13. Bölüm-Kopuş (geçmiş)

59 6 0
                                    

      İpek masasından karşısında ki  3 kadına sert bir bakış fırlattı... "Ne bakıyorsunuz bana öyle? Gördünüz işte ben bir şans verdim. açılması için..Karsımda öylece oturdu, hiçbirşey demedi.. Bence onun böyle bir niyeti yoktu. İş ciddiye biner diye korktu"...Savunmasını kafasında tasarlamış, ard arda sıralıyordu. Kimbilir belki de buna inanmak istiyordu vicdanını rahatlatmak için.. Mantığının keskin kılıcıyla duygularına set çekmiş, kendini bekleyen güvenli geleceğe doğru yol almak istiyordu.. Artık kimse ona Murat'ı sormasın, kimse meseleyi kurcalamasın, bu konu böylece kapanıp gitsin istiyordu... Giderek daha hırçın bir kız olmuştu.. Çektiği acıyı kendinden bile gizlerken başkalarının anlamasını istemiyordu. Meltem bir ara "Ama Murat çok sevmişti seni.." Diyecek oldu.... "Bende onu çok seviyorum ölüyorum onun için görmüyormusun halimi.." Demeyi çok isterdi  ama onun yerine tüm kaderini değiştirecek birşey yaptı... Avazı çıktığı kadar "Murat kim Yaa Murat kimmmm.. Kim Muratttt .. Herkes haddini bilsin.. " diye bağırdı... 
     O an Zaman durdu sanki Meltem ve diğer kadınlar şaşkınlıkla ve hayal kırıklığıyla İpeke bakıyorlardı... Bu kıza ne olmuştu da bu kadar acımasız olmuştu.. Sesi dairede yankılanmış, merdiven başında İpek'i görmek için çay ocağına gelmek üzere olan Murat'ın da kulağındaki gitmişti. Genç adam merdivende öylece kalakalmıştı... Acı, öfke, aşk, nefret birçok duyguyu birden yaşıyordu.. Yüzü kıpkırmızı olmuş, yumruklarını sıkmıştı.. Kararsızca merdivenden yukarı bir iki adım daha attı sonra ani bir şekilde arkasını dönüp daireyi terk etti...

*********

Murat 1 haftadır daireye gelmiyordu. İpek belli etmese de onu görmeyi, sevgi dolu bakışlarını hissetmeyi çok istiyordu. O günkü yaptığı kabalıktan (ki buna kabalık demekte çok hafif kaçardı) sonra Meltem'e de soramıyordu. Keşke eski günlerdeki gibi olsalardı. O zaman Murat'ı herkese rahatlıkla sorabilirdi.. Ama şimdi tüm daireye reklam olmuşken bu hiç iyi bir fikir değildi...
      Bir öğleden sonra pencereden dışarı bakarken birden kalbi yerinden fırlayacakmış gibi oldu.. İşte o geliyordu... Ne kadar da özlemişti Murat'ı ..ne kadar da alışmıştı.. Murat, lacivert bir takım elbise giymiş, simsiyah saçlarını arkaya doğru   jölelemiş, hoş bir parfüm sıkmıştı..Varlıklı Zaman'larından biliyordu hoş görünmeyi.. Attığı her adımı takip ediyordu İpek.. Daireden içeri girdiğinde heyecanı doruk noktasına ulaşmıştı.. Murat hızla merdivenleri çıktı.. Hafiften bir ıslık çalıyordu.. Kafasını kapıdan uzattı, hınzır bir gülüşle selam millet dedi içerdekilere.. İpek donup kalmıştı ama Meltem " nerelerdeydin?" Diyebildi... "İşlerim vardı" diye yanıtladı Murat... Herkesin birden hayırdır ne işi sorularını "İnce iş" diyerek geçiştirdi İpek hariç odadaki herkes dikkatle Murat'a bakıyordu.. Birşey olmuştu bu çocuğa.. Murat sanki 1 haftada 10 yıl geçmişcesine değişmişti. Aynı Murat değildi... İpekten tarafa hiç bakmadan "hadi bana müsade" deyip merdivenleri üçer beşer atlayarak yukarı çıktı... 10 dakika sonra aşağıda indiğinde yanında uzun boylu, düz siyah uzun saçlı incecik bir kız olduğunu gördüler.. Murat kızın elinden tutmuş, herkesin duyacağı şekilde "senin kaşına gözüne kurban olurum" demişti. Açık camdan duydukları karşısında şaşkına dönen oda halkı gayri ihtiyari İpek'e baktı... İpek, alı al moru mor olmuştu.. Bozuntuya vermemeye çalışarak "ooo Murat bey yeni manita yapmış kendine" diyebildi yüzünde sahte bir gülümsemeyle.."Aman bize ne canım bekar adam, ben bir çay alıcam kendime, cay isteyen??" Kimler ben alırım demişti hatırlatmıyordu bile.. Bu bahaneyle odadan kaçmış, Murat'ın aylarca onu beklediği küçük çay ocağına atmıştı kendini.. ağır ağır bardakları doldururken gözlerinden süzülen yaşlara engel olamıyordu.. "Adı herif.. Nasılda bulmuş hemen birini ne diye bana onca aşk numarası çekti o Zaman? Nefret ediyorum senden Murat Mertoğlu nefret nefret.. " Kendiyle konuşması Aykut un ayak sesiyle son buldu. Hızla gözyaşlarını sildi,  Aykut'un "yardıma ihtiyacın varmı? " sorusunu "yok getiriyorum şimdi" diye yanıtladı, içi kan ağlayarak ama yüzünde sahte bir gülümsemeyle odaya girdi.

********

Konsey gene toplanmıştı.. Dün Murat'ı o kızla gördüklerinden beri herkesin gündemi bu olay olmuştu.. Hazır Abidin gene Bakanla birlikte yurtdışında iken dairede dedikodunun dibine vuracaklardı. Nasılsa daha 1 hafta rahatlardı.. İlk sözü Nuran aldı "kızı sordum soruşturdum.. Üst kattaki şubeye yeni gelmiş, uzman yardımcısıymış.. Dur bakiim Adıdaa Açelyaymış yanlış hatırlamıyorsam.. Ama Allah için güzel kız.. Ben anladıydım zaten Murat'a bakışlarından Allah mesut etsin ne diyelim " .. İpek konseye katılmamış, işi olduğunu bahane ederek bilgisayar başında yalandan birşeyler yapıyordu.. Ama konuşulanları can kulağıyla dinliyordu.. "Açelyaymış.. Adı batasıca.. Apartta bekliyormuş.. İnşallah Mutlu olamazsınız.. Sürüm sürüm sürün Murat efendi.. Boynun altında kalsın.. ". Kendi iç sesine şaşırdı İpek.. Resmen içinden mahallenin Ayşe teyzesi çıkmıştı.. "Demek Aşk  böyle yapıyor adamı" diye düşündü. Öyle veya böyle Murat'ı kaybettiği aşikardı. Çocuğu küçümsemiş, aylarca süründürmüştü.. Buda yetmezmiş gibi büyük bir eşekliğe imza atarak tüm daireye rezil etmişti.. Oysa ki o güzeller güzeli Açelya bir an bile düşünmemiş, yüreğini açıvermişti.. Hatta belki evini de.. Kızın yalnız yaşadığını anlatıyorlardı dairede.. Uzman yardımcılığı sınavını kazanınca İzmir'de ki ailesinin yanından Ankara'ya taşınmış.. 2 ay olmuş başlayalı.. Abidin'le birlikte görevlere gidip gelirken tanışmışlar Murat'la.. Murat, kızın ilgisine önceleri karşılık vermemiş ama ne olduysa(!) son 1 haftada onun da duyguları değişmiş..Sevmişler birbirlerini, birkaç aya da sözleneceklermiş...
     İpek kızı o ana kadar birkaç defa görmüştü.. Kızın düzgün fiziği dikkatini çekmişti.. Koca dairede kendisi gibi 3-5 kalbur üstü kız vardı  zaten.. Demek şimdi birde bu kız katılmıştı..Tam olarak nerede çalıştığını bilmiyordu çokta ilgilenmemişti. Ama şu anda hem kendinin hem şubenin tüm gündemi Açelya olmuştu...Her ne kadar bu zemini kendi hazırlasa da içinin bu kadar acıyacağını tahmin etmemişti. Yüreği yangın yeriydi ve kimse bu ateşi söndüremiyordu.. Kıskançlık, acı, mutsuzluk, sevgi .. tüm duygular sırayla resmi geçit yapıyordu sanki.. Kah gülüyor, kah ağlıyor, kah kendi kendine konuşuyordu. Anneside fark etmişti İpekteki bu durumu.. O aksam konuşmaya karar verdi.. "İpekçiğim ne oldu sana ağzını bıçak açmıyor kaç gündür? Yemeden içmeden kesildin yüzün kaşık kadar kaldı..Babanda bende çok üzülüyoruz bu haline bak kardeşin bile sordu geçen gün ablamın nesi var diye".  "Yok bişeyim anne.. İşyerindeki dangalak Başkan'la atıştık biraz .. Aslında herkesle takışıyor ama ben fazla etkilendim.. Cenk te beni düşünmesin sınavına odaklansın.. Şimdide ders çalışmamak icin benimi bahane buldu.. Tembel şey çekecem kulağını gene". Evet konuyu Cenk in tembelliğine getirmek iyi fikirdi.. Ustaca gündemi değiştirmişti gene.. Keşke şu parlak zekasını özel hayatına da uygulanabilseydi...

********

     Neyse ki Dairede de yeni gelişmeler olmuştu.. Önce Abidin görevden alınmış, yerine daha önce yurtdışında da uzun yıllar görev yapmış, iyi derecede İngilizce bilen, ağır oturaklı usta bürokrat Kenan Bey getirilmişti. Tüm daire rahat bir nefes almıştı.. Hemen arkasında da kızılaydaki şirin ama küçük binalarından ayrılmışlar , Eskişehir yolundaki uzun zamandır tadilatta olan uçsuz bucaksız bahçeli 12 katlı binalarına taşınmışlardı. Kocaman bahçe içerisinde tüm kurum binaları ve genel müdürlükler toplanmıştı.. Son bir iki ayda gerçeklesen bu gelişme İpeke ilaç gibi gelmişti. Hem Abidin'in görevden alınması hem Murat'ın artık başka birim ve binadaki bir daire başkanlığında görevlendirilmesi , artık onu görmeyecek oluşu yaralarını sarmak için bir fırsat olacaktı.. Yeni binada şube arkadasları da farklı odalara dağılmıştı. İpek ve Meltem birlikte bir odaya yerleşmişler, sonradan aralarına şubeye yeni gelen temiz yüzlü Emre yi de almışlardı. Artık İpek için yeni bir dönem başlıyordu.Huzuru, keyfi yerindeydi.. Taki bir sabah odasının kapısını açıp kendini bekleyen Murat'la göz göze gelene kadar...

Yalnız  (tamamlandı)  #dexilkromanım#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin