TATLI TEHLİKE~(Tamamlandı)

1-Bir fincan zıkkım alır mıydınız!?

 Merhaba sevgili okuyucular. Sizlere okuyucu demek istemiyorum. Merhaba sevgili ailem. Bu kitabı okuyan herkes ama herkes bizim için çok değerli.

Veee yepyeni bir kitap sizlerle<3  Bol bol vote verirseniz çok seviniriz. İsteyen mesaj da atabilir.

Tatlı Tehlike yi beğenmeniz dileğiyle<3<3<3<3  :-*

:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

"Bize iki hahve lütfen." konuşan adama baktığımda eli hala havadaydı ve pis pis sırıtıyordu."hemen geliyor." dedim ve dişlerimi sıkarak Emir'in yanına gittim.

"İki kahve hazırla." dedikten sonra saate baktım.Mesaimin bitmesine yarım saat daha vardı.Emir'in hazırladığı kahveleri alarak kapının yanındaki masaya yöneldim.Kahveleri masaya koyduktan sonra "Afiyet olsun." deyip tezgaha doğru yürüdüm.Emir elindeki bezle bardakları parlatıyordu.

"mesaimiz bitti hadi çıkalım." dedikten sonra elindeki bezi çekmeceye koyup ona hiç yakışmayan önlüğünü çıkarttı.Başımı 'tamam' dercesine sallayıp bende önlüğü çıkarttım.Mete Bey'den izin aldıktan sonra çantamı aldım ve Emir'le beraber her zaman ki mekanımıza gittik.

Berkan ve Umut kayaların üstünde oturuyorlardı.Pınar'ın sesini duyduğumda nefes nefese kalmış bir şekilde bize doğru koşuyordu.

"Arya olanları duydun mu?" dedi kısık sesiyle.Ona hiç bir şeyden habersiz bir bakış attıktan sonra "ne oldu?" diye sordum.Artık nefes alışverişi düzelmişti.

"Yurt bu senede bursumuzu iptal ettirmemiş yani Özel Altay Kolejine gidebiliyoruz." dedi gülümseyerek.

Ona öldürücü bakışlar attıktan sonra "Bunun iyi birşey olduğunumu düşünüyorsun?" diye sordum.

"Tabii ki iyi birşey düşünsene Özel okulda okuyacağız."dediğinde sesinde beni ikna etmeye çalışan bir ton vardı.Sanki tercih hakkımız varmış gibi beni ikna edecekti.

"Mesele özel okul değil Pınar.Orada bir sürü zengin çocuklar olacak ve bizimle bursluyuz diye dalga geçecekler." dedim.Bunu söylerken dişlerimin arasında konuşmuştum ve sesim çok sertti.

"Tamam kızlar burada olay çıkartmayın başka tercih hakkınız yok." diyen Berkan'a baktım.Ona birşey söylemek için ağzımı açtığımda,haklı olduğunu düşünüp susmaya karar verdim.Umut cebinden sigara paketini çıkarttığında, gözlerimi devirdim.Evet serseri bir tip olabilirdim ama daha 17 yaşındaydım.

Paketi bana doğru uzattığında "İçmediğimi biliyorsun." dedim.Şimdi gereksiz annem burada olsaydı sigara içen arkadaşlarla takıldığım için beni azarlardı.

Gereksiz diyordum çünkü babam öldükten üç yıl sonra varlıklı bir adamla evlenmiş ve beni yurda bırakmıştı.Dokuz yaşımda beni hiç alışamadığım cici babamla birlik olup beni sepetlemişti.Ona anne bile demek istemiyordum.Çünkü o anne olmaya layık değildi.Acımasız ve hep kendini düşünen bir insandı.

"Çok geç oldu hadi gidelim." diyem Emir'e baktım ve başımı salladım.Yerlerimizden kalkıp yurdun yolunu tuttuk.Emir Umut ve Berkan kirasını zor ödedikleri evlerine Pınar'la bende yurda gittik.

Yatakhaneye çıkıp üzerimizi değiştirdikten sonra yemekhaneye indik.Tabağımı tıka basa doldurup boş bir masaya geçtim.Pınar'da tabağına sadece patetes kızartması alıp benim yanıma oturdu.Yemeklerimizi bitirdikten sonra bahçeye çıktık.Hava kararmıştı.

"Okulun başlamasına bir hafta kaldı.Sen okul varken de o kafede çalışacakmısın?" diye sordu Pınar meraklı gözlerle.

"Okulun parasını zaten yurt ödüyor.Harçlıklarımı gereksiz annem veriyor.Arada bir cici babamın evine gidip kalıyorum ada zorlada olsa biraz para veriyor yani paraya ihtiyacım yok." dedim umursamazca.