ANLAMSIZ AŞK #Wattys2016

-Yılbaşı Özel-

Küçük çaplı partimiz için aldığımız abur cuburları oturma odasındaki orta sehpaya koyduk ve küçük çaplı süsledik. Ve çağırdık erkekleri. Zaten saat 6.30'a geliyordu 6 saatlik parti bence çok güzel. Tabi parti demeye bin şahit ister ama neyse.

Onlarda geldiğinde başladık hediyeleri tam 12'de verecektik öyle sözleşmiştik. Ama Anıl bana 12'de farklı yerde olacağımızı söylemişti. Bukette de Mert haliyle batu da Geceye demişti. Oturdular ve sohbet etmeye başladılar sıkılmıştım. Çok. Yılbaşını severdim ama sıkılırdım.

Kapı çalmıştı açmak için ayaklandım ve kapıyı açtım. Gereksiz gelmişti. Hıh bir o eksikti. İçeri gel işareti yaptım. Ve içeri geçtik. Hepsiyle selamlaştı. Anıl hariç. Anılı sevmiyordu. Çünkü dün kızlara anlatırken o da dinlemişti. Ben Anıl Yanyana oturuyorken geldi aramıza girdi. Kıskanç gereksiz.
"Ee ne yapıyoruz" dedi Gece.
"Hadi pes atalım" dedi gereksiz berke. Berk kabul etti. Ve televizyona oyunu bağladılar. Pes oynamaya başladılar.
"Ee biz" dedi Buket.
"Hadi tabu oynayalım" dedim. Herkes kabul etti. Akın ilk burun kıvırsa da kabul etmişti. Gruplara ayrıldık.
Anıl-Akın-Ben-Kuzey
Mert-Gece-Buket-Batu
Oynamaya başladık. İlk sıra onlardaydı. Mert anlatmak için çıktı. Ve ben süreyi başlattım.
"Hani şey olduğunda karnında kelebekler uçuşur" dedi. Ney olduğunda?
"Şey ne" dedi Buket.
"Ya benim hiç olmadığım birşey batu bilir" dedi Mert.
"Aşk mı" dedi batu. Evet der gibi başını salladı geçti. Hay hainler 1 puan cepte. Güneşe baktığımda yüzünde hayal kırıklığı gördüm. Ama buna fazla takmadı hemen önceki moduna geçti.
"Hani çıkışı bulmak için çok uğraşırsın ya o ne" dedi Mert.
"SÜRE BİTTİ" dedim. Ardından sıra bize gelmişti. Ve akın çıkmıştı. Kartı çekti ve başladı. Bizim için de Buket süreyi başlattı.
"Hani benim daha önceden güneşe beslediğim şey" dedi kuzeye. Anıla baktığımda sinirliydi. Ah yılbaşında da kavga istemiyordum.
"Plotonik aşk" dedi kuzey. Evet der gibi basını salladı ve devam etti. Anıl küfür savurdu. Hemde sesli ama takmadı akın. Ve birşey unutmuştuk gereksizde buradaydı. Ve oyununu bırakmış ve bize dönmüştü. Yok birşey devam et dercesine baktım. Tam ikinci kağıdı çekecekken. 
"SÜRE BİTTİ" diye çemkirdi Buket.
Oyun böyle bitti. Ve kazanan diğer taraf oldu. O yüzden bizden birşey isteyemediler. Çünkü ortaya kaybeden şunu yapar diye bişey iyiki söylememiştik.

Saat 11.30 a geliyordu. Kızlar gitmişti. Anıl'la da biz. Şuan yıldızları izliyorduk manzara çok hoştu. Cidden. Hediyemizi saat 12 de verecektik. Biz ise yıldızları izliyorduk sadece. Anıl'la birlikte oturmuş yıldızları izliyorum Anıl'ın üzerimdeki ceketi ile birlikte. Üşüdüğümde vermişti. Anıla hala kızgındım ama yumuşamış gibiydim. Saat 11.55 ti sadece 5 dakika vardı.
"Sadece 5 dakika" dedim mırıldanarak.
"Öyle" dedi Anıl.
"Hadi oyun oynayalım bu yılın sana kazandırdıklarını söyle" dedi. O an sen demek istedim.
"Yen'i arkadaşlar" dedim. Ardından "sen söyle" dedim.
"Bu yıl bana beni tekrar kazandırdı. Bu yılı hiç unutma. Çünkü bana seni kazandırdı" dedi. Ağzım o seklini almıştı. Avanak avanak suratına bakıyordum.
"Şey oradaki dediklerim düşündüklerim değildi biliyorsun değil mi?" dedi.
"Boşver" diye mırıldandım. Saat tam 12 olduğunda birden havai fişekler patladı. Güneş yazıyordu sadece Güneş. Anıla baktım gülümsüyordu. Gördüğüm en sıcak gülümsemesiydi.
"Seni seviyorum" dedi. Sevdiğini biliyordum.
"Bende" dedim mırıldanarak ve ona sarıldım. Hediyemi uzattım. Çok beğendi hatta bileklikleri takmıştık.
"Madem öyle bu bileklik sevgimizin göstergesi olsun hiç çıkarma olur mu?" dedi. Başımı evet anlamında salladım. Yanağımdan öptü yanağımın kıpkırmızı olduğunu tahmin ediyordum. Gülümsedi yine ve yine o sıcak gülümsemesiyle.
"Benim hediyem başka yerde hadi gidelim" dedi. Onu takip ettim hediyesini merak ediyordum. Hani okulda konferans salonu olur ya öyle bir yere geçmiştik. Burası burası aynı gökyüzü gibiydi yapılmış bulutlar yapılmış güneşler elleriyle yapmıştı anlaşılan.
"Oha" dedim. Anıl önümde durdu.
"Senin için Ali gibi gökyüzünü yere indiririm ben burası bizim gökyüzümüz" dedi. Ardından devam etti.
"Benimle çıkar mısın?" dedi. Anıl ciddi miydi? Bu çok çok muhteşemdi. Anıla birşeyler hissediyordum. Ve bunu herkes biliyordu. Bir çırpıda "Evet" dedim. O an dünya durdu. Ne olduğunu anlamadım. Anıl dudaklarıma yapıştı. Ben ona karşılık verdim. 2-3 dakika böyle geçti.
"Artık benimsin sadece benim" dedi alnını alnıma yaslayarak.
"Sadece seninim" dedim. Ardından "Sende benimsin" dedim.
"Seninim her zaman" dedi. Bu an hiç bitmesin.

Buketten

Yeni yıla girmeye 2 dakika vardı. Ve hala Mert yoktu. Beni lunaparka getirmiş hediyemi unuttum diye geri gitmişti. Eğer Yen'i yıla tek girersem ne bileyim kötü olurdu. Birden havai fişekler patladı rengarenk. Ve bu gösteriyordu ki 2017 ye girmiştik. Ve yalnız girmiştim derken lunaparkın girişinde balonlar ve pamuk şeker arabası belirdi. Ardından Mert. BEN PAMUK ŞEKERLERİ ÇOK SEVERDİM. Direk oraya doğru koştum. Mert gülümsüyordu ilk defa bana gülümsüyordu. Bende hediyemi verdim.
"Buraya benim hakkımda her gün düşünceni yazman dileğiyle mutlu yıllar" dedim.
"Mutlu yıllar" dedi.
"Sana dünyadaki tüm pamuk şekerleri almaya hazırım" dedi Mert. Bana dedi bana.
"Çok teşekkürler" dedim en tatlı şeklimle direk bir pamuk şeker aldım açtım ve yemeye başladım. Ve bitirdim. Bitirdiğimde sanki ağzımda vardı. Nerde olduğunu ararken mert parmağıyla sıyırdı. Ve parmağını yaladı. Evet bu iğrençti.
"Dönme dolaba binelim mi" dedim. Olur diye başını salladı ve tekrar bir pamuk şeker alıp bindik. Birden durdu. En tepede. Sanırım Mert ayarlamıştı.
"Buket ben seni seviyorum cidden işte sana evrendeki tüm pamuk şekerleri alayım" dedi. Ağzım açık kalmıştı seviyor muydu şimdi?
"Benimle çıkar mısın?" dedi. Oha çıkma teklif etti bana bana.
"Evet" dedim. Ve o an dudaklarına yapıştı. Pamuk şekerli dudaklarıma.
"Imm pamuk şeker senin dudaklarında daha tatlı" dedi ve dudaklarını yaladı.
"Artık seni pamuk şekerden bile çok seviyorum" dedim. Tekrar dudaklarıma yapıştı.

Geceden

Yeni yıla girmeye 5 dakika vardı ve biz sinemadaydık. Yalnız başımıza romantik bir film izliyorduk. Birden dışardan sesler geldi Yen'i yıla girmiştik anlaşılan çünkü bunlar havai fişek sesiydi. Birden kanal değişir gibi oldu ve benim fotoğraflarım batunun fotoğrafları çıktı anlamaz şekilde batıya baktım. Sadece izle dedi bana. İzledim sonunda 'prensesim olur musun' yazıyordu. Bu kelime benim için değerliydi. Çünkü hani bütün kızlar babasının prensesi olurdu ya işte ben öyle değildim. Kimsenin prensesi değildim. Kimse bana böyle seslenmemişti.
"Evet seni seviyorum Buket geçmişteki bütün acılarını unutturmak istiyorum bana izin ver. Prensesim olur musun?" dedi. Bu bir çıkma teklifi miydi? Elbette öyleydi.
"Evet" dedim. Dudaklarıma yapıştı. Ardından cebinden bir kutu çıkardı. Ve açtı. Kolyeydi. Ucunda prenses gibi bir kız vardı. Ve boynuma taktı.
"Bu kolyeyi hiç çıkarma olur mu? Biz kötü seyler yasasak bile çıkarma çünkü sen hep prensessin her zaman. Ama sadece ve sadece benim prensesimsin" dedi.
"Sadece senin prensesinim" diye mırıldandım. Mutluydum işte mutluydum onca mutsuzluğun ardından. Batuhan bana verilen en güzel hediyeydi.

----

Güzellerim benim Mutlu Yıllar! Yeni yılda ne bekliyorsanız inşallah olur. İnşallah istediğiniz gibi yıl geçirirsiniz. İnşallah bol okuyucularım güzellerim olur. Sizin gibi hepiniz ayrı ayrı çok değerlisiniz. Hemde çok. O güzel kalbinizden öpüyorum sizin. Yorumlarınızı gördüğümde daha çok yazma isteği geliyor. Çünkü sizin beğendiğinizi görmek çok hoş. Hepinize cevap verirken ayrı ayrı mutlu oluyorum. İnşallah büyürüz ve koskocaman bir aile oluruz.

Not; Arkadaşlar mesajlarınız geliyor. Hemen hemen hepsini okuyorum ama mesajlara cevap veremiyorum çünkü e-postamı dolduramıyorum. O yüzden üzülmeyin ben okuyorum emin olun.

Buraya kadar üşenmeyen güzellerim sizi çook seviyorum. Kalbinizden öpüyorum.

Yılbaşı özel bölümü nasıl buldunuz?
Sizce Akın'ın tepkisi ne olacak Anıl ile Güneşin ilişkisine?

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum güzellerim...