Güzellerim biliyorum bölüm çok geç oldu çok özür diliyorum sizden yarında bi bölüm yayınlamaya çalışacağım inşallah yayınlayabilirim. Seviyorum hepinizi. Çok konuştum.
Neyse iyi okumalar..
---
Sabah uyandım bugün okul vardı ah Harika yılbaşının ilk günü okul. Tek güzel tarafı Anıl'la sevgili olmamızdı. Cidden beni seviyordu bende onu. Çok güzeldi herşey dün. Hiç bitmesin istemiştim ama bitti. Ama hala sevgiliyiz ve hala istediğimizi yapabiliriz. Bu biraz bana hayal gibi geliyor. Cidden sizce de öyle ilerlemiyor mu? Eğer rüyaysa da aranızdan biri nolur çimdiklemesin.
Şuan okulun kantininde kızlarla çığlık atıyorduk evet bildiğiniz çığlık atıyorduk. Ve herkes ne yazıkki bize bakıyordu ayrıca artı birde rezil olmuştuk tabi. Gelelim çığlık atmamın sebebine kızlarda çıkıyormuş. Hemde bizim çıktığımız gün. Yani hepimiz 1 Ocak 2017'de çıkmaya başladık. Oha diyorduk. Ben özellikle Mertle Buketin olmasına şaşırmıştım sonuçta geçmişten yaraları vardı. Gece ile Batu zaten olacak gibilerdi. Neyse artık. Şaka maka olmuştuk sevgili. Aynı anda ve sevdiğimiz adamlarla.
Kantinden çıkıp sınıfa girip yerlerimize geçtik. Ardından bizimkiler geldi. Bizimkiler diyorum anlarsınız artık. Anıl yanıma gelerek yanağıma öpücük kondurdu ve yanıma yayıldı. Yanaklarım şuan yanıyordu. Off kızarmıştım sanırsam.
"Dudaktan öpmedim güneş" dedi çarpık gülümsemeyle. Evet dudaktan öpmemiş olabilirdi ama bu kadar yakın olmak bile heyecanlandırıyordu beni.
"Çok komik" dedim. Ve sonra önüme döndüm.
"Senin tribini yerim ben" diyerek tekrar yanağımdan öptü.
"Birincisi ben trip atmıyorum ikincisi şu öpmeyi kes artık" dedim sinirle. Kafamı tekrar önüme çevirdiğimde akını gördüm. Bir dakika biz ufak bir ayrıntıyı atlıyorduk akında bu sınıftaydı ve bizim henüz sevgili olduğumuzdan haberi yoktu o da yetmezmiş gibi şimdide beni öperken görüyordu. Ne yapacaktım bilmiyordum. Birden akın bize doğru gelerek Anıl'ın suratına yumruk attı. Anıl biraz gerildi ve ayağa kalkarak akına yumruk attı. Bu böyle böyle gidiyordu. Herkes sanki film izliyor gibi duruyordu.
"Yeter" dedim bağırarak.
"Ne yeteri bu piç seni öptü" dedi akın sinirli ses tonuyla.
"Öperim o benim sevgilim buna alışsan iyi olur akıncık" dedi Anıl. Evet bu ses tonu akını küçümsemesi benim bile sinirimi bozmuştu.
"Ne diyor bu piç dogruyu söyle bana Güneş" dedi akın bağırarak.
"Bana iki de bir piç deme sinirimi bozuyorsun" dedi Anıl.
"Evet sevgiliyiz Anıl'la" dedim tıslayarak. O an akın önce anıla döndü birşey demedi. Sonra bana döndü öyle bir bakış attı ki sanki sanki.. ne bileyim ama çok kötü olmuştu. Ve çekip gitti yanımdan sadece çekip gitti. Kendimi şuan boşluktaymışım gibi hissediyordum.
"Ben onun sinirlerini yatıştırırım" dedi kuzey.
"Ama bari bana haber verseydin keşke" dedi ardından kuzey.Kuzey yanına gittikten sonra ne oldu bilmiyorum. Ben şuan Anıl'ın yanında yarasını temizliyordum. Ama ben akını sevmiyordum. Ben anılı seviyordum. Ona aşıktım. O da sanırsam bana. Akın sadece benim kardeşim olarak kalacaktı. Çünkü ben onu 17 yıldır tanıyorum. Ve o benim hiç vazgeçemeyeceğim kardeşim. Hep böyle kalacaktı. Başka ileri gitmezdi. Gidemezdi. Ama anıla karşı hissettiklerim çok farklıydı,karışıktı,en önemlisi çok güzel hissettiriyordu. Aşıktım. Hemde çok.
"Ahhh" diye sızlandı Anıl. Bunları düşünürken yanlışlıkla elimi fazla yarasına bastırmıştım demekki.
"Ya çok özür dilerim birşey oldu mu? Çok mu acıdı? Ben dedim ben yapmayayım diye" dedim telaşlanarak.
"Şşş sakin ol birincisi böyle çok tatlı oluyorsun ikincisi hiç acımadı çünkü senin ellerin değdi üçüncüsü de sen ben yapayım diye ısrar ettin burada yapacak bir hemşire var revirde" dedi gülümseyerek. Evet o hemşireden kıskanmış olabilirdim. Ama haklıydım. Kız anıla yiyecekmiş gibi bakıyordu. Ne yapsaydım. Ayrıca giydiği beyaz önlük götünü zor kapatıyordu.
"Evet çok azcık kıskanmış olabilirim" dedim.
"Azıcık mı?" dedi çarpık bi gülümsemeyle.
"Off hadi Anıl derse geç kalıyoruz senin yüzünden" dedim umursamazca.
"Zaten ben cevabı biliyorum neyse" dedi. Kapıdan çıkarken hemşire anıla geçmiş olsun dilereklerini sunmuş ardından Anıl ona göz kırpmıştı. Evet baya baya ben yanındayken göz kırpmıştı. Bari ben yanındayken yapma be. Adımlarımı hızlandırdım. Ve sınıfa ilerdim. Anıl'da arkamdan geliyordu. Hissediyordum.
"Güneş beklesene kızım ya" diye bağırıyordu. Ama dinlemiyordum. Benim yanımda başka kızlara göz kırpmak ha. Sınıfa girerek yerime geçtim. Ardından iki dakika sonra Anıl geldi. Ve yanıma oturdu.
"Niye beklemedin" dedi nefes nefese kalmış bir şekilde.
"Anıl farkındaysan yanında ben barım sen başkalarına göz kırpmakla meşguldün o an bende dedim derse geç kalıyorum hızlı gelmek istedim" dedim.
"Sen beni kıskandın mı" dedi. Tam cevap verecekten hoca anılı tahtaya kaldırdı. Bu arada ders matematikti. Anıl'ın matematik yapıp yapamadığını bilmiyordum. Hoca soru sordu. Benim şaşırdığım tabiki hocanın soru sorması değildi. Anıl'ın soruyu çözmesiydi. Anıl geri gelerek yanıma kuruldu.
"Sende de ne cevherler varmış" dedim şaşkınlıkla.
"Yatakta da çok iyiyimdir" dedi. Off bu da hemen sapıklaşıyordu.
"Off sapıklaşma" diye tısladım.
"Neyse ben sorumun cevabını alayım sen beni kıskanıyor musun?" dedi.
"Hiçte bile" dedim.
"Hıhı peki" dedi Anıl.Okul boyunca Anıl'la atışmıştık. Akına ise ne olduğunu bilmiyordum. Derslere girmemişti. Teneffüslerde de görmemiştim. İnşallah kuzey onu sakinleştirmeyi başarmıştır. Bugün sinemaya gidecektik. Anılgil yani Mert Anıl Batu korku diyordu. Biz ise romantik. Sinemaya gittiğimizde ise romantik filmin seansları geçmişti. Korku filmi vardı. Ve mecburiyetten ona girmek zorunda kaldık. Filmin 10-15 dakikası hiç korkunç değildi taa ki yaratıklar çıkana dek. Yüzümü ellerimle kapadım hemen.
"İstiyorsan yüzünü göğsümde de saklayabilirsin" diye fısıldadı kulağıma doğru Anıl. Haha çok komik ben burda korkayım o başka şeylerin derdinde olsun. Yüzümü tekrar açmamla Anıl'ın göğsüne gömmem bir oldu. O gördüğüm şey neydi öyle çok korkunçtu. Onu umursamayarak odaklanacak başka birşey buldum. Anıl'ın kokusu. Kokusu ımmm çok değişikti. Ama büyüleyiciydi. Sabaha kadar onun kokusuyla uyuyabilirdim. Kokusunu defalarca içime çektim. Herhalde sinema seansı boyunca burda dururdum.Eve geldiğimde annemlerin bizimle hiç ilgilenme sözlerine maruz kaldım. Gereksiz boşverin falan diyordu tabi. Tam beklenecek hareketler. Odama çıkıp vazgeçilmez atıcılık pijamalarımı ve ev ayakkabımı giyinip aşağıya indim. Ve bugün aile günü yapacaktık. Aile günümden kastım televizyon,abur cubur,annemlerle gereksiz konuşmalarım ve gereksiz ile kavga edişim. Aile günümden kasıt buydu. Film izliyorduk. Hemde romantik. Babamla annem bir koltukta yitirmeye başlamıştı bende gereksizle mısırları götürüyordum. Evet bugün 2 Mısır yemiştim. Kesinlikle kilo alacaktım. Ama umursadığım söylenemezdi.
"Hişt aile var burada" dedim annemlere. Annem bana 'sus kız' bakışları atıyordu. Allahım nasıl bir annem var insan utanır.
"Yatak odası diye bişey de var" dedi gereksiz. Katılıyordum ilk defa. Söylene söylene odalarına gittiler. Ve oda benle gereksize kalmıştı. Evet şimdi 3.dünya savaşı olabilirdi. Çünkü kumandayı kim alacaktı? En büyük sorun buydu şuan.Çok güzel bir aile gününden sonra odama çıkmış Anıl'ın bana sövmesini okuyordum tamı tamına 125 mesaj atmıştı. İlk baştakiler aşkım felan vardı. Ama sonrasını sansürlemek gerekirdi. Yarın gönlünü alırdım. Ama canım anlaması gerek aile günü sonuçta. Babamın yanında Anıl'la mesajlaşsam çocuğun yarın sağ çıkacağından emin olmayabilirdim. Kızlardan da mesaj vardı ama umursamadım. Her gün beraberdik zaten.
---
Evet bölümü nasıl buldunuz?
Sizce Anıl'la Güneş'in ilişkileri nasıl?Evet biliyorum bölüm geç oldu çok çok çok özür dilerim tekrardan. Öpüyorum sizi.
Vote ve yorum yapmayı unutmayın güzellerim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAMSIZ AŞK #Wattys2016
Teen Fiction© Tüm hakları hayal dünyama saklıdır. Bir aşk düşünün öyle anlamsız ki öyle olaylar yaşanıyor ki ne olduğunu anlamıyorsunuz. Hem çok seviyorsunuz hemde gitmek istiyorsunuz ama ondan bir türlü gidemiyorsunuz. Böyle bi aşk işte bu inişli çıkışlı.. ...