6.Bölüm

78 11 0
                                    

Yalı'ya varınca şoför kapıyı açmıştı. İlk önce Haldun amcayla Aysun teyze inmişti.
Haldun amca oğluna yardım etmek için elini uzattı. Ancak Ömer şoförden yardım etmesini istedi.

Haldun amca üzülmüştü. Yüzünde hüzün vardı. Ömer'in babasına karşı bu kadar soğuk davranmasının altında annesinin intihar sebebinin yattığını düşünsemde saçma gelmişti.
Haldun amca ne kadar üzülsede hâlâ kırık bir tebessüm içindeydi.

Ömer arabadan inince benim inmemi bekledi. Arabadan inince elimi tuttu. Bakya yine yapıyor. Şimdi izin veremezdim. Elimi çektim ve kolunun altına girdim. Daha önce söyledim mi bilmiyorum ama Ömer'in boyu çok uzundu. Aramızda nerdeyse 30 cm boy farkı vardı. Birde kolunun altına girince iyicene küçülüyordum,bunu da unutmamak gerekti.

Ömer bana baktı biraz, sonra utandığımı anladı ve yine güldü.
Şuna mimiklerimi belli etmekten çok nefret ediyordum. Sürekli dalga geçer mi bir insan!

Yalının kapısının zili çalındı ve Aslı kapıyı açtı. Zaten bir Aslıyı bilirim bu evde. Onuda Haldun amcanın seslenmesi sağolsun.

" Hoşgeldiniz efendim. Ömer Bey geçmiş olsun."
" Sağol Aslı."
Herkes ceketini verirken tabiki de ben şalımı verdim. Hatice teyze vermişti ve hâlâ sapa sağlam elimde duruyordu.
Ben,bana verilen eşyaları dikkatli kullanırdım hep. Hiç zarar vermezdim hatta üstlerine not yazar yapıştırırdım. Küçükken arkadaşlarımdan aldığım hikâye kitaplarını babam görüpte sobayı yakmak için kullanmasın diye yorganların arasına saklardım. Sürekli de kontrol ederdim. Başına bir şey gelmiş mi diye. Arkadaşlarıma geri kitaplarını verirken bana sıkı sıkı sarılır ve ertesi günler ben demeden kitaplar önenirlerdi bana.
Çok derine girdik. İp sarkıtın çıkalım lütfen!

Ömer'i yatağına yatırmak için evdeki asansörü kullandık. Çünkü bu halde karın kaslarını zorlamaması gerekiyordu.

Yatağına yatırdık. Herkes çıkmıştı. Bende kapıya onlarla birlikte yürüdüm.
" Hülya! Biraz kalırmısın?"

Bakın ben size diyim yüz buldu,astar istiyor şuan.
" Niçin?"
" Konuşmak istiyorum seninle."
" Ya ben konuşmak istemiyorsam."
" Tamam, zaten ben konuşcağım sen beni dinliyeceksin!"

Ayaklarımı sürterek odasındaki camın önünde duran rahat sandalyeye kuruldum. Bacak bacak üstüne atıp;
" Dinliyorum."
" Seni seviyorum ve gitme dediğim zaman kalman seninde beni sevdiğini değil değer verdiğini gösterir. Eğer sende beni seviyorsan burda kal, benimle."

İki günde bu kadar şey çok fazla. Kafamı toplamam gerekiyor. Ne yapmam gerekiyor? Neye cevap vermem gerekiyor? Ömer düşüncelerinden ne kadar emin ve doğru?
...

" Ömer bana biraz zaman ver. Lütfen! Bu kadarı fazla. Yani iki gün için."

" Tamam."
Odanın kapısını açıp çıktım. Sol elim yine anlımdaydı. Başım ağrıyordu gerçekten.
Mutfağa indim.
Mutfakta görevliler oturmuş muhabbet ediyorlardı. Sesleri ta kapıdan duyuluyordu. Biri var en çok o konuşmuştu. Kim olduğunu anlamak için birazcık daha yaklaştım ve etrafa baktım. Kimsenin olmadığını anlayınca kapının kenarında durdum.
" Bu kız güzel. Ömer beyin gözü bunda. Bak gör."

Orasını bizde biliyoruz.

" Ama sanki kız Ömer'den bir şeyler saklıyor gibi."

A a falcımı kız bu. Nerden bildi?
Benim kaşlar yine havadaydı. Aşağı indirdim. Bu kadar yeter. İçeri girdim. Beni görenler ayağa kalktılar takii;
" Lütfen,rahatsız olmayın. Oturun sizinle tanışmak isterim."
Sözümle tekrar hepsi yerine oturdu.
İlk gözüme Aslı takıldı. Hep bana karşı tebessümlüydü. Daha deminki konularda da sesi çıkmamıştı.

BİR AŞK HİKÂYESİ:KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin