SİYAHIN MAVİSİ

16. YENİLGİ

Öncelikle ilk kez bu şekilde bir durum paylaşıyorum çünkü hikayem okunuyor mu bilmiyorum? Görülme sayısı olsa da ne bir yorum ne bir beğeni. Beğeni derdinde değilim bir yıldıza tıklamasanız da olur ancak bir yorum bir eleştiri çok mu zor? En azından hikayem okunuyor diye şevkle yazar, düzenli bölüm paylaşırdım. Bu şekilde ne kadar sürecek bilmiyorum. Sizden ricam emeğimin karşılığında bir ya da birkaç kelimelik düşüncelerinizi paylaşmanız. Benim için önemli olan yorum yapmanız olur.

& & &

Genç kadın elindeki bardağı dudaklarına götürdüğünde bardağın boş olduğunu fark etti ve bardağı sertçe tezgâha bıraktı. Karşısındaki barmen bir yandan işiyle ilgilenirken bir yandan da göz ucuyla genç kadını izliyordu. Kadının sarı saçları doğaldı, gözleri renkliydi ve çok güzel bir fiziği vardı.

"Doldur," diye sarhoş ağzıyla geveledi genç kadın barmenin onu süzdüğünden habersiz. Bir elini kaşlarının ortasına götürerek parmaklıklarıyla alnını ovaladı, içerdeki yüksek ses müzik başını ağrıtıyordu. İstediği yapılmayınca daha yüksek bir sesle dediğini tekrarladı ancak barmen kaşlarını çatarak genç kadına "Bence iyi fikir değil," dedi. "Çok içtin."

"Sana fikrini sormadım." Genç kadının net cevabı karşısında dediğini yapmak üzere bardağa uzandığında müziği bastıracak şekilde bağıran bir erkek sesi onu durdurdu. "Doldurma, kalkıyoruz." Adam, genç kadına doğru ilerlediğinde genç kadın kaşlarını çatarak barmene tehditkâr bakışlarını fırlattı. Adamı umursamamıştı.

"Kalk, gidiyoruz." Adam, genç kadının koluna dokunduğunda genç kadın öfkeyle kolunu geri çekti. "Gelmiyorum, defol." dedi ve barmene bakmaya devam ederken "Sana doldur şunu dedim," diye tısladı. Adama bakmıyordu ve bu adamı öfkelendirmeye başlamıştı. Barmen ikilemde kalarak ikisine baktı ancak genç kadının dediğini yapmadı.

"Defalarca kez aradım seni, neden aramalarımı cevaplamadın," diyerek konuyu değiştirdi adam genç kadını götüremeyeceğini anlayınca. Genç kadın sıkıntılı bir nefes alarak adama döndü ve "Aramasını istediğim kişi sen olmadığın için olabilir mi?" dedi tüm acımasızlığıyla. Adam cevap vermedi, müzik ritmini arttırdı. "Sülük gibisin," dedi keskin kelimelerini adama fırlatarak. "Yapıştın, bırakmıyorsun!"

Bu kaçıncı ona sülük deyişiydi, hatırlamıyordu. Bu kelimeden nefret ettiğini bilen genç kadın her seferinde onu bu kelimeyle yaralıyordu. O sülük değildi yalnızca aşıktı, genç kadın bunu anlamak istemiyordu. Yine onu parçalamasına izin verdi ve cevap vermeden genç kadını sertçe kolundan tutarak ayağa kaldırdı, genç kadının yalpalamasını umursamadan onu ter, alkol ve ağır parfüm kokan bardan çıkarmaya başladı. Genç kadının direnişine, bağırışına aldırmadan insanları ite kaka bardan çıkardı.

"Seni dayıma söyleyeceğim, iyice çığrından çıktın sen!" diye bağırdı kendisini ileri doğru savuran adama. Son anda düşmekten kurtulurken soğuk havanın vücudunu iğnelemesine engel olamadı. Montu barda kalmıştı ve şu an mini ve göğüs dekolteli elbisesiyle çok üşüyordu.