Geceye kadar kızlarla oturmuştuk ve ne yapmam gerek onu konuşmuştuk ikisi de o kadar zıtlardı ki biri git biri gitme diyordu ee zaten ben çok kararsızdım bunalmıştım doğrusu. Kendi içimde gitmeye karar vermiştim eskisi gibi onca şeyden sonra olmamı o da beklemez herhalde beklemesinde zaten.
Saate baktığımda 01.29 idi. Kızlar hafif kestireyim demiş yataklarına girmişlerdi bense balkonda oturup düşünüyordum. Artık karar verdiğime göre gidip üstümü giyinebilirdim inşallah anneme yakalanmazdık yani kadın da gece 2 de uyanık olacak değil.
Dolabın karşısına geçip kendime kot şort ve kot gömlek giydim belki gece soğuk olur diye uzun kollu gömlek giymiştim ayağımada sandalet geçirdim. Kızlar bizi uyandır demişlerdi ama çok güzel uyuyorlardı bırakayım uyusunlar.
Kumsala vardığımda henüz kimse yoktu saate baktığımda 01.42 idi. Boş şezlongun birine oturdum biraz soğuktu hava. Beklemeye başladım anılı usulca.
Arkamdan ses çıkmasıyla sıçrayarak o tarafa döndüm belki anıldır diye heyecanlandım biraz.
"Kim var orada" dedim biraz sesimi yükselterek. Sonrasında bi erkek gölgesi düştü kumun üzerine biraz tırsmıştım açıkçası.
"Benim" dedi ses tonu Kaan'ın sesi gibiydi ve bir süre sonra otel lambaları yüzüne vurunca anladım Kaan olduğunu yanıma geçti.
"Ne yapıyorsun burada tek bakalım" dedi. Anıl'ın Kaan'la beni tek görmesini istemiyordum fakat çocuğa gitte diyemezdim.
"Bir arkadaşımla buluşacağım" diye kısa yanıt vermeyi tercih ettim ve otel yoluna baktım.
"Saat 2'de bir arkadaşınla görüşeceksin hım kimmiş o arkadaş" dedi. Bir süre sessiz kaldım ardından yolda biri gözüktü ama o kadar uzaktı ki kim olduğunu anlamış değildim. Yaklaştıkça daha belirginleşiyordu ve iyice yaklaştığında Anıl olduğuna karar verdim.
"Arkadasım da geldi zaten" diyerek şezlong'dan kalktım Anıl'ın beni farketmesi için.
Anıl beni gördüğünde yüz hatları düzdü ama Kaan'ı gördüğünde sinirlendiğine emindim. Önce kaşları çatıldı sonra bana anlamsızca baktı.
"Bunun burada ne işi var" dedi sinirli ses tonuyla.
"Kıza bağırmana gerek yok sadece bir karşılaşma" dedi Kaan. Anıl bu sözlerine daha çok kızmış olacak ki elleri yumruk şeklini aldı. Bir süre sonra Kaan'da şezlong'tan kalktı.
"Olum yeter sen senin baban hayatımızdan uzak durun lan sizin aileniz yeter olum yeter" dedi Anıl anlamsızdı söyledikleri.
"Ben kimin yanında olmak istersem orada olurum Anıl" dedi Kaan.
"Bu kız benle olsun olmasın yine de benim" dedi sesinden ciddiyet okunuyordu.
"Ben kimsenin değilim" dedim itiraz ederek ikisinin bakışları bana yöneldi.
"Neyse sen şimdi buradan uza" dedi Anıl Kaan'a yönelik.
"Uzamazsam nolur" dedi Kaan.
"Nolur ha nolur çok güzel bir soru sana uygulamalı şekilde anlatmak isterim" diyerek yumruğunu Kaan'ın yüzüne geçirdi Anıl. Kaan afalladı tam Anıl bir kere daha vuruyordu ki ben önüne geçtim vuramadı.
"Yeter senin istediğin ne Anıl ölsün mü çocuk" dedim.
"Bana onu savunma" dedi tıslayarak.
"Onu savunduğumdan değil sadece yaptıkların fazla" dedim.
"Fazla ha fazla onun babasıyla kendi benim hayatımı mahvederken onun yaptıkları neden fazla değildi onlar bizim hayatımızı alt üst ettiler Güneş senin benim herkesin hayatını" dedi. Söylediklerinden birşey anlamıyordum kafayı yemek üzereydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAMSIZ AŞK #Wattys2016
Teen Fiction© Tüm hakları hayal dünyama saklıdır. Bir aşk düşünün öyle anlamsız ki öyle olaylar yaşanıyor ki ne olduğunu anlamıyorsunuz. Hem çok seviyorsunuz hemde gitmek istiyorsunuz ama ondan bir türlü gidemiyorsunuz. Böyle bi aşk işte bu inişli çıkışlı.. ...