-21-

1.4K 88 7
                                    

Sessiz gecen yolculuğun ardından avm'ye varmıştık. Avm'ye girdiğimizde önce bir kaç mağazayı kızlarla turladık. Arkadan kuzeyler oflaya puflaya geliyorlardı. Eee bir kızla avm'ye geliyorsan buna dayanmalısın.

"Kızlar nolur artık şu alışverişi bıraksanız eğleneceğimiz şeyler yapsak" dedi akın.

"Katılıyorum" dedi kuzey bıkkınlıkla.

"Peki napalım" dedim.

"Bovling" diye ortaya fikir attı gece.

Herkes olur dedikten sonra bovlingin olduğu kata çıktık. Tam oyun için kaç kişi olduğumuzu yazacaktık ki kuzeyin telefonu çaldı bizden uzaklaşıp telefon görüşmesini yapıp geldi.

"Kızlar şu an beni öldürmek isteyebilirsiniz ama benim akını alıp gitmem gerek" dedi kuzey.

"Of oyun bozanlık yapma" dedim.

"Cidden önemli konu" dedi kuzey.

"Tamam bizde kız kıza takılırız madem" dedi Buket. Geceyle onu onayladık.

"Ee biz kiminle yarışacağız bovlingde" diye sorduğumda arkadan Anıl'ın sesini duydum ama Anıl olmaması için dua ediyordum.

"Bizle yarışabilirsiniz" dedi. Arkamıza döndüğümüzde Anıl mert ve batuydu. Gece ve Buket gidip sevgilililerine sarıldı o an Anıl'la göz göze geldik. Bende yerimde durup öylece kaldım.

"Ee oynayalım mı" diye sordu Anıl.

"Bence iyi olur" dedi gece.

"Senin için sorun olur mu" dedi Buket. Herkes bana dikkatini vermişti.

"Hayır olmaz" dedim. O an Anıl'la göz göze geldik. Gülümsüyordu. Ona göz devirmeye bile gerek duymadım.

Ayakkabı numaralarımızı söyleyip ayakkabıları aldığımızda giyindik ve oynamaya başlamaya hazırdık.

"Ee bunun sonunda kazanan için bir ödül olmalı kaybeden için bir ceza olmalı" dedim. Herkes dikkatini bana verdi.

"Bencede" diye bana katıldılar kızlar. Ödülü düşünmeye başlayınca erkeklerden bir ses geldi.

"Bence kaybeden kazananın istediğini yapsın 1 gün boyunca" diye fikir attı ortaya mert.

Önce karşı çıksakta bu fikre biz kazanınca onlardan isteyeceklerimizi düşünüp gaza geldik ve kabul ettik umarım biz kazanırdık yoksa ...

Yoksasını düşünmek istemiyordum çünkü kazanmalıydık hem kazanamazsak bize yaptıracakları şeyleri hayal edemiyordum. 

Bunları daha fazla düşünmemeyi tercih ettim çünkü şuan gece-batu oyuna başlamışlardı. Baktığımda sanırım bizim kız daha çok lobut devirmişti. Onlardan sonra Anıl ve ben atıyorduk. En hafif topu seçip geçtim ve atmak için yerime geçtim. Hazır olup attığımda Anıl çoktan atmış tüm lobutlarını devirmişti. Benimse 2 lobutum kalmıştı. Tekrardan top aldım ve attım. Ancak bir lobut devirmeyi başarmıştım bir lobut kalmıştı. Of sinirimden küplere binmiştim çünkü Anıl pis pis sırıtıyordu. Bizden sonra mert-Buket attı. Baktığımda bizim kız tüm lobutları devirmişti. Sahi tek ben mi kötü oynuyordum?

Oyun öyle böyle devam etti. Sona geldiğimizde erkekler öndeydi. Şimdi Anıl'la ben atış yapacaktık ya erkekler kazanacaktı ya da ben durumu eşitlicektim. Anıla baktığımda gayet rahattı kötü oynadığımı biliyordu çünkü. En ağır topu alacaktım. Çünkü belki bi şans devrilirdi lobutlar. En ağırını elimden almamla birlikte ayağıma düşmesi bir oldu. Hass- ayağım acıyordu. Kırılmış mıydı? Of allahım of neden en ağır topu alırsın ki kafasız güneş. İnlemeye ve hafifçe gözyaşları aktığında gözümden bizimkiler etrafımıza toplandı. Anıl yere çömelip ayağımı ellemeye başladı sorunun ne olduğunu anlamaya çalışıyordu sanırım aman sanki doktordu anlayabilecekti.

ANLAMSIZ AŞK #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin