JungKook
''Beni içeri davet etmeyecek misin Kook?'' Duyduğum sesle dalgın olan gözlerimi kapatıp açtım ve bakışlarımı önümde bekleyen yabancıya çevirdim. Kim olduğunu bilmediğim , ama beni tanıdığını söyleyen birini eve almamam gerektiğini biliyordum. Ne de olsa burası benim kendi evim değildi. Çok geçmeden yabancı tekrardan konuşmaya başladı. ''Merak etme , sana bir şeyler anlatıp derhal gideceğim.''
'Bir şeyler' derken ne demek istediğini oldukça merak etmiştim. İçimden bir ses bu ara olan olaylarla ilgili bu kişinin bana bilgi verebileceğini söylüyordu. Merakıma yenik düşerek kapının önünden çekildim ve tebessüm ederek yabancıyı içeriye davet ettim. ''Dinlemeyi çok isterim , buyrun lütfen.'' Verdiğim olumlu cevapla birlikte neşeyle eve girmişti. Hava oldukça soğuktu bu yüzden bir saniye bile beklemeden açık olan kapıyı kapatmıştım. Şu zamanlar nezle olmak isteyeceğim en son şeylerden biriydi.
Evin koridorunda salonu bulmak için gezinen yabancının arkasından giderken seslendim. ''Montunuzu ve atkınızı asmamı ister misiniz?'' Bunu söyler söylemez yabancı arkasını dönmüş ve sanki telaşlıymış gibi hızlıca kafasını sağa sola sallamıştı. ''Ah şey , böyle iyiyim ben.'' Bunun üstüne içimden 'Çok garip' diye geçirdim. Beni tanıdığını söyleyen bu kişi , eğer yüzünü göstermezse onun kim olduğunu nasıl görebilirdim ki?
İkimiz salona geçtiğimizde o kenardaki tekli koltuklardan birine çoktan yerleşmişti. Bende onun karşısında ki koltuğa oturarak arkama yaslandım ve meraklı gözlerimi ona diktim. ''İsminiz nedir?'' Sorduğum soruyla birlikte hızlıca kafasını öne eğmiş , ve sanki ne demesini bilmiyormuş gibi düşünmeye başlamıştı. Gerçekten bu kişi çok garipti. Sanki kimliğini benden saklamaya çalışıyor gibiydi ki neden bunu yaptığını anlamak zordu. Çekingen bakışlarını kısa bir süre üstümde tutarak ''Bunu şimdilik bilmene gerek yok'' dediğinde daha fazla zorlamamak için başka soru sormamanın uygun olacağını düşündüm. Şuan merak ettiğim tek şey onun bana neler söyleyeceğiydi.
Kısa bir sessizlik sonrası konuşmaya başladı. ''Kook , öncelikle söylemek istiyorum ki...'' Sesli bir şekilde yutkunarak yüzünü rahatsız eden bir tutam saçını geriye attı ve devam etti. ''Ben çok özür dilerim , yaşadığın her şey için.'' Onun ne demek istediğini elbette anlayamamıştım , bu yüzden şaşkın bakışlarımı ona çevirerek devam etmesini bekledim.
''Gölgeler Dünyası fazlasıyla karışık. Nereden anlatmaya başlasam bilmiyorum.'' Duyduğum şeyle hızla gözlerimi büyütüp meraklı bir şekilde ''Sen Gölgeler Dünyası'nı nasıl biliyorsun?'' diye sorduğumda karşımdaki derin bir iç çekmişti. Ardından oldukça minik parmaklarıyla oynayarak kafasını bana çevirmeden konuşmaya devam etti. ''Şuan sorun orayı nasıl bildiğim değil. Lütfen , anlatacaklarımdan sonra bana kızmayacağına söz verir misin?''
Kızmayacağıma söz verecek kadar önemli olan şeyi öğrenmeyi o kadar çok istiyordum ki saniyesinde kabul etmiştim. ''Söz veriyorum , şimdi anlat lütfen.'' Verdiğim cevaptan memnun olmuşçasına tatlı bir şekilde söylemişti. ''Söz verdiğin için teşekkür ederim.'' Oldukça tedirgin görünüyordu , ona her baktığımda bunu hissedebiliyordum. Bu tedirginlik bana da yansımaya başlamıştı. İçimde normal olmayan bir his vardı. Kötü bir his.
'' Gölgeler Dünyası gitgide yıkılıyor. Biliyorum , küçüklüğünden beri oranın ölümsüz olduğunu öğrendin ama gölgelerin bu konuda sana hep yalan söyledi. Evet , Gölgeler Dünyası'nın yıkılması zordur ama eğer kuralları çiğnersen bu yıkılmayı kolaylaştırmış olursun. Ve biri bunu yaptı.'' Yabancı sözlerini bitirdikten sonra ben ise beynimde büyümeye başlayan değişik düşüncelerimi bastırmaya çalışıyordum. Bu kişi kimdi , bunları nereden biliyordu ve en önemlisi 'kuralı çiğneyen kişi' derken kimden bahsediyordu? Bir kaç hafta öncesinde Jin hyungun söylediği şeyler aklıma gelmişti. O da kuralı çiğneyen birinden bahsetmişti , ama neler olduğunu kimse bana söylememişti.
''O kişi derken ne demek istiyorsun? Neler oluyor?'' Biraz korkmuş bir şekilde sorduğumda yabancı kafasını öne eğmişti. Sanki bir şeyi söylemek istiyor ama söyleyemiyor gibiydi. Onun bu kararsızlığı beni daha fazla tedirgin ediyordu. ''Biliyorsan lütfen söyle , kim olduğunu bilmek istiyorum.'' Yabancı kişi derin bir iç çekerek bakışlarını bana yönlendirdi. ''O kişi...''
Merakla beklediğim cevap salon kapısının kapanmasıyla yarıda kalmıştı. Kafamı hızla sağa döndürdüğümde Taehyung'un orada olduğunu görmüştüm. Yabancı kişi Tae'yi görür görmez kafasını eğmiş ve sanki kendisini gizliyormuş gibi atkısını yüzüne daha çok çekivermişti. Taehyung bir süre ayakta durup yabancı kişiyle bana baktıktan sonra adımlarını benim oturduğum koltuğa doğru yönlendirdi.
Yanıma neredeyse hiç boşluk kalmayacak şekilde oturan Taehyung'a baktım. O da kafasını bana doğru çevirip gözlerini benimkilere kilitlemişti. Anladığım kadarıyla bu yabancının kim olduğunu merak ediyor olmalıydı. Ama asıl sorun bunu bende bilmiyordum. Bu sefer yabancıya doğru baktığımda onun çoktan ayaklandığını gördüm. ''Hey , o kişinin kim olduğunu söyleyecektin bana.'' Neler olduğunu anlamamış bir şekilde sorduğumda telaşla bana bakmıştı. ''Ben... O buradayken söyleyemem.''
Güven verici bir şekilde tebessüm ederek yabancıya baktım. ''Merak etme , Taehyung iyi birisidir. O da gölgeler hakkında bir şeyler biliyor , o buradayken söyleyebilirsin.'' Ben bunu söyledikten sonra yabancı kişi gözlerini kocaman açmış , bakışlarını Tae'ye yönlendirmişti. ''Demek burada ki adı Taehyung...'' Mırıldanarak söyleyen yabancının neyi kast ettiğini anlamamıştım. 'Buradaki adı' derken ne demek istiyordu?
Tam sormak için ağzımı açıyordum ki onun bir anda konuşmaya başlaması beni durdurmuştu. ''Ben çok üzgünüm Kook. Gitmeliyim , bir an önce.'' Bunu söyler söylemez kapalı olan salon kapısını bir çırpıda açmış ve koridorda hızlıca yürüyerek çıkış kapısının oraya varmıştı. Neler oluyordu gerçekten bilmek istiyordum. Bu yüzden bende yabancının arkasından koşturmuştum. Tam dış kapıyı açıp gidiyorken elimle onu kolundan yakaladım.
''Bekle lütfen , bana her şeyi anlatamaz mısın?'' Bir şeyler bilen bu yabancıyı kaçırmak istemiyordum. Emindim ki benim bilmediğim bir çok şey biliyordu. Elbette bu şeyleri nasıl bildiği hakkında hiçbir fikrim yoktu ama şuan önemli olan neleri bildiğiydi , nasıl öğrendiği değil.
Bana bir süre bakarak kafasını öne eğdi. ''Benim sürem çok kısıtlı. İnan bana , yanında bir kaç gün kalıp sana her şeyi doğru düzgün anlatmayı çok isterdim. Ama sürem yetmedi , özür dilerim. Sana söyleyebileceğim tek şey lütfen gölgelerini unutma. Çünkü onlar seni asla unutmayacak Kook.'' Yabancının bunu derken gözünden süzülen yaşlar yanaklarını ıslatmaya başlamıştı. Ağlıyordu , söylediği şey içime bir bıçak gibi saplanmıştı. Ne demem , ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Bu yüzden ben sadece susmayı tercih ettim.
''Özür dilerim... Sana yardım edemediğim için çok özür dilerim.'' Tuttuğum kolunu çekerek evden hızla çıkmıştı. Bende onun arkasından tam gidiyordum ki omzumdan tutan bir elle kafamı arkaya çevirmiştim. Bu Taehyung'du , gitmemi istemiyor gibiydi. ''Bırak beni'' Onun elini sert bir şekilde iterek evden hızlı bir şekilde çıkmıştım. Bu buz gibi havada üstümde kısa kollu tshirtüm ve eşofmanımdan başka hiçbir şey yoktu ama umrumda değildi. O yabancıyı yakalayacak ve her şeyi öğrenecektim.
Bir süre yabancının koşturduğu sağ tarafa doğru koşmuştum. Sokakları iyi bilmediğimden kaybolma tehlikem vardı ama şuan tek düşünebildiğim yabancıyı bulmaktı. Bacaklarımın ağrımasını takmayarak her yere 4-5 defa tekrar tekrar bakmıştım. Hiçbir yerde yoktu , bir anda ortalıktan kaybolmuştu. Bulamayacağını anlayan bedenim bacaklarıma büyük bir ağrı yükleyerek beni durdurmak zorunda kalmıştı. Durduğum yerde kafamı çevirerek etrafa baktığımda çevremdeki evlerin hiçbiri tanıdık gelmemişti bana. İçimden bir ses 'Kayboldun.' diye fısıldadı. Evet , sanırım gerçekten kayboldum.
Öncelikle İstanbul'da ki patlama sonrası hayatını kaybeden bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet , yakınlarına da sabır diliyorum... İnşallah bu patlama olayları , terörist saldırıları bir an önce son bulur ve ülkemiz huzura kavuşur...
Okuduğunuz için çokça teşekkür ederim~ Oy vererek destek olursanız ve bölüm hakkında ki düşüncelerinizi yorumlara aktarırsanız çok mutlu olurum. Şimdiden teşekkür ederim~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Weird Boy :: Vkook
FanfictionOnun kendisini herkesten ayıran tuhaf bir özelliği vardı... Bir gölgeye aşık olmak. ❣UYARI❣ Bu kitap bxb'dir. (boy x boy) ✔ Ana çift Taehyung X Jungkook'tur. ✔ İlk ficim ve çok heyecanlıyım. Lütfen desteğinizi esirgemeyin ^^