Selam arkadaşlar:D Bölümler biraz gecikti çünkü sınavlar vardı.... Bu bölüm güzel olacak. İyi okumalar.... :-)
Kadına veda edip yolun kenarına çıktık. Poyraz ve Deniz bizi bekliyordu. Deniz'e doğru koştum ve boynuna atladım.
"Çok korktum!"dedi sinirle.
"Bir daha bir yere kaybolursan seni öldürürüm Arya!"
Onunla dalga geçerek "Ağlamayacaksın değil mi?" diye sordum sessizce. "Saçmalama ufaklık."dedi gözlerini devirerek ve tekrar sarıldık. Batu ve Poyraz sadece tokalaştı.Bu nasıl arkadaşlıktı böyle?
Poyraz'a da sarıldıktan sonra Deniz'in arabasına bindik. Arabayı çalıştırdığında "Bütün gece ne yaptınız ormanda?"diye sordu.
"Ne yapabiliriz Deniz yardım bekledik."
Konuşmak için ağzını açtığı an telefonu çaldı. "Kim?"
Telefonun ekranını döndürdüğünde annemin aradığını gördüm.
"Ona kaybolduğumu söylemedin değil mi?"
Söylememiş olmasını dileyerek gözlerine baktım.Böyle bakıyorsa kesin söyledi!!!
"Azıcık söylemiş olabilirim."
Ona sinirle bakarak arabanın torpido gözüne bir yumruk savurdum.
"Hey! Arabama iyi davran!"
Arabayı durdurup annemle konuşmaya başladı. Annem emin olamamıştı ki telefonu bana verdi. Anneme ne olmuştu böyle. İçine benim aşkım mı kaçmıştı? Daha birkaç ay önce ondan nasıl nefret ettiğimi hatırladım ve dişlerimi sıktım. Annemden,kocasından ve Deniz'den. Ama şimdi bir aile olmuştuk. Yada olmaya çalışıyorduk. Mutlu olmak için çabalayıp ağlarken şimdi mutluydum. Berkan ve Pınar hariç bir sorunum yoktu. Onu iyi olduğuma inandıracak kadar dil dökmem işe yaramıştı ki telefonu zor da olsa kapattım.
<<<°>>>Kamp alanına geldiğimiz gibi eşyalarımızı topladık. Batu yanıma geldiğinde aklıma GÜM diye düşen şey ile yerimden fırladım.
"Batu bana fotoğraf makinelerini aldığını söyle!"
Kaşlarını çattı ve "Sen alırsın diye düşünmüştüm."dedi.
"Şaka mısın sen?!"diye sordum sinirle."Senin aptallıkların yüzünden kaybolduk. Ben fotoğraf makinelerini taşımak zorunda değilim."
Yüzüne tokat atma isteği gelmişti içimden. Her zaman kalbimi kırmak zorunda mıydı?
"Ben gidip alırım."
Alayla bana baktı ve "Git de birde seninle uğraşmak zorunda kalalım."dedi.
Onu dinlemeden ormana doğru yürümeye başladım.Arkamdan "Eğer kaybolursan seni aramaya gelmeyecegiz!"diye söyleniyordu.Aramazsan arama Bay Ukâlâ!
Sanki makinelerin yerini biliyormuş gibi gidiyordum. Salaktım.İç sesim beni yiyip bitirirken karşıma çıkan makinelere bakarak "Sonunda!" dedim. Kamptan fazla uzaklaşmadığım için orayı çabucak buldum. Batu'nun yanına giderek ona makinasını uzattım ve "Al şu lanet makinanı!" dedim.Elimden aldı ve "Kaybolmamışsın" dedi.
Sinirle "Gördüğün gibi!" diye tısladım.
"Bana sinirlenme, bu senin suçundu."Ona "hâlâ üsteliyorsun.Aptal!" diye bağırdım.Arkamı dönüp gidiyordum ki kolumu tuttu ve beni kendine çekti.Ona "Ne yapıyorsun?!" bile diyemeden dudaklarını dudaklarıma bastırdı.Gözlerim kocaman açılırken donup kalmıştım.Batu beni öpüyordu. Şu anda.Şimdi!
Ama ben sinirliydim. Onu itiklemeye çalıştıkça daha da sert öpüyordu. Nefesi nefesime karışırken içimdeki kelebekler beni başka diyarlara götürmüştü.
Bu benim hoşuma gitsede yapmamamız gereken birşeyi yapıyorduk.Sonunda dudaklarını çektiğinde nefes alabildim.
"Neden bunu yapıyorsun bana?!"
Soruma cevap vermedi. Sustu. Zaten hep susmazmıydı?
"Beni dedirtecek misin sen?"
Yanaklarım kızarıyor gözlerim yanıyordu.
HAYIR! AĞLAMA!
Onu göğsünden ittirerek "Seni seviyorum. Lanet olsun ki SEVİYORUM!"
Bunu söylemiş olmamayı diledim. Ama olan olmuştu. Nerdeydi o eski Arya? Nereye saklanmış bekliyordu. Aşka inanmıyor hayata meydan okuyordu. Ama şimdi o yoktu.
Eğer burda daha fazla durursam herşeyi daha da batıracaktım. Yüzüne bakmadan koşarak yanından geçtim ve Deniz'i buldum. Ona gidelim diye yalvarma başlamıştım.Bana şaşkın şaşkın bakarken yine yalvarmaya başladım. Sonunda yola çıkabilmiştik. Eski hayatımı geri istiyordum. Olaysız sade Batu'suz hayatımı. Evet o zamanda mutlu değildim ama hergün kalbimi kıran birileri de yoktu. Bu hayatın içinde bir tek Deniz beni anlıyordu. Ona olanları anlatmalıydım.
"Batu beni öptü."dedim. Sesim titriyordu.
"Ne var bunda?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATLI TEHLİKE~(Tamamlandı)
Novela JuvenilRüzgar yüzüme sertçe çarpıyordu.Tokat atarcasına.Batu dahil herkes benden bıkmıştı. İleriye doğru küçük bir adım attım... Annem, zaten sonradan sevmişti.Yani bensizliğe çoktan alışmıştı. Küçük bir adım daha... Deniz,Berkan,Pınar,Umut ve Emir daha n...