-SELIM-
Tam dört ay gecmisti Eylül'ün hastanelik oldugu günden beri. BU süre boyunca ona sürekli bana bir seyler anlatmasi icin zorluyordum ama hicbir sey söylemiyordu. Eylül'ün 8 yasindayken basina gelenleri ögrenince o gündensonra bir daha ona elimi sürmedim...Demir sayesinde yaptiklarimi görünce ne kadar hayvanlastigimi farkettim. Öfke insana herseyi yaptirabiliyormus onu ögrendim....Bir yandan ona kendimi affettirmeye calisirken diger yandan da gercekleri bana anlatmasi icin baski yapmaya basladim...Ona aylardir sürekli ayni videoyu izletiyorum Eylül'ün Idil'i öldürdügü o video...Biraz acimasizca olabilir ama baska carem de yok...Bunun onu etkiledigini aylardir gittikce daha da solgunlastigini görüyorum ama gecmiste olanlari ögrenemeden de nasil davranacagimi ve nasil yasacagimi bilmiyorum...Delirecek gibiyim artik...Ona kötü davransam ona haksizlik yapiyormusum gibi hissediyorum iyi davransam da kendime ihanet ediyormusum gibi hissediyorum. Büyük bir döngünün icindeyim ve ne yaparsam yapayim hep en basa dönüyorum...
Kapinin sesiyle kendime geldim ve kapiyi acmaya gittim ama kapinin acilmasiyla birlikte Alev'in dudaklarima yapismasi bir oldu. Ben daha ne oldugunu anlamadan bir sangirti duydum. Arkama dönüp baktigimda ise Eylül'ü ve elinden düsüp parcalara ayrilan bardagi gördüm. Yanina gittigimde o yere egilmis kiriklari topluyordu
-Eylül, dur bir yerini kesiceksin...Bak yanlis anladin-
derken birden Eylül ayaga kalkti ve
Eylül: Aciklama yapmana gerek yok Selim...görüyorum ki bosuna cabaliyorum...Ama artik bitti....Benden buraya kadar
dedikten sonra yukari cikti. Ben de hemen Alev'e dönüp
-Ne halt ettigini saniyorsun sen? Ne hakla geldin buraya?
diyerek bagirdim...
Alev: Ama askim seni cok özledim
dedi sirnasik sesiyle....Ben de ona igrenerek baktim ve
-Bir daha karsima cikarsan seni öldürürüm Alev, simdi yikil karsimdan
diye kükredim adeta sonra da onu kolundan tuttugum gibi disariya firlattim. Arkami döndügümde Eylül yasli gözlerle bana bakiyordu...
Eylül: Hayatini fahiselerden uzakta yasa Selim, bu benim senden son istegim
dedikten sonra valizini aldi ve kapiya yöneldi. Onu tutup
-Nereye gidiyorsun?
diye sordum...Bana cevap olarak aci bir sekilde gülümsedi
Eylül: Mutlu olabilecegim bir yere....senden uzaga...
dedikten sonra kolunu elimden kurtarip disari cikti..Onu durdurmak istedim ama sözleri ve bakislari beni oldugum yere civiledi, kipirdayamadim bile...Bu yüzden izin verdim ve öylece gidisini izledim. Ama pes etmeyecektim gercekleri ögrenecek ve sonrasinda onunla ne yapmam gerektigine kendim karar verecektim..
Aradan günler gectikten sonra bir telefon geldi Eylül'den...Beni Demir ile gittigimiz depoya cagiriyordu...Kisa bir sürede hazirlandiktan sonra anahtrlari alip hemen yola ciktim...Kisa bir süre sonra da vardim...Eylül, Demir'in oturdugu sandalyede dimdik sekilde oturmus ayak ayak üstüne atarak bombos gözlerle yere bakiyordu...
-Niye cagirdin beni buraya?
Eylül: Buranin nersi oldugunu biliyorsun degil mi?
-Evet biliyorum senin katil oldugun yer...
dedim. Yüzünde aci bir tebessüm olustu...
-EYLÜL-
Yüzümde olusan aci bir tebesümle dolan gözlerime inat bakislarimi ona cevirdim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Bir Ask (Tamamlandi)
Literatura FemininaGecmisinin agirligini omuzlarinda tasiyan asi ve güclü bir kiz ile zorba ve kibirli bir playboy....beklenmeden gerceklesen bir evlilik ve zorla gelen bir ask... -EYLÜL- Eylül: Sen.....(derin ic cektikten sonra)...neyse... konusamadim kelimeler bozag...