Sadi, Murat'ın halini görünce ertesi gün arkadaşını yalnız bırakmamaya karar verdi. "Demek öyle kardeşim.. Kötü olmuş o kadar bağırman, neyse kızın o senin.. et tırnaktan ayrılmaz. Bak gör hatasını anlayıp arayacak seni" dedi Murat'a. Ama Murat Sadinin teselli için bunları söylediğini biliyordu. İpekten de ses çıkmıyordu.
Sadi "boşveeer.. oğlum bu dünyanın derdi bitermi? Bak bugün işten izin aldım. Senin yanındayım. Kuralım şöyle çilingir soframızı, açalım bir büyük rakımızı.. keyfimize bakalım " tesellisine devam ediyordu."Hadi kuralım bakalım şu çilingir sofrasını o zaman " dedi Murat.
Çok geçmeden Sadi kavunu, beyaz peyniri dilimleyip getirmişti. Radyoda Türk sanat müziği şarkıları çalıyordu. Zeki Müren söylüyordu.
"Hiç ayrılamam derkeeen kavuşmaaak hayaaal olduuu🎶🎶"
Sadi, bardaklara yarıya kadar rakı doldurdu. Üzerlerine su ilave etti. "Hadi bu yalan dünyanın Şerefine" diye kaldırdı kadehini. Murat "yalan dünyaya" diye karşılık verdi.
Sadi ile efkar dağıtma iyi gelmişti Murat'a. Konu her zamanki gibi İpekti.
Sadi "sana birşey sorucam, sen 6 yıl önce gene böyle bir sohbetimizde sevdiğin bir kadından bahsetmiştin.. İpekmiydi o?" Diye sordu.
Murat hiç tereddüt etmeden "evet" diye cevapladı.
"Kardeşim bu ne istikrar" diye güldü Sadi. Bir yandan da arkadaşı için içten içe üzüldü. Bu kadar yaklaşmışken bu kez kaybetmezdi İnşallah. Ama durum hiçte umutlu görünmüyordu.
Bu sırada kapı hızla çalmaya başladı. "Tak tak tak" .. Sadi saate baktı. 3 e geliyordu. Beklediğim kimsede Yok. Bu saatte kimki bu alacaklı gibi diye düşündü.
Muratta merak etmişti. " kimse kapıyı kıracak.. git bak şuna" dedi.
Sadi kapıyı açmaya gitti. "Aaa Kadriye yenge hoşgeldin hayırdır? ""Hoşbuldum burada değilmi o?"
"Burda da yeni geldi oda.. dur yenge nereye?"
Murat önce yanlış duyduğunu düşündü. Yooo yanılmıyordu.
"Sadi, Kadriye diyordu. Tanıdık ses giderek yaklaştı, en nihayet odaya girdi.
"Kadriyeee!!! Ne işin var senin burda?"
"Hoşbuldum Murat, bende seni gördüğüme çok sevindim. Duyduğuma göre haftalardır Ankara'daymışsın.. Neden hiç arayıp sormadın?"
"Ne arayacam lan ben seni?"
" Doğruuu İpek hanımla fingirdeşmek varken beni niye arayasın ki? Ben Saadetinize mani olurum"
Bu karı İpek'i nereden biliyor diye düşündü Murat.. Bu Kadriyeden korkulurdu. Ajan gibi kadındı valla. İlk zamanlar Kadriyenin ona o düşkünlüğü, sevgisi etkilemişti Murat'ı Birazda acımıştı bu garibe. Ama şimdi hepten tepesine çıkmış, karşısına geçmiş hesap soruyordu. Murat'ın canı çok sıkılmıştı.
"Kadriye zaten canım burnumda çekil git başımdan , belanı benden bulma" diyebildi.
Ama Kadriyenin gitmeye hiç niyeti yoktu. Murat son bir hamleyle mutfağa gitti. Kadriye peşinden geldi."Tüm bunlar o İpek denen karı yüzünden değilmi? O OROSPU..."
Sadi o anda mutfaktan TAAAK diye bir ses duydu. Kadriye sözünü tamamlayamamış, az önceki bağrışmalar yerini sessizliğe bırakmıştı. Telaş içinde mutfağa koştu. Murat, İpeğe söylediği söz nedeniyle daha fazla dayanamamış, okkalı bir tokat patlatmıştı kadının suratına. Kadriye yediği tokatın şiddetiyle mutfak kapısına çarpmış oradanda yere düşmüştü. Yerde ölü gibi yatıyor, burnundan kan geliyordu.
Murat kadının başında tepki vermeden öyle duruyordu. Sadi telaşla yerde yatan kadına doğru eğildi " Lan Murat ne yaptın oğlum!!! Öldümü yoksa bu karı???"Kadriyede hiçbir hayat emaresi yoktu. Sadi kadının başına çökmüş, dizlerini dövüyordu.
"Murat başımız büyük belada.. öldürdün lan karıyı"
Murat sadece "İpek'e öyle deyince dayanamadım" diyebildi.
Bu esnada İpek ve Meltem aralık olan kapıdan içeri girmişlerdi. Her ikisi de gördükleri manzara karşısında şok geçiriyordu. Hayatında karıncayı bile incitmemiş olan İpek tir tir titriyordu.
Yerde ağzı burnu kan içinde bir kadın hareketsiz yatıyordu. Murat onun başında donmuş kalmıştı. Kadının yanında yere çökmüş bir adam dövünüp duruyordu. İpek bir cesaret "ölmüşmü?" Diye sordu. Murat İpek'in sesiyle kendine geldi. " İpekkkk" diyebildi.Bu sırada Kadriye yavaş yavaş kendine gelmeye başladı. Sadi , başının belaya girmesinden o kadar korkmuştu ki.. O an dünyalar onun oldu. Ne eve gelen bu iki yabancı kadının kim olduğu, ne Murat'ın ruh hali umurunda değildi.
" Murattt bak yenge kendine geldi. Hadi al Onuda gidin buradan"Murat tepki vermiyordu. Sadi sözlerini tekrarladı.
" Hadi Murat Allah'ını seversen, yengeyide al gidin biranevvel bu evden"
İpek bir Murat'a bir Sadiye bir yerde yatan Kadriyeye bakıyordu. Belliki bu kadını bu hale getiren Murattı. Bir insan nasıl bu kadar acımasız olabilirdi? Kadının başındaki adamda Murat'ın en yakın arkadaşı Sadi olmalıydı. Sadi, Kadriyeden yenge diye bahsettiğine göre demek Kadriye doğru söylüyordu. Buraya gerçeklerle yüzleşmeye gelmiş, öğreneceğini öğrenmişti.
"İpek kararını vermişti. Çantasından kırmızı bir kutu çıkarıp masaya bıraktı. Ardından Melteme döndü. "Gidelim buradan Meltem" dedi. Meltem "gidelim birtanem" diye yanıtladı. İki kadın sessizce çıkıp gittiler. Kapanan kapının sesi duyuldu. Murat İpek'in ardından bakakaldı.
Sadece "İPEK" diyebildi...,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız (tamamlandı) #dexilkromanım#
RomanceBirgün biryerde tekrar karşılaşırsak eğer benimle yeniden tanış