ALINTI

90 4 0
                                    

Kasım, 2019
Sevgili kalbim,
Dışarda afili bir rüzgar, çetrefilli bir ses ve bulutların gözyaşlarını akıtacağı bir hava var. Benim içimde ise karla karışık fırtına. Bunu en çok sen hissedersin biliyorum. İçimde fırtınalar koptuğunda kana kana ağlayan sen oldun çünkü. Kimi zaman o seslere kulağını tıkayan benken; elini uzatarak gözyaşlarımı avuçlarına saklayan sen oldun.

Affet beni kalbim, ben en çok seni kırdım!

Ellerinin arasında küçük bir karanfil fidanı; çok küçüksün daha ama o fidanı yeşil saksıya dikebilecek kadar bilinçlisin. Tırnaklarının içi toprak dolu ama biliyorsun ki annen kocaman gülümsemesiyle tırnaklarının içini parmak uçlarına kondurduğu buselerle temizleyecek. Senin en mutlu olduğun zamanlar o anlardı kalbim çünkü sana en temiz dokunan annen oldu. Koştun o ardındaydı, düştün onun canı yandı, güldün onun dünyası aydınlandı, ağladın onun gecesi üzerine yıkıldı!

Affet beni kalbim, seni annem gibi koruyamadım!

Ay karanlık, gece sessiz fakat ağaçlarda ateşböceklerinin çığlıkları... Kulağını tıkıyorsun bu seslere çünkü bunlar sana krizinin sinyallerini veriyor; kriz geçirdiğinde kulağına doluşan seslere benziyor. "Işığı kapatma baba korkuyorum," diye bir ses ilişiyor kulağına; sonra da gözünün önüne olanca heybetiyle seni her kötülükten koruyacağına inandığın baban dikiliyor. "Dinle," diyor sesine hayran olduğun adam. "Dinle kızım! Her zaman korktuğun için kulak tıkadığın ateşböceklerinin sana yalnız olmadığını cıvıldayarak dillendirdikleri şarkılarını dinle! Ve kapat gözlerini! Işığı kapatsam da kalbinin sana ışık olacağını hisset!" Ben en çok babama inandım kalbim ve onu dinledim fakat en çok da ona kendimi mahcup hissettim.

Affet beni kalbim, ben babamın bahsettiği ışığını elinden aldım!

Gece girdap, gece kabuslarının sesi... Sen en çok gecenin kör karanlığında yok oldun kalbim! Bu yüzdendir ki geceleri çığlıklarını daha çok hissettim! Korkunun sesi, ritmini değiştirirdi nemle karışık küf kokan o mahzende. Gözlerini o dar kare pencereden gözüken aydan çek kalbim, gözlerini hiçliğe kapat! Kulaklarını fare seslerinin çığlıklarından kopar kalbim, ellerini kulaklarına daha sıkı sar!Gözlerini o dar kare pencereden ayır kalbim, ay bizi terk edecek! Ellerini kulaklarından çek kalbim, farelerin sesleri senin çığlıklarını susturamayacak! Gözlerini o demir kapıdan çek kalbim, o kapı açılacak!

Affet beni kalbim, ben çığlıklarının sesini hiçbir zaman susturamadım!

Ellerimde şimdinin çaresizliği, gözlerimde yarınların katli... Yine de gülümse kalbim! Yarınların katledilse de şimdin elinden alınsa da gülümse! Ellerine vura vura şimdin elinden kayıp gitse de gözlerine mil çeke çeke karanlığa hapsetseler de geleceğine tutun! Unutma kalbim! Sana her daim savaş açılsa da senin daima tek müttefiğin benim.

Uyu kalbim! Birazdan seni senden koruyacak adam gelip seni buz tutmuş kollarının arasına alıp; sıcak nefesini saçlarının arasına hapsederek kokunu içine çekecek ve usulca yanına gelip o gelmeden senin uyumamış olduğunu bilerek öpecek saçlarını. O adamı çok sev kalbim! O sana tüm dünyadaki kötülüklerin içinde bir tek sen masum kalmışsın gibi bakan tek adam! Unutma kalbim! Birgün yerle gök bir bütün olduğunda; ay güneşe kavuştuğunda; ateş suyla vuslata erdiğinde o yerin, güneşin, suyun herşeyin karşılığı sen de o adam olacak.

Ve affet beni kalbim! Senin her lahza da yenileceğin tek adam o olacak!

                      İyi olmasını dilediğin Duru

***
En kısa zamanda yeni bölümde görüşmek üzere..

SİYAHIN MAVİSİ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin