20-

381 35 26
                                    

Umarım beklentilerinizi karşılayabilmişimdir. Yorumlarınız benim için çok önemli :3 Votelar için de ayrıca teşekkür ederim. Bu arada geç de olsa tanıtım filmini hazırladım. Sizlerin de fikirlerinizi almak isterim. Sizleri seviyoruum xx

20-

Onunla muhattap olmamalıydım. Olursam kendime hakim olabileceğimden emin değildim. Bir an önce eve girmek için harekete geçtim ama Orçun o kadar hızlı koşuyordu ki beni yakalaması çok da zor olmamıştı.

"Melodi dinle beni. Açıklamama izin ver." Gözlerime buzdan duvarlarımı çekmiştim. Dışarıdan hiçbir şeyin anlaşılmadığına emindim. Zamanında bunlar için çok çalışmıştım. Hiç bir şey karşılıksız kalmıyordu. İşte şimdi, karşılığını alıyordum.

"Ben, senin kadar utanmazını görmedim hayatım boyunca. Ne yüzle buraya geldiğini merak ediyorum. Hayır, aslında onu bile merak etmiyorum. Artık umrumda bile değilsin." Orçun'a karşı artık tamamıyla siyahtım. Gri bile değil. Siyah.

"Senin sorunun ne biliyor musun? Ne yaparsan yap, sana geri döneceğimi sanan egoist bir pisliksin. Aslında egoist demek az bile kalır. Sen kelimenin tam anlamıyla bir narsistsin. Ama şunu da söylemeliyim ki tabularını yıkman için eline bir neden veriyorum. Bu da son iyiliğim olsun, evimden defol."

Ben konuşurken, hiç sözümü bölme girişiminde bile bulunmamıştı. Aslında karşıma geçip böyle durması, beni sinirlendirmekten başka bir halta yaramıyordu. Eskiden bakmaya doyamadığım o gözleri şimdi benim cehennemim olmuş, görmek istemediğim bir nesneye dönüşmüştü.

Bir anda yapmak istemediğim bir şeyi yapmıştım. Orçun'a tokat atmıştım. Hiç kimse tokat yemeyi hak etmezdi bence.Ama içimde, anlamlandıramadığım bir güç, beni yapmak istemediğim şeylere zorluyordu. Kendime dair hiçbir şey hissetmiyordum. Sanki Melodi ölmüş, mezarının başında kindar birisi ona bakıp kıs kıs gülüyordu.

Hiç beklemediğim bir anda boğazıma yapışan ellerle sarsıldım. Düşüncelerime de ara vermek zorunda kalmıştım. Ben ne yapmıştım böyle? Orçun küçükken yaşadığı bir takım şeyler yüzünden tokat yemekten nefret ederdi. Ama kendime hakim olamamıştım işte.

"Orçun, nefes alamıyorum bırak beni." Canımı yakıyordu. Hem fiziksel, hem de ruhsal. Kalbim acıyordu. Kan pompalamayı bırakmıştı sanki. Sanki bıkmıştı canının yanmasından. Ruhum, sıkılmıştı artık bedeninden. İzin versem uçacak, özgür bir kuş gibi olacaktı belki de. Ama ben kalmalı ve savaşmalıydım. Fakat ben savaşmaktan çok yorulmuştum. Yorgun bir savaşçı olmayı ruhum kaldırabilecek miydi? Peki ya kalbim? Kalbim bunu kaldırabilecek miydi?

-ATA-

Melodi'yle birlikte, babamın zoruyla gittiğim alışverişten yeni geldik. Uzun zamandır bu kadar çok alışveriş yaptığımı hatırlamıyordum ben. Melodi'nin aceleyle içeri girmesine karşılık dikkatimi arkama verdim. Onu, neyin bu kadar telaşlandırdığını merak etmiyor değildim. Arkama baktığımda 20 yaşlarında bir adam, Melodi'ye doğru hızla yürüyordu. Ona ulaştığındaysa konuşmaya başladı.

"Melodi dinle beni. Açıklamama izin ver." Melodi bu cümlenin üzerine, tüm nefretini kusmak istercesine konuşmaya başladı. Ben bir yandan onların konuşmalarını dinlerken bir yandan da bu adamın kim olduğunu idrak etmeye çalışıyordum.

Olayın şaşkınlığı hala üzerimdeyken kulağıma gelen tok bir tokat sesiyle, uğultu gibi gelen sözlere dikkat kesildim.

"Orçun nefes alamıyorum bırak beni."

Melodi'nin ağzından dökülen bu sözler, üzerimde şok etkisini bir çırpıda alıp götürdü. Bedenimdeki tüm enerjiyi avcumun içinde toplayıp yumruğumu, Orçun olduğunu anladığım piç kurusunun karnına gülle etkisi yaratmasını umarak indirdim. Benim bile şaşıracağım yükseklikte çıkan sesimle, ses tellerimin acımasına aldırmadan, "Ne yapıyorsun lan orospu çocuğu?" diye bağırdım. Yere yığılmasına rağmen ellerine karnına götürüp gözlerini bana dikti ve tüm nefretini bakışlarına yönlendirdi.

Sessizliğin Melodisi (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin