28.BÖLÜM

22 3 0
                                    

Selda'dan gelen acil telefonla acil yataktan kalkıp hastaneye gitmek zorunda kalmıştık.

Selda nur topu gibi bir kız bebek dünyaya getirmişti. Ömer bebeği gördükçe bana bakıyordu.

Selda odada bebeği kucağına almış ona bakıyordu. Eşi yanında birlikte mutluluklarını paylaşıyorlardı.


"Nedersin?"


Ömer'e şaşkın gözlerle baktım.


"Ne nederim?

"Bizim oğlan ile bu kız."


Gülerek Ömer'in göğsüne yavaşça vurdum.


"Saçmalama ya!"

"Olur bence. Beşik kertmesi yaparız.."


Ömer'in bu heyecanlı geleceği düşlemesi benim hoşuma gidiyordu. Çünkü en ufak aklından geçirmiyordu olumsuzluğu.

Ben ise bebeğime yelek,patik örerken bunları giydiremeyeceğimi bilerek ördüm. Gözlerim onu görmeyecekti.

Ömer o ona mutluluk yaşatcak birini hakediyordu. Yarın bir gün ölecek bir kadının ölümünü beklemesini değil. Eşiyle parise gidip eyfer kulesinin altında kahve içmeyi hakediyordu.

Ama bunları istemedi. Yanımda olup benimle direnmeyi tercih etti.

Şanslıydım. Bana destek olan bir eşim ve arkamda sırtımda sıvazlayıp ailemin olmayışını hissettirmeyecek bir sürü insan vardı. Hiç içime çekmediğim baba kokusunu bana veren bi kayınpederim vardı.

Ömer geleceğin hayalini kurarken ben dalıp gittiğim mutlu aile tablosuna bakıyordum.


"Ne dersin sevgilim?"


Ömer'in yönelttiği soruyla kendime geldim.


"E-efendim?"

"Oğlumuza bahçede oynayabileceği bir alan yaptıralım diyorum. Sen ne dersin?"

Gülerek "olur." dedim.


Selda'nın eliyle bizi çağırmasıyla odaya girdik.


"Hülya şuna bak. Okka gibi bir burnu var. Şu dudakların aralığın,büzüşmüş haline bak."

"Gözleri sana benziyor, koyu kahve."


Selda dediğim ile başını salladı.


"İsmi Hülya olsun istiyorum."


Gözlerim dolmuştu.


"Senin kadar güzel huylu olsun istiyorum Hülya."


Selda da biliyordu. Adı gibi emindi sağ çıkmayacağımdan. Geriye benden tek miras oğlum olacaktı. Belki bu güzel bebeğin taşıyacağı bir de adım.


Seldanın yanına gidip sarıldım.


"Allah analı babalı büyütsün bacım."


Odadakiler amin dediği sıra içeri hemşire girdi.


***


10 EKİM 2017

Sevgilim,

Sana bırakabileceğim tek mirasım bebeğimiz. Sen bu mektubu okurken ben yanında olmayacağım. Ben ölünce sakın ama sakın Ali'yi yanlız bırakma! bir gün bile ona annesizliği yaşatma! Onu mutlu edecek her şeyi yap! Gerekirse ona benim yerime ,iyi davranacak bir anne getir.


Özür dilerim. Seni kendime bulaştırıp bu kadere ortak ettiğim için. Sana her günü mutlu yaşatacak bir kadın olmadığım için. Sürekli zorlukların üstesinden gelmeni beklediğim için.


Sen çok iyi bir baba olacaksın. Oğlumuz seninleyken tamam olacak. İnanıyorum , aklında hala Hülya yaşayacak belki kalbinde de...


Sakın şunu unutma! Sana bırakabileceğim maddi bir eşyam yok kolumdaki saatten başka.

Ama kalbim ve bebeğimiz en büyük mirasımdır.


Eşin Hülya...

BİR AŞK HİKÂYESİ:KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin