Nihayet odamıza varmış hepimiz banyo yapmış kendi yataklarımızda oturur pozisyonundaydık. Ne cesaretti bendeki be. Ben bile şaşırmıştım. Çocuk çok yakışıklıydı. Gamzesi olması artı 2728273&363 puan kazandırdı. Eee gamzeli insanlar sevilirdi.
"Ee dökül bakalım" dedi gece.
"Ne işti bardaki çocuk" dedi Buket. Tam anlatmaya başlayacakken lafımı bölen gece oldu.
"Kızlar hadi bugün kızlar günü yapalım sabaha kadar uyumayalım ve abur cuburla dedikodu yapalım" dedi gece fikrini beğenmiştim lakin atıştırmalık yoktu.
"Atıştırmalık nereden bulacaz ha" dedim.
"Kardeşim mal mısınız sahile doğru giderken market vardı ya gider alırız hem ben baktım biz gelirken açıktı" dedi gece.
Gece olduğundan dolayı hava karanlıktı ve üzerimizde hepimizin şort tişört vardı. Pijamalarımızla gitmek sıkıntı olmayacağını düşünüp odadan çıkıp asansör beklemeye başladık.
"İyi fikirdi helal lan gece" dedi Buket.
"Tabii kızım" dedi gece. Asansör geldiğinde bindik ve girişin olduğu kata indik.
Sahile doğru yürürken bir yandan sohbet ediyorduk.
"Güneş şu o çocuk değil mi" dedi Buket birden baktığı yöne baktığımda cidden o çocuktu ve yine aynı arkadaşlarıyla sahilde oturmuşlar gülüşüyorlardı o gülerken ise sanki Allah'ın bana bi lütfuydu o gülüşü.
"Evet o" dedim hala o yöne bakarken. Ama kendimi ağırdan satmam da gerekti. Çokta kolay lokma sanmamalıydı. Yürümeye devam ederken önüme döndüm. Maalesef ki markete gitmek için onların önünden geçmek zorunda kalmıştık.
Onların önünden geçerken dikkatleri üstümüze çektiğimizden emindim. Ben ortada gece onların tarafında yani benim sağımda buketse denizden tarafa yani solumdaydı. O kadar berbattık ki pijamalarımızla çıkmıştık resmen ama onlar düzgün insan gibilerdi. Hele benim tepeden bağladığım topuzumu hiç saymayalım. En azından gece örmüş buketse salık bırakmıştı benimkiyse tepeden topuzdu.
Dikkatleri üzerimize çektiğimizden emindim çünkü konuştukları her neyse önünden geçerlerken susmuşlardı.
"O kız şu mu" dedi içlerinden biri. Erkek sesiydi. Kim olduğunu bilmiyordum. Benden bahsediyorlardı sanırım dudaklarımı kemirdim.
"Biraz daha hızlı yürüyelim" dedim kısık sesle bizimkilere. Hızlandığımızda sonunda varmıştık markete içeri girdiğimizde soğuktu.
"Ee sepet alında içini dolduralım" dedi gece.
Buket eline sepet aldığımızda elimize ne geldiyse doldurduk. Cicibebe bile almıştık siz düşünün gerisini. Kasaya gittiğimizde adam okuturken ürünleri cicibebeyi görünce üçümüze baktı ve gülerek ürünleri okutmaya devam etti. Ne yani suç muydu cicibebe yemek canım? Bence cicibebe yemenin yaşı olmazdı net.
"136,5 Tl" dedi adam. Yuh o kadar mı cidden mi?
"Dökülün paraları" dedim. Hepimiz 50 lira koyduğumuzda adama verdik. Para üstünü yine kimde olması gerek bilmediğimiz için 13,5 liralık birşeyler alıp çıktık marketten.
"Ya onların önünden geçmesek mi" dedim kızlara.
"Niyeymiş kızım ya hem çocuğun aklından çıkmazsın hatta biz senle yer değiştirelim onların yanından geç sen" dedi Buket. Beni birden kendi soluna aldı gece de denizden taraftaydı ikisi kıkırdadı bense göz devirdim hepimizin elinde 4 poşet vardı yani 12 poşetle alışverişimizi tamamlamıştık. Kızlarla konularak yürümeye başladık onların yanından geçerken ben susup önüme döndüm. Onlarda yine sustuğunda gözümün ucuyla adını bilmediğim çocuğa baktım. Çarpık gülüşlerini bahşetti. Ah o gülüşü.. benim halim ise tam bir rezillik ötesiydi. Ofofof.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAMSIZ AŞK #Wattys2016
Teen Fiction© Tüm hakları hayal dünyama saklıdır. Bir aşk düşünün öyle anlamsız ki öyle olaylar yaşanıyor ki ne olduğunu anlamıyorsunuz. Hem çok seviyorsunuz hemde gitmek istiyorsunuz ama ondan bir türlü gidemiyorsunuz. Böyle bi aşk işte bu inişli çıkışlı.. ...