Yemeklerimizi yedikten sonra, dolaplarımızın olduğu odaya doğru gittik ve yeni formalarımızı giydik.Alttan krem rengi ve dizlerimin bir karış üzerindeki eteği ve üstten de beyaz,yakasında koyu yeşil çizgiler olan lakosu giydim.
Saçlarımı çözüp taradıktan sonra,iki yanından bir tutam saç alıp,arkada tutturdum. Sonra geri kalan saçlarımı omuzlarımdan aşağıya sarkıttım.Siyah sırt çantamı alarak Pınar'la yurttan çıktık.Oda benim gibi özenle hazırlanmıştı.
Okulun önünde durduğumuzda derin bir nefes aldım ve bursluyuz diye bize sataşacak olan çocukları, düşünmemeye çalıştım.Kapının önünde sigara içen çocukları gördügümde buranın pekte disiplinli bir okul olmadığını anladım.
Kapıdan içeriye bir adım attığım anda Emir'in sesini duydum. "Günaydın fıstıklar." ona dönüp baktığımda elini sallayıp sırıtıyordu.Zevzek "Sana birşey söylemiştim Emir hatırlıyormusun?" diye sorduğumda başını sallayıp "Unutmuşum galiba." diye dalga geçti.
Onunla uğraşmaya halim yoktu.Zaten başımda ağırıyordu.Ona cevap vermeden okula doğru yürüdüm.
Müdürün odasını bulmamız çok uzun sürmemişti.Hatta hemen bulmuştuk.Kapıyı tıklatıp içeriye girdiğimizde elindeki kağıtları inceleyen müdür ile iletişim kurmaya çalıştık.Sanki bizden apayrı dünyalarda yaşıyormuş gibi çalışıyordu.
Odası çok garipti.Çoğu eşyaları demirdendi ve odaya siyah hakimdi.Okulumuzum -pardon Özel Altay Kolejinin-bu kadar ürkütücü görüneceğini düşünmezdim.
Okulum çoğu yeri karanlıktı.Gerçi ben karanlıktan hiç korkmazdım.Aksine karanlıkta huzur bulurdum."Siz burslular olmalısınız." diyen dörtgöz müdüre baktığımda kendini beğenmiş bir ifade takınmıştı.
"Evet." diyen Pınar'a baktığında başını yere eğmişti.Müdür telefonu eline alıp birini çağırdığında içeriye uzun boylu siyah saçlı bir çocuk girdi.Ona bizi sınıflarımıza bırakmamızı söyledi.
Umut ve Berkan A şubesinde.Pınar ben ve Emir C şubesindeydik.Sınıflarımıza doğru yola çıktık.Koridarda bize aşşağılayıcı bakışlar atıyorlardı.Bizde sadece başımızı öne eğiyorduk.
Sınıfa girdiğimizde herkes konuşmayı bırakıp bize bakıyorlardı.Bu daha ne kadar sürecekti.Bize ayrı boş sıralara geçtik.Arka arkaya oturuyorduk.
Harika! bakışlar hala bizim üzerimizdeydi.Zengin züppeleri.Sarı saçlı mavi gözlü çocuk bize bakarak arkadaşlarına "Bir tane C sınıfı vardı şimdi iki oldu." bu piç ne diyordu anlamıyordum.
Çakma bir sarışın "İki tane sınıf mı? nasıl yani." diye sordu bize bakıp gülerek.
"Şöyle bebeğim bir tanesi zengin C sınıfı.Diğeride burslu C sınıfı." bütün sınıf bu komik olmayan laflara gülüyordu.Emir ve Pınar başlarını yere eğmişlerdi.Ama ben hayır, bu laflara göz yumamazdım.Ayağa kalktım ve "Ne diyorsun sen be, zengin züppesi." dedim.Sınıf gülmeyi bırakmış gaz verircesine "Ooo." diye bağırıyorlardı.
"Yeni kız ilk günden kaşınıyor galiba." dedi züppe.Bir "Ooo." sesi daha.
"Hee kaşınıyorum gel kaşısana." Pınar ve Emir beni susturmaya çalışıyorlardı. Ama nafile bir kere açmıştım ağzımı.Sarışın cadı "Ben kaşıtabilirim istersen ne dersin." dedi.
"Hay hay! derim aptal sarışın çıkışta beklerim." kaybedecek hiçbirşeyim olmadığı için mutluydum.Sanırım yolduğum kızların saçlarını tuttuğum kutunun içine bir sarışın daha eklenecek.Bu biraz psikopatça gelebilir aslında yada biraz iğrenç. Olsun doğamda var."Tamam burslu kız çıkışta." Ah! Yine damarıma basıyordu işte 'burslu kızmış'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATLI TEHLİKE~(Tamamlandı)
Teen FictionRüzgar yüzüme sertçe çarpıyordu.Tokat atarcasına.Batu dahil herkes benden bıkmıştı. İleriye doğru küçük bir adım attım... Annem, zaten sonradan sevmişti.Yani bensizliğe çoktan alışmıştı. Küçük bir adım daha... Deniz,Berkan,Pınar,Umut ve Emir daha n...