Sinemaya girip yerime oturmustum. Bir uanimda ağabeyim Scott diğerinde ise... Aman Tanrım! Bu Harry' di...
Hemen ağabeyime yaklaştım ve dedim ki
" Scott! Bana bir özür borçlusun ve bunu şimdi ödemeye ne dersin?" dedim ve yer değiştirmeyi teklif ettim.Harry bunu duymuş olacakki bana dönüp kulağıma "Eğer yer değişirsen çocuklara Kaykay maceranı anlatabilirim. Tabii sen kararın yani yer değişmezsen bunu düşünebilirim." dedi, alaycı ve tehditkár bir şekilde gülümsedi.
"Seni oro-"
"Senin gibi cici bir kıza yakışmaz. Sakın bir daha böyle söyleme." dedi ve işaret parmağını dudağıma koydu. Bu kötü çocuk tavırlarına ne kadar sinir olsamda onu seksi gösterdiğini inkar edemem. Üstelik taktığı mavi beresiyle gerçekten çok şirin gözüküyordu.
Ne diyorum ben?! Ondan nefret ediyorum.
Scott'a döndüm ve " Senden nefret ediyorum. Bir dahakine arkadaşlarına benden bahsetme bile. Bunun öcünü alacağım!" dediğim anda salondaki herkesten bir " Şsstt..." sesi duydum . Film başlamıştı.
Bir kız evinde otururken elektrikleri kesiliyor ve alt kattan gelen seslerle irkiliyor. Korkuyor ve sevgilisini arıyor. Telefon evde çalıyor. Konu bu . Klasik korku filmi. Ama gerçekten ürkütücü. Kız kapıya yaklaşıp açtığında içeri bir heykel düşüyor ve kız bir çığlık atıyor.
O an gerçekten beni korkutan ve irkilten bir film olacağını anladım ve otomatik olarak ağabeyimin koluna sarılıp yüzümü omzuna gömdüm.
"Sahne bitti mi?" diye sorduğumda
"Bitti kaykaycı, kolumu sıkmayı birakabilirsin. Morartacaksın." dedi ve güldü. Bu ağabeyimin sesi değildi. Kafamı kaldırdığımda ağabeyime degil Harry'e sarılmış olduğumu gördüm. "Be-ben... Özür dilerim."dedim. Yanaklarım kesinlikle domates gibi olmuştu ve Harry sırıtıyordu. " Bence özür dilemek yerine teşekkür edebilirsin. Bana sarılabilen az sayıda kız vardır." dedi ve saçlarımı koklamaya başladı.
"Napiyorsun?! Sapık misin?" dediğimde kısık sesle kahkaha attı ve " Hayır, sadece çok güzel kokuyor."
"Bu yalanlarına artık kanmam. Yalan söylemeyi kes."
dedim ve kalkıp sinemadan çıktım.
Büfeye yaklasip bir kola söyledim ve alıp dışarı çıktım. Arkamdan biri ismimi söylemişti. Bu Harry' di. Kasları çatıktı ve hızla bana doğru yürüyordu.
"Bana arkanı dönüp gidemesin!" diye bağırdı. Üzerime doğru yürümeye başladı. Bende geri geri gidiyordum. Hızla kolums kavradı.
"Canımı acıtıyorsun! Çek ellerini üzerimden." diye bağırdım ama etrafta kimse yoktu. Arka bahçeye gelince beni duvara ittirdi, iki elini başımın yanlarına koydu ve tüm hareket alanımı kapatmıştı. Kıpırdayamıyordum...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trust Me (Güven Bana)
FanfictionHarry Styles her zaman kötü çocuktu. Derin gamzeleri, yesil gözleri ve kıvırcık çekici saçları beni kendine çekiyordu. Buna engel olmaya çalışırken onu daha iyi tanımaya başladım ve onun hayatında bir keşfe çıktım. Merhaba arkadaşlar; Bu ikinci hika...