Kötü Aşk

11. Bölüm

Gözlerimi açtığımda çemberde bir şeyler oluyordu.

Küçücük dağınık bir su oluşmuştu. Boyutu anca bir bardak kadardı.
Herkes bana şaşkın gözler ile bakıyordu.

Hak ise kahkayı koyuvermişti.
Hak:
"Aslında senden daha fazla şeyler beklemiştim."
Ben:
"Hahaha! Çok komik! Hangi sınıftayım?"
Hak:
"Ufaklık şimdi sana gücümü göstereceğim."
Ben:
"Hey aramızda çok fazla yaş yok!"
Hak:
"Göreceksin!"

Hak çembere doğru elini uzattı ve:
"Durara!"
diye bağırdığında çember boyunca su yukarıya doğru fışkırdı ve sadece okulu kapsayacak şekilde yağmur yağdı.
Oha ama ya!
Ben:
"Ama haksızlık ben mezun olunca görüşeceğiz! Sen tabi öğretmensin!"
Hak:
"Tabi tabi yenildim demiyor da şuna!"

Bu adam benim sinirlerimi bozmak için yaratılmış olmalıydı. Ona olan nefretimi kullanarak bir büyü daha yapacaktım.
Ben:
"Durara!!"

Şu anda kendi yaptığım büyüye ben bile şaşırmıştım. Aynı Hak da olduğu gibi çemberden su fışkırmıştı ama tüm okulu değil. Sadece bulunduğumuz bölgeye biraz su çiselemişti.
Hak da aynı benim gibi şaşırmıştı.
Kuroku'ya baktığımda ise ağzı bir karış açık kalmıştı.
Ben:
"Kim kaybetmiş gördün mü?! Ben güçlüyüm!"

Güçlüyüm derken ise kollarımı sanki kas varmış gibi göstermiştim.
Hak:
"Biliyorsun değil mi? Ben daha çok büyü biliyorum."
Ben:
"Biliyorum ama yaptığın büyükerin aynısını yapabilirim."
Hak:
"Çok emin konuşma bunu yapabilir misin?"

Saçlarını düzeltti ve:
"Concaltion Experion!"
diye bağırınca bu sefer su sanki hortum oluşmuş gibi çemberin içinde dönmeye başladı.
Büyüsü bittiğinde bana meydan okuyan gözlerle bakıyordu.
Ben:
"Concaltion Experion!"

Hak'ın kadar büyük olmasa da bende bir hortum yapmıştım.
Hak git gide sinirlenmeye başlıyordu.
Hak:
"Peki benimle tajutsu dövüşmeye ne dersin?"

Kuroku'ya baktığımda olmaz manasında kafasını salladı.
Ben:
"Tajutsu bilmiyorum."

O sırada Hak yanıma gelmişti ve ikimizi çembere soktu.
Ben:
"Ne yapı-"

O bana tekme mi atmıştı? İyi ki son anda kafama gelen tekmeyi yumruk atarak durdurmuştum.
Hak:
"Hani bilmiyordun?"
Ben:
"Refleksti o reflerkst."
Hak:
"Ben öyle olduğunu düşünmüyorum ama..."

Bu sefer de karnıma tekme atmaya çalışmıştı ama geriye zıplayarak kaçtım.
Kuroku'ya baktığımda olmaz anlamında kafasını hızlı şekilde sallıyordu.
Ben:
"Tamam biliyorum. Sana zaten bahsetmişlerdir. Ninja bir ailenin garip ve dışlanan tek büyücü kızıyım ama bu tajutsu öğrenmediğim anlamına gelmez. Biraz da olsa dışlanmamak için tajutsu öğrenmiştim."
Hak:
"Biliyordum. Güçlüsün... Dövüş benimle!"
Ben:
"Olmaz, olmaz! Daha sınıfımı bulup, yurda eşyalarımı yerleştireceğim ama ondan önce yerleştirmek için eşya alacağım. Yani çook işim var. Hadi ben kaçar."

Çemberden çıkmaya çalıştım ama bir kalkana takılıp yere düştüm. Sinirle Hak'a baktım.
Şu an bana bildiğin piç smile atıp, gülümsüyordu.
Ah tanrım! Tamam dövüş istiyorsa bende dövüşürüm. Çakra kullanmadığım sürece sorun yok!

Koşarak Hak'a doğru gitmeye başladım. Zıpladım ve kafasına tekme atmaya çalıştım ama eli ile engelledi. Ayağımı tuttu ve beni sert ve evet gayet sert bir şekilde sırtım yere gelecek şekilde sümsük gibi yapıştırdı.
Ağzımdan hatrı sayılır bir kan çıktı. Kanı silip, ayağa kalktım.
Bu sefer hareketlerim seri olacaktı.
Kuroku'nun "Sakura! Yapma!" diye bağırışlarını duyuyordum ama aldırış etmedim.

Sağ elim ile yüzüne yumruk atmaya çalıştım ama sağ eli ile tuttu. Sol elim ile yüzüne tam yumruğu indiriyordum ki sol eli ile tuttu.
Bunu fırsat bilip, Hak'ın ellerini sıkı sıkıya tuttum.
Sağ ayağım ile karnına tekmeyi yapıştırdım. Bu seder yere sümsük gibi düşen o olmuştu ama ağzı kanamamıştı.

Hak'a doğru koşmaya başladım. O da ayağa kalkmış bana doğru koşuyordu.
Duyduğum ses ile yerimde hareketsiz bir şekilde durmaya başladım.
"Durun!"

Kimin bağırdığına baktığımda ise küçük çaplı bir şok geçirdim.
Bu Uchiha Sasuke idi!

Demiştim dimi... Olayı Sasusaku'ya ne güzel bağladım ama korkmayın! Bir sonraki bölümde daha şaşıracaksınız! Araları bozulacak!!!