20. Bölüm-Akşam yemeği (günümüz)

46 4 0
                                    

        İpek o akşam uçuk pembe elbisesini giymiş, aynı renkteki rujunu sürmüştü. Saçlarını önce tepeden topladı..Sonra beğenmedi, tokayı çıkarıp omuzlarına düşürdü. Parfümünü sıktı. Ev halkı onun bu halinden hoşnuttu. İstanbuldan geldiğinden beri canlı cenaze gibi dolaşan İpek'in yüzüne renk gelmişti. Eski dostlarını yeniden bulmuş, kötü günleri bir nebze olsun unutmuştu. Şimdi itinayla aynanın karşısında hazırlanması bile bir hayat belirtisiydi. Cenk ve Fulya o akşam için çocukları bovlinge götüreceklerdi. İpek için çocuklarının da iyi vakit geçirmesi önemliydi. Zaten onları peşinden sürüklemiş, tüm düzenlerini alt üst etmişti. İşin vahimi çocuklar temelli geldiklerini bilmiyorlardı. Birşeyler döndüğünü hissediyor ama bir türlü anlamlandıramıyorlardı. Gene de uzun zamandır görmedikleri anane dede ve dayılarının yanında mutluydular. Fulya ya da bayılıyorlardı. İstanbul'da Sacide Sultanın annelerini de etkisi altına alan dediğim dedik otoritesinden sonra Ankara'daki bu relax ve eğlenceli yaşam hoşlarına gidiyordu. "Bakalım burada temelli kalacağımızı öğrendiklerinde ne tepki verecekler?"diye düşündü ipek. İçi daralır gibi oldu. Gene de kendini çabuk toparladı. Bundan sonra hayatında ümitsizliğe yer vermemeli, kendi ve çocuklarının mutluluğu için hayatının idaresini ele almalıydı. "Bu konuyu biran evvel çocuklarla konuşmalıyım "  diye düşündü.
İpek, o akşam için babasının arabasını aldı. 6 da Meltem'in kapısındaydı. Meltem'e yardım etmek için özellikle erken gelmişti. Aslında en çokta eski dostuyla doyasıya hasret giderebilmekti niyeti. Murat geldikten sonra böyle bir şansı pek olmayacaktı. Meltem, kocaman bir gülümsemeyle karşıladı İpek'i. Sanki aradan o yıllar hiç geçmemişçesine daha dün ayrılmışlar gibi... Ne yüce gönüllü bir kızdı şu Meltem. Onun yerinde başkası olsa İpek'in yüzüne bakmazdı. Ama o ilk buluştuklarında biraz sitem etmiş, sonra İpek'in ne kadar üzgün ve pişman olduğunu görünce onu daha fazla üzmemek için sıkıcı mevzulara son vermişti. İpek geçen 13 yılını, bitme noktasına gelen evliliğini, pişmanlıklarını anlatmıştı Melteme.. Oda tek kelime etmeden dinlemişti İpek'i. O sırada Murat'ın tesadüfen gelmesi Melteme göre ilahi bir işaretti. Aynı anda kaybettiğini sandığı iki sevdiği insana birden kavuşmuştu ipek...Belki ipek ve Murat'ın geçmişte yarım kalan hikayeleri yeniden can bulurdu. Bunu kimse bilemezdi. O sadece uygun ortamı hazırlayacaktı. Gerisi onlara kalmıştı. İpek geçmişten ders almışa benziyordu. Hayatta sevgi gibi, sadakat gibi, güven gibi şeylerin paradan, makam ve mevkiden daha önemli olduğunu anlamıştı.
      Erol'da sıcak karşıladı İpek'i. "Erol abi zaten hep böyle kalenderdi" diye düşündü İpek. Oldum olası etliye sütlüye karışmaz, Meltem'in bir dediğini iki etmezdi. Nede olsa Meltemle evlenebilmek için zamanında 9 yıl beklemişti. İkisi de henüz 20 yaşındayken bir bilgisayar kursunda tanışmışlardı. Erol ilk görüşte vurulmuştu Melteme. Tanışmalarının 2. ayında evlenme teklif etmiş ama henüz çok genç oldukları gerekçesiyle Meltem tarafından reddedilmişti. Kurs bitiminde yolları ayrılmış, ama Erol Meltemi unutamamıştı. Kimseyle evlenmemiş hep onu düşünmüştü. Meltem ise zengin bir ailenin oğluyla nişanlanmış, evlenmelerine 1 ay kala oğlanın dediği bir sözü gururuna yedirememiş ve nişanı atmıştı. Nişanı attıktan 1 ay sonra da olan bitenden habersiz Erol , tesadüfen karşılaştığı ortak bir arkadaşlarından Meltem'in telefon numarasını almış ve tüm cesaretini toplayarak kızı aramıştı. O telefondan kısa bir süre sonra evlenmişler, evlendikten 9 ay sonra da ilk bebeklerini kucaklarına almışlardı. Onlarınki sonu mutlu biten bir aşk hikayesiydi yani. Erol Melteme "9 yıl boyunca yüzünü beynime kazımıştım, gözümü her kapadığımda seni görüyordum ama son zamanlarda yüzün silikleşmeye başlamıştı buna çok üzülüyordum" demişti. İşte Meltem o gün bu gündür en çok sevgiye değer veriyordu. Onu çok üzen nişanlısının sarfettiği sözü İpek'e bile anlatamamıştı. Belliki çok rencide olmuş, gururu kırılmıştı. Onunla yola devam etseydi daha da mutsuz olacaktı. Belki de bu yüzden İpek'in Murat'a bir şans vermesini istemişti o zamanlar.

Yalnız  (tamamlandı)  #dexilkromanım#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin