Medya;Buket
Gözlerime inanamıyordum. Burada olmalarındandır değilde o kızım kucağında sürtmesine inanamıyordum. Ben bakarken yüzünde bir sırıtış belirdi. Ve o anda kız Anıl'ın dudaklarına yapıştı. Artık gözlerimi me kadar pörtletirim bilmiyorum. Ama şaşkınlık Mars'a kadar yol aldı. Kalbimde hiç şu ana kadar denk gelmediğim bişe belirdi. Ne hissettiğimi bilmiyordum ama şuan bu durumdan baya rahatsızdım. Gözümden istemsizce yaş aktı ah hayır ama daha yeni tanıdığın çocuk için değmez. Öpüşmeleri bitince donuk donuk yüzüme baktı. Bu adamın ne düşündüğünü anlamak çok zordu. Neden bu kadar bunu sorun ettiğimi de anlamadım. Ama bilmiyordum işte.
Saatlerdir tırnaklarımı kemirip anıla bakıyordum. Anıl'da bana bakıyordu ama hala yanında o kız anıla kendini sürtüyordu.
"Ee oturmaya mı geldik buraya?" dedim daha fazla dayanamayıp.
"O halde benimle dans edersin ha?" dedi kıvırcık. Elini elimin üstüne koyup kabul ettim piste doğru yürümeye başladık. Yürürken anılların masasının önünden geçtik. Anıla baktığımda bir bana bir akına bakıyordu sinirli olduğu belliydi. Dans pistine geldiğimizde dansa başladık kollarımı kıvırcığın boynuna dolayıp başımı göğsüne yasladım. Bu pozisyonda kaç dakika kaldık hiçbir fikrim yoktu ama huzur vericiydi. Sertçe kolumdan tutarak biri beni çekti kim olduğuna baktığımda Anıldı. Nasıl ayrılmıştı sürtüğünün yanından? En önemlisi neden akından beni ayırmıştı? Ona 'hayırdır' bakışını attığımda
"Eş değişikliği" diyip göz kırptı. Akına baktığımda o sinirli şekilde anıla bakıyordu ve yanında az önceki sürtük vardı.
"Es değişikliği yapmanı kim istedi senden?"
"Ben istedim ve yaptım" dedi buna kahkaha attım kaşları çatılırken.
"İstediğin şeyi yapabilirsin ama ben istemiyorum" dedim sinirle.
"Senin isteyip istemediğini sorduğumu hatırlamıyorum" dedi. Sinir adamdı yahu.
"Ben senin oyuncağın değilim" dedim kelimelere vurgu yaparak. O sırada Anıl'ın yüzüne sert bir yumruk indirdi biri kim olduğuna baktığımda akındı. Anıl bir kaç adım sendeledi ve akına sert bir yumruk indirdi o an çığlık koptu istemsizce dudaklarımdan. Birbirlerine kaç bininci yumruğu attılar bilmiyorum. Ama şundan emindim ağlıyordum.
"Yardım edin" diye bağırdım. Barda müzik sesleri kesilmiş herkes film izler gibi bizi izliyordu kuzey ve kızlar farkettiler direk kızlar yanıma gelip teselli etmeye başladılar kuzey ve Anıl'ın arkadaşları Anıl ve Akını ayırmaya çalışıyorlardı. En son ayrıldıklarında anıla baktığımda yüzünde kızarıklık dudağı patlamıştı. Akın Anıl'dan daha kötü durumdaydı. Kalbim Anıl'ın yanına gitmek istiyordu sebepsizce ama akın benim herseyimdi direk Akın'ın yanına gittim yüzünü inceledim önce sonra da
"Aptal mısın sen neden kavga edersin ki korktum" dedim fısıltıyla karışık ses tonuyla. O sırada Anıl küfür ederek bardan ayrıldı arkasından diğerleri gitti. Bende Akın'ın yüzünü temizlemeye başladım.Şuan evdeydim odamda yatağımın üstünde uzanıp tavanı izliyordum. Vicdanım hiç rahat değildi ne bileyim Anıl öyle bardan çıktı ya ondandı neden olduğunu sormayın daha ben bile nedenini bilmiyordum. O sırada kapı açıldı içeriye gereksiz girdi.
"Şuan seninle hiç uğraşacak halim yok" dedim umursamazca.
"Mal telefonunu içeride unutmuşsun kayıtlı olmaya numara yüz sefer aradı artık bıktım şu melodinden dayanamadığım için getirdim" dedi kim aramıştı ki hemde yüz sefer? Tabiri caiz dediği belliydi ama çok aramıştı belli ki. Telefonu verip odadan çıktığında telefona baktım 30 sefer aramıştı kimdi ki birde bu saatte bu kadar aramıştı. Numaraya bastım ve çalmaya başladı bekledim bekledim bekledim ve açtı.
"Alo kimsiniz" dedim kibar bir sesle. Cevap gelmeyince tekrardan sordum. Yine cevap yoktu tam kapatacakken sesler gelmeye başladı duydugum kadarıyla bu ses anılındı ve diğerlerininin
"Çok kırdı lan beni o çocuğun yanına gitti ya ona senin için endişelendim dedi ya bittim orda beni orada öldürseydi daha iyiydi ya" dedi diğerleri de birşeyler mırıldandı ama anlamadım. O sırada Berk'in sesi geldi.
"Duydun mu konuşulanları Anıl şuan kötü durumda içiyor durduramıyoruz tek ricam barın adresini versem buraya gelir misin? Ama acil yoksa çok kötü olacak" dedi endişeli ses tonuyla Berk.
"Ben gelsem de nolur ki?" dedim sorarcasına.
"Sen sadece gel" dedi berk. Adresi verip kapattı bende üzerime tişört ve kot geçirip herkes uyuduğu için sessizce evden çıktım.Adrese geldiğimde barın önünde bir kaç dakika durdum neden buradaydım? Neden anılı bu kadar önemsiyordum ki sanki? Bunların cevabını bulamadığımdan içeri daldım içeride sadece Anıl ve diğerleri vardı Anıl hariç barmen bile beni farketti. Batman dahil herkes çıktığında Anıl hala beni farketmemişti. Hemen yanına gidip elinden bardağı sinirle aldım ve tezgaha koydum.
"Yeter artık içme" dedim kısık sesle.
"Ooo güneş hanım gelmiş hoşgelmiş ayrıca siz beni düşünür müydünüz?" dedi alayla.
"Evet düşünüyorum ayrıca hiç iyi değilsin sen evine gitmelisin" dedim sakince.
"Çok iyiyim ben ve de seni benim ne zaman eve gideceğim hiç ilgilendirmez" dedi ardından.
"Hem sen Akın'ının yanına git o iyi değildir onun için korkmuşsun ya" dedi iğneliyeci ses tonuyla.
"Akın benim kardeşim gibi onun için endişelendim tabi ama demek senin için de endişelenmişim ki şuan senin yanındayım" dedim dediklerime önce bende inanmadım Anıl'la göz göze geldiğimde ne kadar tepkisiz kalmaya çalışsa da şaşırdığı belliydi.
"Beni umursasaydın ilk benim yanıma gelirdin o piçin yanına gitmezdin" dedi sinirle soluyarak.
"O piç dediğin kişi benim kardeşim laflarına dikkat et" dedim aynı sinirle karşılık vererek ve bağırıyordum. Kıvırcığa piç diyemezdi,dedirtmezdim. Bu onu daha da delirtmişti hışımla ayağa kalktı ve elini sac diplerinin arasına götürerek cekti. Belli ki cidden sinirlenmişti.
"Beni neden merak ettin sen?" dedi.
"Boşversene iyiliğin için geliyorum birşey yapmıyorsun beni tersliyorsun kardeşim dediğim insana piç diyorsun üstüne üstelik dövüyorsun bunun üzerine yine de senin yanına geliyorum senin yaptığına bak" dedim sinirle.
"Beni düşünsen ilk benim yanıma gelirdin" dedi.
"Ne bekliyordun kaç yıllık arkadaşımı bırakıp 5 gün önce tanıştığım adamın yanına gitmemimi böyle birşey aptallık hele ki işin içinde kıvırcık var" dedim.
"Doğru o kıvırcık malı senin herşeyin dimi?" dedi sorarcasına evet anlamında kafamı salladığımda tezgahın üstündeki birkaç bardağı ve şişeyi elinin tersiyle hızla ittirdi ve yere düştü. Aniden kapı açıldığında başımı oraya çevirdim içeriye Anıl'ın arkadaşları girmişti Berk benim yanıma gelip
"Ben seni eve bırakayım o şuan iyi değil" dedi sevecen ses tonuyla.
"Peki ama ona kötü birşey olmayacak dimi?" dedim sorarcasına.
"Olmayacak korkma" dedi.Şuan yatakta bir sağa dönüp bir sola dönüp duruyordum uyuyamıyordum nedensizce. Anıl'la konuşmamızı Anıl'ın yaptıkları aklımdan gitmiyordu. Neye sinirlendi ki bu kadar? Anlamış değildim. Bunlar düşünerek uyuyamayacağımı anlayıp telefonu elime alıp instagram'a girdim. Arama motorunda anılı aradım ve buldum çok şükür ki profili herkese açıktı takipçi sayısına baktığımda gözüm pörtledi 679k takipçi mi? Takip ettikleri ise sadece 100 kişiydi bu çok havalıydı. Ah ne diyordum ben. Fotoğraflarına baktığımda nefes kesici pozları vardı o neydi öyle... Neyse beğenilere baktığımda 400.000 beğeni civarıydı yorumlara baktığımda ise yarısından çoğu kızdı ve basbaya anıla yavşıyorlardı bu beni gereğinden fazla sinirlenmişti nedenini öğrenirsem size açıklayacağım şuan içimde sanki kaos yaşanıyordu. O anda takip istekleri geldi 'Berk Yılmaz' dan bu Anıl'ın arkadaşı grubun en tatlısı olandı hani. Kabul edip onu takip ettim. Ardından 'Mert Kale' ve 'Batuhan Utku' dan istek geldi onları da kabul edip onları takip ettim. Baktığımda hepsinin takipçi sayısı hemen hemen aynıydı 450k civarıydı. Daha fazla ekrana bakamayacağımı anladığımdan telefonu kapatarak uykuya daldım.
Bölüm sizce nasıldı?
Anıl neden bu kadar tepki gösteriyor sizce?Vote ve yorumlarınızı bekliyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAMSIZ AŞK #Wattys2016
Teen Fiction© Tüm hakları hayal dünyama saklıdır. Bir aşk düşünün öyle anlamsız ki öyle olaylar yaşanıyor ki ne olduğunu anlamıyorsunuz. Hem çok seviyorsunuz hemde gitmek istiyorsunuz ama ondan bir türlü gidemiyorsunuz. Böyle bi aşk işte bu inişli çıkışlı.. ...