17-

383 31 14
                                    

Okumadan geçmemenizi tavsiye ederim. Votelarınız ve yorumlarınız için teşekkür ederim. Her bölümü 2kişiye armağan edecektim fakat aranızdan birisini seçemedim. Hepinizin yeri bende o kadar ayrı ki. Burada hak etmeyen çoğu hikaye, ciddi anlamda hak etmeyen, 2 bölüm yayınlayıp da insanları yorum yapmaya zorunda bırakıp sıralamada en ön sıralarda yer alan hikayeler, ciddi anlamda moralimi bozuyor. Kendimi sorguluyorum, onlardan daha mı kötü yazıyorum diye. Ama yorumlarınız beni ayakta tutuyor. Hepinize çook teşekkür ediyorum xx.  Senem

17-

"Bizden ömür boyu kurtulamayacaksın küçük hanım." Kurtulmak isteyen kim salak? Yanımda olsalardı abartılı bir şekilde gözlerimi devireceğimden emin olabilirdiniz.

"Ne saçmalıyorsun Berkay? Yarın okuldan sonra konuşuyoruz ve bana her şeyi anlatıyorsun." Arkadan bir kaç kıkırdama duydum. Telefon hoparlördeydi sanırım.

"Sen nasıl istersen matmazel." İstemsiz bir gülümseme aldı dudaklarımı.

"İyi geceler Berkay."

"İyi geceler Melodi." Bunu sadece Berkay değil, hep birlikte söylediklerinde telefonun hoparlörde olması teorim doğrulanmıştı.

İnsanın ön yargılarının bir kez daha saçma olduğunu anladım. Buraya gelmeden önce hayatımın çok kötü olacağını düşünüyordum. Şimdiyse yaşamım, yavaş yavaş düzeliyordu. Yeni bir pürüzün çıkması, şu an isteyeceğim son şeylerden biriydi. Hatta isteyeceğimden emin değildim. Hayır, kesinlikle istemiyordum.

Ben artık şiddetli bir depremle yıkılan evimin temellerini yeniden atmıştım. Yeniden yıkılmaması içinse mutlulukla suluyordum betonlarını.

Bir an önce yarın olmasını istediğim için gözlerimi kapattım ve uykum gelinceye kadar sessizliğin huzur veren melodisini dinledim.

***

Bu sabah sanki hiç uyumamış gibiydim. Normal bir zamanda, okulum olmasaydı kesinlikle bir kaç saat daha uyurdum ama bugün bizim çocuklarla buluşacağım için içim içime sığmıyordu. Bu durumda da normal bir zamanda bir kaç saat daha uyuyacağımı sanmıyordum.

Hemen okul kıyafetlerimi giydim ve ince bir tarakla kırkmalarımı düzelttim. Bugün, düne göre daha soğuk olduğu için siyah ugglarımı giymeyi tercih ettim. Gri paltomu giyip çantamı da sırtıma geçirdikten sonra aşağı indim.

Aslı hanıma okulda yiyeceğime dair uzun bir açıklama yaptıktan sonra kulaklığımı takıp dışarıya çıktım. Hızlı bir şekilde yürüyüp okuluma ulaştım ve hemen sınıfa geçtim. İçeri girdiğimde Ardıl'ın yine sıramızda oturuyor olduğunu gördüm.

"Sen her gün okulda falan mı sabahlıyorsun Ardıl?" Bu cümlem onu gülümsetince doğru bir noktaya parmak bastığımı anladım.

"Dün gerçekten okulda sabahladım. Bazen hayal gücün mantıklı konuşuyor ha, Melodi?" Ya da fazla patavatsız olduğum düşüncesi az önceki fikrimin yerini aldı.

"Şey, ben özür dilerim. Yani öyle demek istememiştim." Ben bu şekilde cümlemi tamamlamaya çalışırken  o da gülmekten yerlere yatmak üzereydi.

Ben açıklama yaparken biraz daha ciddi olamaz mısın Ardıl?

Somurtup yerime oturdum ama bir süre sonra ne kadar gülmemek için dudağımı dişlesem de dayanamayıp ona katıldım. O benim saçmalamalarıma, bense sadece o mutlu olduğu için gülüyordum. Ardıl, Orçun'a benzemiyordu. Orçun hiçbir zaman bu kadar rahat davranmazdı. Onun böyle davranması beni şaşırtıyor ve her erkeğin Orçun'a benzemediğini, beynim bir kez daha kendine hatırlatıyordu. Belki erkeklere olan güvenimi tekrar kazanabilirdim.

Sessizliğin Melodisi (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin