2.Bölüm

146 13 0
                                    

Multimedia : Ömer

Ömer'in, ormanda ki evlerinin Belgrad'da olduğunu öğrenince yolculuğun biraz uzun sürceğini anlamıştım. Yolculuk boyunca,acaba ona ' sana onca hakâret ettim niye beni almaya geldin?' sorusunu sormak ve sormamakta içimde bir savaş açmıştım. Bir tarafım sor diyor,diğer tarafım ise boşver sorma diyor. Hangisini yapacağımı gerçekten şaşırmıştım. Ben içimde ki bu savaşta bir tarafımın galip gelmesini çok istiyordum ancak olmuyordu. Ben içimde ki bu savaşla uğraşırken onun sesi dikkatimi dağıtmıştı.
- N'apıyosun sen?
Ne yapığımı bende bilmiyordum. Şaşkın yüz ifademle ;
+N'apıyomuşum?
- Yarım saattir kendi kendine hayır olmaaaz,evet oluuuur diyip duruyorsun. Şu yüz ifadelerine ise hiç girmiyorum.
Demişti. Ben yarım saattir dışımdan mı konuşuyodum?
+Hiiiç,öyle kendimce can sıkıntısından bir şeyler yapıyorum işte.
- Off. Merak etme geldik zaten.
Derken arabayı geldiğimize dair işaret veren yöne döndürdü. Arabanın farıyla gördüğüm kadarını söylüyorum,bu ev muazzam ötesiydi. Camları yere kadardı. Önünde geniş bir verandası vardı. Hep hayalimdir böyle ormanlık araziye bakan evler. Tabikisi bizim evimizinde bir manzarası vardı canım(!).. Balkona çıksanız bodur ağaçları ve bacasından duman tüten evleri görürdünüz kışın.
Arabadan aşağı gelinliğimi toplayarak indim. Arabanın farlarını kapatması ile açık olan ağzımı kapatıp Ömer'e döndüm.
+ Burası mı?
- Evet  burası. Beğenmedin mi? Dedi alaycı gülüşüyle.
Manyak mısın oğlum. Burası mükkemmel yaa.
Bizi farkeden birinin bu tarafa geldiğini görüp biraz ürkmüştüm.
- Kimsiniz?
Dedi sesi hafif yaşlı çıkan bir adam.
- Benim Mehmet amca. Bugün burada kalacağım da, sana zahmet evin anahtarını getirir misin?
- Ömeer,oğlum sen misin?
Benim dedi ya amca sağır mısın!!? Gıçımız dondu hadi getir şu anahtarı.
- Eveet.
Dedi Ömer.
Bir iki dakika sonra Mehmet amca yeniden geldi ve evin kapısını açtı.
- Hayırdır oğlum, bu kız kim?
Dedi gülümseyerek.
- Bir arkadaş. Haa şey, Mehmet amca annemlere yalnız geldiğimi söyledim. Eğer arayıp sorarlarsa yalnızım tamam mı?
- Tamam oğlum. Diyip giden adamın arkasından baktım. Çok sempatik biriydi.
Evin içine giren Ömer ışıkları yakınca ben şok olmuştum.
+ vay!vay!vay! Sen gıçınıda paraylamı siliyon be yavrum.
Diye kelimeler ağzımdan dökülürken:
-Anlamadım, ne dedin?
Boğazımı temizleyip cümlelere yeniden giriş yaptım.
+ Eviniz,  çok güzelmiş.
Dedim tebessümle.
Hülya,daha önce salak olduğunu söylemişmiydim?
Evet iç ses bir çok kez..

***

Ömer salondaki şömineyi Mehmet amcaya yaktırıp Mehmet amcanın eşi Hatice teyzeye mutfakta bir kaç parça bir şeyler hazırlattı.

Ay bunlar çok tatlı çiftti..

Benim anam,babam hiç böyle olmamıştı. Babam bazen anamı döverdi. Ona,anneme  vurduğu zaman lanet ederdim. Belki de benim lanetlerim sayesinde şuan bu halde parasızdık. Çünkü babam ne zaman para bulsa içkiye kumara yatırırdı. Evede parayı bir tek ben sokardım. Oda tuhafiyede çalışarak. Neyse kapatalım bu konuları.
+ Oğlum daha önce haber verseydin evi temizler mutfağa alışveriş yapardık.

Dedi Hatice teyze yumuşak sesiyle.

- Bir anda kafama esti zaten Hatice teyzem. Gerek yoktu ayrıca bir gün kalıp gitcez.
+ Hımm,peki bu hanım kızımız kim?

Şimdi sıçtım.
Olayı nasıl anlatacaktım.
Offff Hülya offff.
Gözlerimi Ömer'e çevirdim.

-Şey olay biraz uzun.

***

Olayı anlattıktan sonra Hatice teyze babama o kadar çok kızmıştı ki onun bu hallerine gülmemek elde değildi.
Yavaş yavaş uykum gelmeye başlamıştı.
+ muhabbetiniz çok güzel. Ama şey, benim biraz uykum geldi. Ben nerede yatıcağım acaba?

BİR AŞK HİKÂYESİ:KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin