1.Bölüm

267 15 2
                                    


Multimedia: hülya

" lütfen gaza bas lütfen!" dedim hüzünlü bir sesle.
" ya sen kimsin? Arabamdan aşağı in."
" anlatacağım. Tamam, anlatacağım ama lütfen ilk önce bas şu gaza!"
Arkadan gelen silah sesleriyle dikiz aynasından arkaya bakan adama yavru köpek bakışlarımı yolluyordum.
Bana dönüp" ya sen kara belasın herhalde!?" derken bir yandan kontağı çevirip diğer yandan gaza köklendi. E biraz öyleydim.
" şimdi,senin üstündeki gelinlik mi? Sen düğününden mi kaçtın? Bu adamlar seni mi arıyordu?" diye sorgulayan adama bıkkın bir bakış yollayıp,şu lüks arabanın içerisinde sıcağın tadını çıkarmaya çalışıyordum.
" evet düğünümden kaçtım ve yine evet üstümdeki sade bir gelinlik ve tekrar evet o adamlar beni arıyordu." dedim onun gibi. Yalnız şoförde pek yakışıklıydı yav.
" seni musait bir yerde indiriceğim. Başının çaresine bak."
Birden şaşıran suratım ve havalanan kaşlarımı geri indirip;" bak beni lütfen otobüs garına götür. Bende eğer seni bulurlarsa önemsiz biri olduğunu söylerim. Lütfen!" dedim onun gözlerinin içerisine bakarak. Gözleri ne güzeldi öyle. Açık kahve gibi ama değil, sarıyla turuncu karışımı desem oda değil.
" git kendine şoför tut. Senin kim olduğunu dahi bilmiyorum ve tabiki bu olayda gereksiz biriyim."
" lütfen ya! Ne kadar vicdansızsın. Beni burda bırakırsan bulurlar. Sonrada beni öldürürler. Sen sevmediğin birisiyle evlenmek ne demek biliyormusun? Ama sen nerden biliceksinki!zengin züppesi!" dememle aniden frene basması bir oldu.
" zengin züppesi mi? İn aşağı!"
Şaşırmıştım. Ne diye adama hakaret ediyorsunki. Salaksın Hülya salak!
" tamam iniceğim,ama eğer bir gün ölüm haberimi alırsan çok üzülme" dedim olayı biraz daha hüzünlendirerek." tamam üzülmem in aşağı!" " hıyar!" " aşağı in'!" hiç bir lafıma kulak asmamıştı bende dediğini yapıp gelinliğimin eteklerini toplayıp aşağı indim. Kapıyı sertçene çarpıp indiğim yerde kalakaldım. Benim inmemle adamın gaza köklenmesi bir oldu. Arkasına bakmadan gitti ya,vicdansız.
Şimdi n'apacağım ben? Geri dönersem babam beni öldürür. Burda kalırsamda başıma bin bir türlü bela gelecekti. En iyisi taksi çevirip otogara gitmekti. Kolumdaki çantama baktığım zaman yok... Ne! Bir dakika çantam nerede? Evet düğünde topladığım altınlarla kaçıcaktım.
Kaldığım yere oturup ağladım. Bir arabının motor sesini duyduğumda başımı kaldırıp baktım. Bu az önceki bindiğim arabaydı. Ön koltuğun camı aşağıya inmiş ve az önceki adam bana sesleniyordu." hey. Bin şu arabaya! " ayağa hızla kalkıp şaşkın bir şekilde ona baktım ve " gerçektenmi? " dedim. Öfkeli yüzünde bir gram yumuşama yoktu.
" sınıyorsun galiba?" dedi tek kaşını kaldırarak.
Hemen arabanın kapısnıı açıp bindim. Çantam burdada yoktu.
" şey burda beyaz bir çanta gördünmü içi altın dolu " dedim.
" hayır. Niye soruyosun ki?"
" offf Allah kahretsin ya. Ben onlarla otobüse binecektim şimdi ne bir param var nede gidecek yerim."
Dediğim an arabayı yine durdu hemde ani frenle. Kafamı ön cama çarpıp geri yerime oturmam bir oldu." hayvanmısın acaba?" dedim çarptığım yeri elimle tutarak. " nasıl ya şimdi sen elimdemi patladın?" dedi bana bakarak." yok,saçmalama merak etme sana yük olmayacağım."
" anlaşılan bindiğin arabadan zengin birisin."
Dememle şaşkın yüzü iyicene şaşmıştı." sen beni tanımıyor musun?" dedi sorgulayan bakışlarla. biraz daha ona yaklaşıp"neden? tanımam mı gerekiyor acaba?" dedim. Oda bana biraz yaklaştı ve " Ben Ömer Aksoy. Aksoy holdingin sahibi.Gazete de her gün boy boy resmim var."
Vay anam babam nasıl bir taşa çarptım ben. " hakketmi?" dedim geri yerime oturarak.
"evet hakket" dedi adının ömer olduğunu öğrendiğim adam.
" şimdi sana kalacak bir yer lazımdır.Ama öncee bir sorum var. Sen daha demin bindiğinde zoraki evlilik dedin. Baban seni niye istemediğin bir adamla evlendiriyor?" dedi meraklı gözlerle bana bakarak. Sonra hemen kafasını yola çevirdi ve arabayı hareket ettirdi. Karanlık yolda sadece benim bindiğim araba ve bir kaç araba vardı. " çünkü benimle evlenecek olan herif zengin. Babamın paraya ihtiyacı olduğu için beni evlendiriyor. " " ne kadar saçma. Peki bu adam seni seviyor olmalı." " umrumda değil o kronun düşünceleri. Şimdi ben otogara nasıl gideceğim onu düşünüyorum. Paramda yok."
Sonra durdum ve biraz daha koltuğa sokularak ellerimle oynamaya başladım ve " şey acaba bana biraz para verirmisin? Bu sayede başından savurmuş olursun. Bende sana söz veriyorum borcumu en uygun zamanda öderim." dedim ona bakmadan. " para veririm ama borç olarak değil. Ne kadar lazım sana. Haaa bu arada eğer ailen seni yakalarsa beni görmeden duymadın bilmiyorsun." dedi bana bakarak. " tamam ama ne kadar para lazım bilmiyorum." dedim. Elini cebine atıp bir miktar para çıkarıp verdi." by çok fazla ama." " ne olur olmaz."demişti bana bakmadan. Film gibi hayatım vardıya. Hayranım kendime. Otogara varmıştık.yollar ayrılıyordu.arkamı dönüp kapıyı açtım ve " teşekkür ederim." dedim. Kapıyı kapattım ve arkamı dönüp gelinliğimin eteğini toplayıp yürümeye başladım.

ÖMER'DEN

Kalabalığın arasında kızın kayboluşunu izledim. Film gibi bir geceydi. Arabayı hareket ettirmek için tekrar gaza bastım ve kırmızı ışığı görünce aniden frene basmak zorunda kalmıştım. Hıyar herif aniden durulurmuydu öyle. Koltuğun altından beyaz bişey öne doğru gelince bütün dikkatimi ona verdim. Beyaz çanta gibi olan bez parçasının içini açıp baktığımda şok oldum. İçinde bir sürü altın vardı. Hayır altınları bir arada gördüğümden değil bu az önceki kızın çantası olmasındandı. Şimdi bende kalsa bütün gece vicdan azabı çekecektim, geriye dönsem başıma bir bela gelebilirdi. Ama olsun. Geri götürmeliydim. Arabayı u dönüşü çevirip geldiğim istikamette ilerledim. Otogara varınca arabadan aşağı inip hızlı adımlarla kıza bakmaya başladım. küçücü boyuyla iki dakikada nasıl ortadan kaybolmuş bu ya?Beyaz çanta elimde içeriye girdim. Genç kızların gözdesi olduğumu hatırlatacak bakışları yakaladım. Galiba burda ne aradığımı sorguluyorlardı. Şimdi bu kızı nereden bulacaktım ben? Yeminle kara bela ya.
Resepsiyona gidip " buraya az önce gelinlik bir kız geldimi?" diye sorumu yönelttim. Kız beni gördüğüne çok şaşırarak " e-evet. Bursa otobüsü için bilet aldı." dedi. " bursa otobüsleri ne taraftan kalkıyor?" " düz gidin sağdan ikinci kapıdan dönün. " teşekkür edip resepsiyondan ayrıldım. Dediği yolu izledim. kafası cama yaslı sarışın bir kız vardı ve bu kişinin o kız olduğunu gördüm. Bu o kızdı. " hey çantanı buldum!" dedim otobüsün dışından. kafasını dayadığı camdan çıkarıp bana baktı. tobüsün içine binip yanına doğru yöneldim. Bana şaşkın şaşkın bakıp çantasını alıp bir yandan teşekkür etti . O kadar sevinmiştiki kızın gülüşü hoşuma gitmişti. Paramı geri iade etmek için elini uzattığında red ettim. Hala suratım sertti. Yumuşayamazdım. İçeri bir kaç adam doluştu ve " hülya neredeysen çık ortaya!" diye bağırdı biri. O an yanımdaki kız aşağı eğildi ve saklandı. " sana diyorum çık ortaya. Bu otobüste olduğunu biliyoruz. "
Kıza şaşkın şaşkın bakarken adamlar benim olduğum tarafa doğru yaklaştı. Koltuklara bakmaya başladılar. Şoför ve güvenlik içeri giren adamları çıkartmaya başladığında " çek elini! Hülya çık lan ortaya! Baban seni bana sattı!" diye bağırdı adam bu sefer. Ne çirkin bir sözdü bu. " söyle o babama Allah onunda seninde belanı versin. Kro!!" diye hülya bir anda ortaya çıktı. Adam bu tarafa yaklaşıp hülyanın bileğinden tuttu." yürü lan !" dedi bağırarak." bırak lan kızı !" dedim bir anda. Hülyanın kolundaki eli biraz gevşerken bana döndü " sen kimsin lan!it!" banamı dedi. Oyun sert oynanır. Kafamı adamın suratına geçirirken güvenlik daha deminki adamıda onun adamlarınıda tutuyordu. Bense hülyanın kolundan çekiştirerek otobüsten aşağı iniyordum.

HÜLYA'DAN

" ya sen n'pıyorsun!"
" hayatını kuratırıyorum!yürü!" diye bana yükselttiği sesi aldırmadan."tamam anladık iyi bir adamsın. Ama beni bırak. Bak yoksa bunlar peşine takılır senin ,sonrada öldüresiye kadar uğraşır." " sen herhalde daha benim kim olduğumu anlamadın?" dedi bana dönerek. " ben ömer aksoyum bana yaklaşacak adamı ben elimi dokunömadan öldürürüm. Sen rahat ol." vaaay beyimiz sertti. Tekrar kolumdan tutup yürümeye başladığımızda hiç kimseye aldırmıyordu. Bense utançla başım yerde eğik gidiyordum. Takii o ana kadar. Magazinden bir kaç kişi gelmiş ve bizim fotoğrafımızı çekiyordu. Ömerin dikkatini çekmişti. Benim kolumu bıraktı ve fotoğrafı çeken adamın kamerasını alıp yere fırlattı." hesaba yazdır!" Diyerek tekrar kolumu tuttu ve arabaya yürüdük. Ön koltuğun kapısını açık bırakıp şoför koltuğunun olduğu yöne gitti ben ise şaşkınlıkla hâlâ ona bakıyodum. " bin şu arabaya! Onuda ben yapacak değilim." dedi. Sinirliydi. Öfkesi bütün vücudunu ele geçirmişti. Dediğini yapıp arabaya bindim. Oda telefon görüşmesi yapmak için telefonundan annesini aradı sanırsam. " anne ben bugün ormandaki eve gitcem. Biraz kafa dinlemeye ihtiyacım var." demişti. Daha sonra devam etti." evet yalnızım." derken kafasını bana çevirdi. Daha sonra tekrar yola baktı. Çok bela açmıştım onun başına. Bana çok kızacaktı. Ama çok fazla cesaretliydi. Hem de çok fazla...

BİR AŞK HİKÂYESİ:KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin