Okul ve iş arasında sıkışmış hayatımdan aylar birbiri ardına geçmişti. İnanması güç gelse de mezun oluyordum. Finallerde canımı dişime takarak çalışmış ve okulu bitirmeyi başarmıştım. Bundan sonrası için ne yapmak istediğim konusunda kararsızdım. 25 yaşındayım. Çok sevdiğim Tarih Bölümünden mezun olmuştum. Fakat alanımla ilgili bir iş yapmak istemiyordum. Aslında herhangi bir işte çalışmak istemiyordum fakat mecbur olduğumu biliyordum. Aylar geçmesine rağmen hala Alp'i, yani Hakan'ı her gün özlüyor, merak ediyordum. Bir yandan hayatımda iş yerinde tanıştığım Pınar isminde bir kız vardı. İşe yeni başlamıştı ve ilk zamanlardan itibaren çok iyi anlaşmıştık. Aslında aramızda tam olarak adını koyduğumuz bir şey yoktu ama keyifli vakit geçiriyorduk, birbirimizden hoşlanıyorduk. Pınar'ın isteği ile her şeyi akışına bırakmaya karar vermiştik. Ben ise çok acele bir karar olduğunu bilsem de onunla evlenmek istiyordum. Artık düzenli bir hayatım olsun istiyordum. Pınar da iyi bir eş ve anne olabilecek biriydi. Bu konuyu onunla konuşmak için önce düzgün bir iş bulmak ve hayatımı bir dengeye oturtmak istiyordum. Ayrıca Alp mevzusundan sonsuza dek kurtulmak için evlenmek iyi bir fikir olarak görünüyordu.
-----
Okulun bitmesiyle, beklenmedik bir anda önümde cazip bir iş teklifi oluştu. Patron beni arayıp, konuşmak için çağırdığında bir cumartesi günüydü ve ben izinliydim. Pınarla beraber benim evimdeydik. Birlikte neşeyle kahvaltı hazırlıyorduk. Ona yemek için beni beklememesini söyleyerek çıktım. Biraz merak ederek biraz da endişelenerek restorana doğru yürümeye başlamıştım. İlk aklıma gelen ihtimal beni işten çıkarabileceği olmuştu. Beni işten çıkarması için çok kötü bir zamanlamaydı. Henüz başka bir iş bulmamıştım ve yaz sezonunda bulmam da çok zordu.
Patronun küçük odasında konuşmaya başladığımızda meselenin sandığımdan çok daha farklı olduğunu anlamıştım. Şehrin diğer ucuna yeni bir şube açmak istiyordu. Beni de orada müdür olarak görmek istediğini söylüyordu. İşimi özveriyle yaptığımı, beni oğlu gibi sevdiğini ve güvendiğini söylemişti. Patron hep ciddi olan ve duygularını belli etmeyen adamlardandı. Yine de bana ve diğer çalışanlarına her zaman pozitif yaklaşırdı. İş saatlerini ders saatlerine göre ayarlarken, sınav zamanları izin istediğimde her seferinde bana yardımcı oluyordu. Onu 2 yıldır tanıyordum ama hala hakkında çok az şey biliyordum. Evliydi ve iki kızı vardı. Küçük kızını bir kez görmüştüm. Özel bir lisede okuyordu. Büyük kızı yurtdışında üniversite okuyor diye duymuştum. Tüm bildiklerim bu kadardı. O ise babamın öldüğünü, ondan sonra yaşadığım zorlukları ve benim hakkımda birçok şeyi biliyordu. O gün bana hiç olmadığı kadar içten davranmıştı. Beraber kahvemizi yudumlarken Pınarla evlenmek isteyip istemediğimi sordu. Aramızdaki ilişkiyi fark etmesine şaşırmamıştım, çok dikkatli biriydi ama evlenme kısmını tahmin etmesini beklemiyordum. Evlenmek istediğimi söyledim çekinerek. Doğru bir karar verdiğimi, Pınar'ın çok dürüst ve ahlaklı bir kız olduğunu söyledi. Her zaman onu babam gibi görebileceğimi, her konuda yardım isteyebileceğimi söylediğinde epeyce şaşırmıştım ve mutlu olmuştum. Patronla maaş ve çalışma şartları konusunda anlaşmıştık. Bunu kabul ettiğimde Pınar da orada çalışabilirdi ve bir yandan okuduğu Edebiyat Bölümünü bitirirdi. Kendimi şanslı hissediyordum. Önümdeki bu iş teklifini değerlendirmeye karar vermiştim. Sonrasında durumu Pınar'a açıkladığımda o da kaçırmamam gereken bir fırsat olduğunu söylemişti.
Birkaç hafta içinde diğer şubenin açılışı vardı. Bunun için hummalı bir çalışma başlamıştı. Tüm sorumluluk bendeydi, her şeyle ben ilgileniyordum. Eve tamamen yorulmuş bir halde dönüyor, baygın gibi uyuyordum. Aynı yerde çalışmamıza rağmen Pınar'ın yüzünü bile göremiyordum. Restoranı bir problem yaşamadan açtığımızda çok mutluydum. Tüm bu açılış hengamesinden sonra biraz rahatlamış yeni işime uyum sağlamıştım. Müdürlük işi düşündüğümden zordu. Buradaki çalışanların çoğu eski restorandandı yani önceden arkadaşım olan herkes şimdi benden emir alan pozisyondaydı. Bu durum bana garip geliyordu. Onlara eskisi gibi davranıyordum ama ağırlığımı koymam gereken kısımlarda epeyce zorlanıyordum. Yine de işimden memnundum. Tek sorun evimin iş yerine çok uzak oluşuydu ama eğer Pınar teklifimi kabul ederse yakın zamanda yeni bir eve çıkacaktım zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK
RomanceHer gün restorana gelen gizemli müşteriyi takip etmeye karar veren Kerem'in hayatı bir daha asla eskisi gibi olmayacaktır. BoyxBoy