Ateş Kız

167 11 5
                                    

Arkadaşlar çok özür dilerim geçen hafta yazamadim. O yüzden yb atamadim. Şimdi atmayı dusunyyorum. Just us'in yeni bölümü geçen hafta gelmişti bu hafta da yazmaya calisicam. En geç yarın atarım. İyi okumalaar sizi seviyorum :*

Dusuncelerimi ve korkularimi üzerimden atınca hemen odadan çıktım ve parfümleri teker teker  kaldırıp yerine koydum.Hangi parfüm kapıyı açtı bilmiyordum.

Dolap yine eski halini almıştı. Uzerim hala parfüm kokuyordu ve Harry kokuyu alirsa parfüm odasin gitdigimi anlardı. Belkide beni oraya hapsederdi.

Hemen odadan çıktım elimi yüzümü sabunlayarak yikadim ve Harry'nin yanına gitmeden "Benim bir isim vardı. Şimdi hatırladım. Gitmeliyim." dedim ve evden çıktım.

Eve geldiğimde saat yaklaşık 10.30 du ve ilk dersi kaçırmıştım. Üzerime birşeyler geçirdim ve okula doğru yurumeye başladım. Biraz sonra bir araba yanımda benim hizimda ilerlemeye başladı. Camını acana kadar dikkatimi çekmemişti. İçerden sarışın bir kafa dışarı uzandı ve gözlerini gözlerime dikip "Amy? Bu saatte burada olman garip değil mi? Okulda olduğunu sanıyordum." Ross'un söylediklerinden sonra aklıma Harry'nin dedikleri geldi. Bana zarar vermek istedigini soylemusti. Ama onun evinde gördüğüm seylerden sonra içimden bir ses ona inanmamami ve bir daha gorusmememiz gerektiğini söylüyordu. Ross'a cevap vermeyr karar verdim.

"Biraz dolaşmak istedim. Geç olduğunu farketmemisim."

"Bendr okula giduyordum. Seni birakmami ister misin?"

Biraz daha düşündükten sonra teklifini kabul ettim ve arabaya bindim. Arabasını değiştirmişti. İki koltuklu, iki kapılı kırmızı spor bir BMW'ydi yeni arabası. "Yeni araban çok havalı. Gule gule kullan."

"Teşekkürler. Umarım bu araba senin gibi kokar. Çok güzel kokuyorsun. Hangi parfümü kullanıyorsun?"

Bir anda donakaldim. Harry'nin parfümü uzerime sinmiş olmalıydı. Hemen birşeyler uydurdum.

"Gezerken parfumeriye uğramıştım. Birkaç erkek parfumunu bilegime sıkmıştım. O olmalı."

"Oh. Anluyorum. Markasını öğrenebilir muyim?"

En ufak bir fikrim yoktu. O yüzden bildiğim erkek parfümü markalarından bir tanesini söyledim. "Burberry Classic' tı sanırım."

"Aa peki."

Okula gelene kadar bir daha konusmadik.

Okula gelince teşekkür edip arabadan indim ve okula girdim. Dolabima yöneldim. Biraz karistirdikdan sonra tam kapatacaktim ki kitabımın arasından düşen bir kağıt dikkatimi çekti. Egildim ve kağıdı elime sldim. Çilek kokuyordu ve mor renkliydi. "Merhaba ateş kız. Bu kağıdı kimin bıraktığını düşünme şimdi. Sadece bana odaklan. Benim olacaksın güzelim. Utaninca kırmızı oldugun için adın Ateş Kız. Sana isminle hitap etmiycem. Ayrıca bu kağıdı kimseye gostermemelisin. Üstelik saklamani tavsiye ederim çünkü kim oldugumu birakacagim kağıtlarla anlayacaksın. Benim olunca görüşürüz. Kızarıyorsun :D"

Bu da ne böyle. Hemen arkamı döndüm ve etrafı inceledim. Bunu buraya koyan herkes olabilirdi. Geçen yılın Yılbaşında  yaptığım konuşmada rezil olduğum için kizarmistim ve bunu herkes gormustu. Kizardigimi bilmeleri normaldi. Cantamdan aynami çıkardım ve yüzümü inceledim. Gerçekten kizarmistim. Birdahaki dersin nr olduğuna baktım ve kutaplarimi alıp sınıfa ilerledim. 

En arka sıralardan birine geçtim ve cam kenarındaki yere oturdum ve vasimi cama yasladim. Ders geçiyordu ama aklim tamamen Harry'nin dedikleriyle doluydu. Gözlerimi sıkıca kapattım ve kollarimi siranin üzerinde birleştirip kafamı dayadim.

Gözlerimi hafifçe araladim. Güneş ışığıyla gözlerim kamasti. Kafamj kaldırdım. Sabah erken kalktigim için uyumus olmalıyım. Sınıf boştu ve camdan giten güneş isiklari havada uçuşan tozları belli ediyordu. Kitaplarımı topladım ve sınıftan çıkıp Dolabima ilerledim. Kitaplarımı bıraktım ve kantine inebilmek için merdivenlere ilerledim. Geldiğimde merdivenler yoktu. Uzun bir koridor vardı Oysaki burada merdiven olduğundan emindim. Kafamı toparlamaliydim artık. Ama önce bu koridorun ne olduğunu anlamaliyim. Kimse yoktu bu koridorda. İlerlemeye başladım. Bir kaç kapı dışında birsey yoktu. Gayet normal gözüküyordu.

Koridordan çıkmak üzereydim ki kulağımı dolduran çığlık sesiyle irkilip arkamı döndüm. Korkmuştum ama nerden geldiğini bulamazsam cildirirdim. Neden bu kadar merakliyim ki? Bu benim lanetim olmalı.

Koridora döndüm ve ilk kapıya yaklasip penceresinden baktım. ıçerde kimse yoktu. Sınıfta in-cin top oynuyordun. Yavaşça kapıyı açtım. İçerisi gerçekten boştu. İçim rahatladı ve bir diğer kapıya yineldim. Koridorda ayak seslerim  yankilaniyordu ve onun dışında yek bir ses yoktu. ikincisi ise bir öğretmenler odasini andırıyordu. Yine boş... Yavaşça kapıyı açtım. çıkardığı gicirti tüylerimi diken diken etmişti. Kapı açıldı İçerisi öğretmenler odası değildi. İçerisi yanıyor gibi gorunuyordu. Kapı tam açıldığında yüzüm sıcak hava dalgasiyla yaniyormuscasina acimisti. Bu nedenle ellerimle yüzümü orttum. Ellerimi cektigimde kapı kapalıydı. Saskin gözlerle kapıyı incelerken bir çığlık daha. Arkamı dönüp diğer kapıya ilerledim. Yavaşça kolu indirdim. Kapinin aralığından bakacakkrn çalan zilin sesiyle irkildim ve gözlerimi sıkmışım. Gözlerimi açınca kapınin iyice açılmış olduğunu gördüm. Mis gibi bir konu doldu burnuma. Biraz sonra yakmaya başladı cigerlerimi bu koku. Burnumda yanıyordu. Bembeyazdi içerisi ve buhardan içerisi gözükmüyordu. Kapı hızla kapattım ve biraz nefes almaya çalıştım. Kendime gelince son kapıya yöneldim. Çığlık buradan geliyor olmalıydı. Kapinin kolunu kavradım. Bir çığlık daha... Hafifçe bastirdim. Kapi açıldı. Siyah taş duvarlar. Ortada bir sandalye, sandalyede oturan her yani yara bere içinde bir kız. Önünde duran siyah giyinimli bir adam.

Odanın duvarlarina çakılmış civilerde asili bıçaklar Yerdeki agzi açık kutularda silahlar ve mermiler. Kann golcukleri ve diğer bir sürü işkence aleti. Kızı sarmalayan zinciride gorumce burasinin Harry'nin evinde gördüğüm yer olduğunu anladım.

Siyah giyinimli adam bana doğru döndü. Bu Harry'di. İnanamıyorum. Dizlerimin üzerine düştüm ve gözlerim dolmaya başladı. Harry bana doğru bağırdı.

"Sende kimsin?"

Harry'nin bana seslenmesizle kız kafasını kaldirdi ve bana doğru baktı. Şok oldum. Aman Tanrim. Bu nasıl olabilirdi? Bu da neydi böyle? B-ben nasıl orada olabilirdim ki?!

Trust Me (Güven Bana)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin