Murat şaşkındı... Kader ona bu kez güzel bir oyun oynamış ve yarasına tuz basmak için gittiği yerde geçmişiyle yüzleştirmişti. Ne yapacağını bilemedi biran.. Sonra Meltem'in ısrarcı bakışlarını görünce "en azından bir merhaba derim" diye düşünerek o tarafa doğru yürümeye başladı. Yanlarına vardığında kalbi o kadar hızlı çarpıyordu ki sesini duyacaklar diye çok korktu. Konuşmasına fırsat vermeden Meltem atladı "Merhaba Murat, nerelerdesin sen hayırsız? Yıllardır ara ki bulasın.. Gerçi biz alışkınız hayırsızlara.." bunu söylerken İpek'e bakıyordu. Murat gayri ihtiyari İpek'in olduğu tarafa döndü. İpek kıpkırmızı kesilmişti. Bir tarafta yıllardan sonra ilk defa gördüğü ve zamanında çok haksızlık ettiği Murat, diğer tarafta yıllardır arayıp soramadığı, sıkışınca kuyruğunu kıstırıp yanına geldiği eski dostu Meltem... Allahım bu nasıl bir sınavdı? Yaptığı onca vefasızlıktan sonra hayat şimdi onu tahtanın önünde tek ayakta bekletiyordu. "Yer yarılsana içine geçsem" diye düşündü İpek.. Ne vardı hiç olmazsa Meltemi arada sırada arayaydı. Ne olurdu ne oldum budalası olmayaydı. Yıllardır Sacide cadısının kahrını çekmiş, Vedat mutlu olsun diye kendi hayatından vazgeçmişti. O çok güvendiği dağlara nasılda karlar yağmıştı. Ama bundan sonra herşey farklı olacaktı . Kendini seven, değer veren insanlara layık bir İpek olacaktı.
"Otursana" dedi Meltem Murat'a .. o esnada hata etmiş gibi suçlulukla İpek'e takıldı gözleri ama İpek memnun gözüküyordu. "Aaa tabi Murat gel buyur.. Özlemiştim bende eski arkadaşlarımı ne güzel tesadüf oldu bu" dedi gülümseyerek.. Meltem rahatlamıştı...
Murat ve İpek çaktırmadan birbirlerini süzüyordu.
"Hiç değişmemiş, hala çok yakışıklı" diye düşündü İpek.. Sonra hem pembeleşen yanaklarından hemde bu düşüncesinden utandı. Neticesinde evli bir kadındı. Murat'tan yıllar sonra bile bu kadar fazla etkilenmesinden suçluluk duydu.
"Yıllar yaramış, hala çok güzel" diye geçirdi içinden Murat. "Sakin ol oğlum, kendine gel, kalbin yerinden fırlayacak" diye geçirerek heyecanını belli etmemeye çalıştı.*********
İpek sürekli tebessümle birşeyler anlatıyordu. Murat büyülenmiş gibi onu izliyordu. O sesler ona kuş cıvıltısı gibi geliyordu. Yıllardan sonra ilk defa ruhu huzur bulmuştu. İpek sadece konuşmuyor, hemde tedavi ediyordu yaralarını genç adamın...Birden Meltem'in sesiyle uyandı büyülü atmosferden.. "Muraaaaat burdamısın?" "Pardon Meltem dalmışım ne diyordun? " " siz iki hayırsız yarın akşam bize yemeğe gelin diyordum. Erol'da özledi seni". Murat bakışlarını İpek'e çevirdi. İpek "olur tabii ben gelirim" dedi Murat'a bakarak. Murat çok mutluydu. "Bende gelirim" diye cevapladı. "Tamam o vakit yarın 7 de ikinizi de bekliyorum. Evi biliyorsunuz, geç kalmayın sakın" dedi. İçinden "hah şöyle yola gelin" diye geçirdi.
Yıllar sonra bu iki inatçı keçiyle güzel bir yemek olacaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız (tamamlandı) #dexilkromanım#
RomanceBirgün biryerde tekrar karşılaşırsak eğer benimle yeniden tanış