➀➆

2.9K 286 56
                                    


JungKook


      ''Lanet olsun...'' Bir kaç dakikadır elimde ki anahtarla kapıyı açma çalışmalarım son deneyişimle birlikte artık tamamen başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Nasıl oldu hiçbir fikrim yoktu ama bir türlü kapı açılmıyordu. Üstelik bu benim yıllarca kullandığım ev anahtarımdı ve kapıyı açmaması oldukça tuhaftı. Kapı kilidinin değiştiğini düşünüyordum fakat bunu kim , ne ara yapmıştı? Annemde , o iğrenç herifte tatilden geri dönmemişlerdi. Bu durumda neler olduğunu anlamak için zaman gerekiyordu ama benim vaktim yoktu. 

      Elimde ki anahtarı zemine fırlatıp hızlı bir şekilde gözüme kestirdiğim bir taşı elime alarak , kapının yanında bulunan büyük camlardan birine fırlattığımda kırılma sesleri havada yankılandı. Üstünde çatlaklar oluşan cama tekmeler savurarak en sonunda içeri girebileceğim bir alan oluşturabildiğimde hiç düşünmeden içeri daldım. Bu esnada , camın kırılmış kısmının yanağımı çizmesiyle hafiften yüzümü buruştursam da umursamadım. 

      Gözlerimi uzun zamandır gelmediğim evde gezdirdiğimde gördüğüm değişiklikler kısa bir süre yerimde donmama neden oldu. Her şey çok değişmişti , sanki burası benim evim değil gibi... İlk başta uzun zamandır gelmediğim için böyle düşündüğümü sansam da gerçekten bu evde bazı değişiklikler olduğu belli oluyordu. Duvarlar kararmaya başlamış gibi görünüyordu , dikkatlice bakılmasına bile gerek olmadan o yoğun toz bulutlarını görebiliyordum , her şey ruhunu kaybetmiş gibiydi. Evin atmosferinde bile bir değişiklik sezmiştim.

      Her şey bu denli değişmişti , peki ya...Odam? Yukarı kata giden merdivenleri koşarak çıktığımda soluğumu odamın kapısında aldım. Hiç düşünmeden kapının kulpunu aşağı doğru çektiğimde odanın sabah olmasına rağmen karanlık olması beni istemsizce ürküttü. Evden giderken perdeleri sonuna kadar açık bıraktığıma emindim fakat şimdi ise en ufak bir ışık bile sızamayacak kadar kapatılmıştı perdeler. 

      Her şey olduğundan fazla garipti ve ben bu garipliğin nedenini 'o kitap'ta bulabileceğime kalpten inanıyordum. Hızlı bir şekilde yatağıma doğru ilerledim ve elimi yatağın altına uzatarak tozlu zeminde aradığım şeyi bulmayı ümit ettim. Neyse ki istediğim şey oradaydı ve hiç düşünmeden onu yatağın altından çekerek gün yüzüne çıkardım. Bu bir kutuydu. Normal bir kutu değil , sırlarla dolu bir kutu. 

       Bir kaç yıl önce V'nin getirdiği o esrarengiz kitap her şeyiyle çok ilgimi çekiyordu. O kitabı incelemek için az bir zamanım olmasına üzülüyordum , daha çok zaman kazanmak istiyordum. İşte o sırada aklıma bir fikir gelmişti. Bu Gölgeler Dünyası kitabının minik bir kopyasını isteyebilirdim V'den. Bu istememem gereken bir şeydi. Ama V , kendi dünyasının yasaklarına rağmen isteğimi gerçekleştirmişti. Ve bu iyiliğin karşılığında benden bu kopyayı sadece çok ihtiyacım olduğu zaman okumam gerektiğini , onun dışında asla okumamam gerektiğini söylemişti. İşte bu yüzden bu kopya yıllardır bu kutunun içindeydi. Bir satır bile okumamıştım , ama şimdi okumam gerekiyordu. 

      Kutunun kapağını açarken  görmeyi beklediğim temiz sayfalar bir anda beni şaşkınlığa uğrattı. Sayfalar eskimiş ve sararmış gözüküyordu. Bunun nasıl olduğu hakkında bir fikrim yoktu , biliyordum ki kağıtlar sadece bir kaç yılda eskimezdi. Fakat sanki her şeyin üstünden asırlar geçmiş gibiydi. Bu kağıtlar için de geçerliydi. 

     Yıpranmış ve sararmış kağıtları elime alırken bir yandan da hızlı hızlı üstündeki yazıları okumaya çabaladım. Neyse ki önceki seneler bilgilere başlık koymayı akıl etmiştim. Ben kağıtlara bakamayacağımdan V benim için halletmişti. Bu yüzden aradığım bilginin kolayca elime düşmesini ümit ediyordum. Sayfaları hızlı bir şekilde karıştırırken sonunda aradığım başlık kendini gösterdi. Gölge ve İnsan İlişkisi.

Weird Boy :: Vkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin