucağıma aldım ve sırtını duvara yaslayıp daha sert ve hızlı bir şekilde öpmeye devam ettim. Elleri rahat durmayıp ensemdeki saçlarımı çekerken bir elim bacağını sıktı. İnleyerek saçımı çekince acıyla inledim. Kendimi ona daha çok bastırarak dudaklarımı zorla ayırdım.
'Hazan.. Bak yarın sabah hatırladığında pişman olmanı istemem. Durmalıyız. ' dudaklarını büzerek gözlerini yumdu ve ' Yaa. Biraz daha Nolur. Çok güzel bir duygu bu.' dedi.
Gülerek indirdim ve kulağına eğilip 'Sen ayıkken istediğin kadar devam ederiz.' dedim.
'Söz mü? ' dediğinde gülerek kafamı salladım.' Peki öyleyse götür beni kahramanım.' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKUSUZCA SEV
Teen Fiction10 yaşında küçük bir kızın tek kahramanı babasıdır heralde. Masallara inanan küçük kız ya gördüğü rüyadan uyanıp bir kabusa düşerse? Masallarındaki tek kahramanını kaybederse? Hayatın acımasız soğukluğu daha on yaşındayken yüzüne çarpar. Ve gördüğü...