3.Bölüm

109 12 2
                                    

İçeri telaşla giren Hatice teyze mutfaktaki lcd ekran tv açtı.
Ömer ile aynı anda Hatice teyzenin n'apmaya çalıştığını anlamaya çalışıyorduk.
Herhangi bir kanal da durdu ve şaşkın,endişe karışımı bakışları bize döndü.
Ömer ağzından kısık sesle küfürler savururken ekranda bizim hakkımızda yayınlanan yazıları sindirmeye çalışıyordum. Bu ne saçmalıktı böyle.
Ömer AKSOY kız kaçırdı! Sosyal medya çıldırdı!
Geçtiğimiz günlerde Bayrampaşa Otogarı'nda Ömer AKSOY yanında gelinlikli bir kızın kolundan tutmuş vaziyette giderken görüntülendi.
Bu olayı videoya geçen bir vatandaşımızın görüntüsünde muhabirimize sert tepkiyi gördük. Bu olayın aslı nedir? Merak konusu doğrusu...
-"Başıma açtığın şu belaya bak!"
Birşey diyemedim. Diyemezdimde zaten.Benim yüzümdendi. Başımı aşağı eğdim.
"Şimdi senin yüzünden bir ton işle uğraşıcağım! Her şeyi geçtim babama ne diceğim ben?"
" Ö-özür dilerim. Bunlar başına gelsin istemedim."
" Öyle mi? Burdan bakılınca gayet hâlinden memnun duruyorsun!"
Tamaaam bu kadar yeter!
" Ne diyosun be adam! Memnunmu gözüküyorum! Her ne kadar bu durumda suçlu olan ben olsamda haksız olan da sensin!"İşaret parmağımla üstüne yürüyerek konuştuğumun farkına varıp elimi aşağı indirdim.
" Evet haklısın! Benim, sen niye geriye dönüyosun ki, bırak bunu orda adam evleniyomu, kaçırıyomu ne yaparsa yapsın! Suç bende! Bende ki geriye dönüp adama ettiği cümleler yüzünden kafa atıp seni ordan çıkartmakta hata. Sıksaydı kafana keşke!"
Buğulanan gözlerim bu cümleleri kaldıramadı. Gözyaşlarım yanaklarımdan aşağı süzülürken kafamı aşağı eğmek zorunda kaldım. Mahcup olmuştum. Utanmıştım. Kaçıp bu adamın hayatını mahvetmiştim. Ben... Ben gerçekten korkunç biriydim.
" özür dilerim...Gerçekten." diyebildim güçsüz sesimle. Arkamı dönüp hızlı adımlarda merdivenleri çıktım. Kapıyı hızlıca çarpıp arkasına yaslandım. N'apcaktım şimdi ben. Babam her yerde beni arıyodur deli gibi. Şimdi kiminle olduğumuda öğrendi.  Ömer'in şirketine gidip orda olay çıkaracaktı. Adım gibi emindim.

Yaslandığım kapıdan yavaşça aşağı kaydım. Yere oturup bacaklarımı kendime çektim ve kafamı koydum. Koskoca odada hıçkırık seslerim yankı yaparken hiç bir şey düşünemedim. Kapımın tıklanması ile aniden kafamı kaldırıp ayağı kalktım ve göz yaşlarımı sildim. Kapı tekrat tıklandı.
" Hülya, iyi misin kızım?"
Hatice teyzenin sesini duyduğumda kapıyı açıp ona sıkıca sarıldım. Şuan birine sarılmaya çok ihtiyacım vardı.
İçimi dökmeye... Karşımdaki kişinin beni anlayışla karşılamasına...
Annem olsaydı yanımda dizine yatırır,açık kumral saçlarımla oynardı. Bir yandanda o naif sesiyle konuşurdu,bana dil dökerdi ağlamamam için. Sonra dayanamaz benimle birlikte o da ağlardı.
Ama yoktu...
Ben onu arkamda bırakıp buraya gelmiştim.
" dizine yatabilirmiyim?"
Gözlerinin içine baktım Hatice teyzenin. Annemmiş gibiydi.
Kırık bir tebessüm yolladı ve başını aşağı yukarı usulca salladı.
Yatağıma oturdu. Bende azcık aşağıda yanına oturdum. Başımı dizine koydum. Akan göz yaşlarıma yine izin verdim. Akın dedim onlara...

***

Elimdeki viski şişesine baktım. Bardağı doldurup içiple içmemek arasında gidip geldim. Sinirle şişeyi yere atıp bağırdım.
" Ne diye alıyosun ki yanına! Salaksın sen oğlum salak! Şu haline bak ya(!)"
Sinirli halimi dindirmek için derin derin nefes almaya başladım. Her şey üst üste gelmek zorundamıydı? Babama ne dicektim?
Ya onuda kaybedersem aptal kız yüzünden?

Bazen duygular,hisler her şeyin önüne geçebiliyodu. Ama izin veremezdim bu kez. Bir kız için babamı karşıma alamazdım. Hülya güzel bir kızdı. İyidi,komikti,sertti...
Ama,ama buna müsade edemezdim. Her ne kadar anneme benzesede onu çiğnemek zorundaydım. Şimdi bu iş burda biticekti. Noktayı ben koyacaktım! Hızlı adımlarla Hülya'nın odasına çıktım ve kapıyı sertçe açtım.
" şimdi üstüne çeki düzen veriyosun! Sonrada babamın yanına gidiyoruz! Her şeyi ama her şeyi yalansız anlatıyosun! Sonrada burdan defolup gitmen için seni otogara bırakıyorum! Ne halin varsa görüyosun!"
Hatice teyzenin dizine koymuş kafası bir anda içeri girmemle kalkmış ve bana şaşkın şekilde bakıyordu.
" oğlum.. Biraz kafanı top..."
" gerek yok! Bu olay fazla uzuyor. Benim de canımı sıkıyor!"
Al işte kadınıda üzdüm.
Kapıyı sertçe çarpıp aşağı indim.

BİR AŞK HİKÂYESİ:KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin