4.2K 371 126
                                    


Jungkook


      ''Heey~ Siz hala uyuyor musunuz minik koalalar?'' Yüksek sesli bir kahkaha duyduğumda yüzümü istemsizce buruşturmuştum. Hala daha uyumak istiyordum , dün gece düşünmek için geç yatmıştım. Yorgun hissediyordum bu yüzden göz kapaklarımı açmakta zorluk çekiyordum. Topuklu bir ayakkabı sesi odanın içinde yankılanırken beni nazikçe dürten birinin eliyle arkamı döndüm ve gözlerimi -açabildiğim kadarıyla- bana gülümseyerek bakan kadına yönelttim. 

      ''Oh Kookie , yorgun gözüküyorsun tatlım. Ama bir şeyler yiyip öyle yatsan daha iyi olur. Hem öğlen olmuş zaten'' Bayan Kim'in sesini duymak beni mutlu etmişti. Kendi ailemin yanında olsam benim uyuyup uyumadığımı önemsemezlerdi bile. Kim ailesinde özel bir sevgi vardı. Ve ben bu sevginin güzelliğine imrenerek bakıyordum. 

      Yattığım yerden doğrularak esnedim. Dün kısa kolluyla yattığım için kollarım buz gibiydi. Gerinerek ayağa kalktığımda vücuduma bir soğukluk gelmişti. Bayan Kim , az ötede uyuyan Tae hyungu uyandırırken bende koltukta duran hırkamı alıp giymiştim. Ev biraz serindi ama ilk defa burada bu kadar çok üşüyordum. Bayan Kim'e bakıp uykulu bir şekilde gülümsedim. ''Ne zaman geldiniz Bayan Kim?'' Kafasını bana çevirdi ve tekrardan kahkaha attı. ''Siz rüyalar alemindeyken biz çoktan gelmiştik Kookie~ Hatta gece üstünü örttüm ama anlaşılan yine uyurken üstünü açmışsın'' 

      Buna karşın kıkırdamıştım. Doğru , uyurken hep yorganı üstümden istemsizce atardım.Elimde olan bir şey değildi ve Bayan Kim'de bunu fark etmiş olacak ki gülüyordu. Oğlunun  yanından kalkıp saçlarımı karıştırdı. ''Elinizi yüzünüzü güzelce yıkayıp doğru mutfağa , hadi bakalım!'' Gülümseyerek kafa salladım ve Taehyung hyung ile birlikte odadan peş peşe çıktık. Her zaman ki gibi lavaboya ilk o girmişti. Yüzümü yıkadıktan sonra artık evi tanıdığımdan , mutfağı zorlanmadan bulup içeri girdim. Masa harika duruyordu , zeytinli çörekler , iyice kızartılmış patates kızartması ve daha bir çok şey vardı. Buraya gelmeden önce yediğim tek şey ekmek olduğu için böyle şahane bir sofra görmek bana hayal gibi geliyordu. 

      Taehyung benden önce davranıp sessiz bir şekilde  sandalyesine oturdu ve yemeğini her zaman ki gibi maskesinin altından yemeye başladı. Bende tezgahta bulaşık yıkayan Bayan Kim'e bakıyordum. En sonunda bana dönerek ''Kook , neden yemeğe başlamıyorsun tatlım?'' dedi. Biraz şaşkınca ''Siz yemeyecek misiniz?'' diye sorunca Bayan Kim kıkırdamıştı. ''Aigoo ne tatlı bir çocuksun sen Kookie. Biz yedik , keyfine bakabilirsin'' Buna karşın birazda utanarak kahvaltımı etmeye başladım.  Yanımda oturan Taehyung'a doğru fısıldayarak ''Böyle annen olduğun için çok şanslısın hyung'' demekten kendimi alamamıştım. Kafasını bana çevirdi ve bir şey demedi. Zaten diyemiyordu da. 

      Kahvaltımı bitirdiğimde gerçekten harika hissediyordum. Midem şuan benden daha mutluydu ve çıkardığı hafif seslerden belliydi. Mutfağın yanında ki odaya yani küçük salona girip orada oturan Bayan Kim'e tüm sevecenliğimle ''Elinize sağlık'' dediğimde bana gülümsemişti. ''Doydun mu Kook? Acıktığın zaman oradan alıp yiyebilirsin canım.'' Kafamı salladım , gerçekten minnettardım. Tam arkamı dönüp gidiyordum ki bana seslendi. ''Meşgul değilsen biraz konuşabilir miyiz?'' 

      Bunu duymak bana şaşırtıcı gelmişti. 'Olur' anlamında kafamı tekrar sallayarak Bayan Kim'in karşısında ki koltuğa oturdum. O sırada Bay Kim'de içeri girmişti ve benim yanıma oturmuştu. Anlaşılan Bay Kim konuşacaktı. Bana dönüp gülümsedi. Gülerken yüzü kırışıyordu ama gerçekten yakışıklı bir erkekti. ''Burayı sevdiğini düşünüyorum Kook. Tae'nin arkadaşı yoktur ama senle çok iyi anlaşıyor gibi gözüküyor. Bu bizi mutlu ediyor.'' Bende gülümseyerek karşılık vermiştim. Tae çok sessiz bir tipti. Bu yüzden anlaşılması zor biri değildi. 

Weird Boy :: Vkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin