15.Bölüm

34 5 0
                                    

Bu nasıl bir babaydı. İnsan hiç kızı gitsin diye 500.000 istermiydi? Hülya hayretler içerisinde babasına bakıyordu. Ben ise kapıya yaslanmış onlara. Benim için para mühim değildi ama Hülya. O diretecekti yine ben öderim ben öderim diye.

" Sen nasıl bir herifsin lan!"

Hülya çok sert konuşmuştu. Babası olacak herif koltuktan kalkıp elini havaya kaldırmış Hülya'nın üstüne yürüyordu.

" Nasıl konuşuyorsun...."
" Sakın! Daha önce yaptığımın daha beterini yaptırma bana!"

Elim o iğrenç herifin kolunu tutuyordu. Hülya arkamda duruyordu.

Adamın kolunu itip Hülya'ya döndüm.

" Ben öderim sen anneni hazırla!"

Şaşkındı. Ne yapacağını bilmiyordu.

" Hülya, hadi!"

Dediğimi yapıp yatak odasına yöneldi. Kabul etmesi beni şaşırtmıştı.

" İstanbul'a dönünce çek keser veririm eline! "
" Olmaz! Kadını şimdi götürüyorsunuz parayıda şimdi vereceksiniz!"

Adamın yakasına yapıştım. Leş kokusunu koklamamaya çalıştım.

" Ya beklersin, ya da hiç bir şey alamadan burada böylece yalnız başına kalırsın!"
" Tamam tamam. Beklerim."

Ellerimi çekip arkamı döndüm.

" Anneeeee!! "

Telaşla odaya gittim. Hülya'nın gözlerinden yaşlar akıyordu.

" Ne oldu?"

Hıçkırık sesleri duyuluyordu.

" Hülya ne oldu?"

Yanına gidip kollarımı bedenine sardım. Arkasını dönüp bana sarıldı.

" Nefes almıyor! Nefes almıyor Ömer! Almıyor!"
" Ne?"

Hülya'yı bedenimden ayırıp annesinin yanına gittim. Teni soğumaya başlamış,dudakları morarmıştı ama nasıl olurdu.
Nabzını kontrol ettim. Atmıyordu hemen ambulansı aradım.

" Acil bir ambulans.!"
" Hastanın durumu ne ve adresinizi verin!"
" Nabız yok ve adresi bilmiyorum!"

Hülya telefonu elimden alıp adresi söyledi. Telefonu kapatıp bana uzattı. Bir kaç dakika öylece kaldık. İçerdeki sarhoş adam buraya dahi gelmemişti.

" Hayıır! Hayır!"

Hülya saçlarını yolarken yanına gidip kollarını tuttum. Ona, istemesede sarıldım. Beni itmeye çalıştıkça daha çok sardım kollarımı. Gözyaşlarım akmaya başlamıştı.

" Ölmedi de! Yaşıyor de! Lütfen, yaşıyor de!"

Hiç bir şey diyemedim. Bilirdim anne kaybını. Benimde annem yoktu.

Ambulans sesi duyulmaya başladı.
Çalan kapıyı açtım ve içeri sedyeyle girdiler.

Yatakta yatan kadının nabzını kontrol ettiler.

Sonra yavaşça ayağa kalkıp diğerinin uzattığı örtüyü kadının üstüne örttüler.

" Hayıırr! Ölmedi deyin! Hayır ya napıyorsunuz anneme!"
" Hanımefendi lütfen çekilin!"

Hülya'yı tutmaya çalıştıkça kendini dahada çok güçlendirip kurtulmaya çalışıyordu.

" Hayır... N'apıyorsunuz!"

Sesi gittikçe halsizleşiyordu. Bana direnecek gücü kalmayınca sıkmayı bıraktım. Kollarıma yığılmasıyla tuttum onu sıkıca.

" Yardım edin!"
" Hastalığı felan varmı?"

BİR AŞK HİKÂYESİ:KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin