Kaybediyorum. Birer birer değer verdiğim herkesi kaybediyoru. xxxx i kaybettim onun peşinden xx i ve xx de kaybettim. Yakınımdaki kişiler hep benim yüzümden zarar görüyor. Bu doğduğum günden beri böyle. Her ne kadar içimdeki fırtınayı insanlardan saklamaya çalışsam bile zarar veriyor.
Benim lanet bir özelliğim var. Bir insandaki kusuru alıp kendime uarlayıp o kusuru sevmesini sağlıyorum. Tabi bunu bilerek yapmıyorum, farkında bile olmuyorum. Onlar bu sayede mutlu oluyorlarken benim içimdeki fırtınalar daha da çok zarar vermeye başlıyor. Sonra 1 anlığına kendimi düşündüğüm an etrafımda olan herkese zarar veriyorum. Onların başı derde giriyor veya bir yakınları vefat ediyor veya her dokunduğum eşyaları dokunuyor. Kendimi soyutlamayı denedikçe bunlar beni daha çok ortaya çıkarıyor.
Yakın bir dönemde bir arkadaşımın yakını vefat etti ve benim ona destek olmam lazım. Biliyormusunuz şuanki durumum, akıl hastalarının kaldıramadığı duruma doğru gidiyor, her geçen gün biraz daha kafayı yiyorum. Bir yanım başnakın kimden intikam aldığını anlamaya çalışırken bir yandan da arkadaşlarımın iyi hissetmelerini sağlamaya çalışıyorum.
Bu yüzden kendimin kim olduğumu bilmiyorum ki, etrafımdakilere yardım edeceğim diye (ki bilerek yapmıyorum) kendim bulamıyorum. Herkes sülük gibi yapışmış durumda bana ki bundan çok haz duyduğum söylenemez. Tam tersine tek olmak istiyorum. En çok ta şunu seviyorum. Odama kapanıp, perdeler çekili kapı kapalı ve aburcubur dolu halde anime izlemek, manga okumak, test çözmek (konuşacak kimse olmayınca) manga okumak, oyun oynamak. Bunları yapmak bana yetiyor. Daha fazlasını istemeye ihtiyacım yok.
Biliyor musunuz, ben 2 saattir saçmalıyorum. Üst yazıları silmeyeceğim ama benim buraya yazma amacımdan çıkmaya başladım, acilen dönmem gerekli.
Konumuz göz yaşları değil mi, insan neden ağlar peki? Bu göz yaşları neden akar?
İnsanlar birçok neden den dolayı ağlayabilir. Sevinç, hüzün, acı, aşk...
Ancak şunu unutamamak gerekli bir de timsah göz yaşları vardır. Onlar tamamı ile maskeniin bir oyunudur. Ama bazıları vardır, ne maskenin etkisindedir ne de gerçek benliklerindedir. Altta yatanı asla anlayamazsınız. Onlar maskeleri çorap değiştirir gibi değiştirirler. Bir gün bir tanesi diğer gün diğeri. Aslında onların bir benlikleri vardır ama asla hiçbir biçimde göstermezler. Başkaları zarar görmesin, ben zarar görmeyeyim diye çıkarmazlar. Benim gibi bu konuda da beceriksiz olanlar yoktur. O bana özeldir onun için ben le kendinizi asla kıyaslamayın. 1. si asla deymez, 2. ise asla benim gibi bir akli dengesi düzgün olan piskomanyak bir kişi olamazsınız. Bu kendimi övme şeyi değil sadece size yaptığım bir uyarı, zarar görmemeniz için. Ben zaten göreceğimi görmüşüm, size birşey olmasın daha fazla.
Göz yaşlarını insanlar çoğunlukla üzülğnce akıtırlar. Her bir damla duygu içerir. Her bir damla senin içindeki duygudan bir parça götürür. Ta ki ağlaman dursıya dek götürür. Ondan sonra geriye kocaman bir boşluk kalır, tabi çoğu kişi bunu farketmez ve işine döner.
Bir süre yazamayabilirim, dediğim gibi çevrem beyz dolu ve ruhum hastalanmış durumda, şuan gibi içim kan ağlıyor, canım ruhen acıyor, bedenen hiçbirşey hissedemiyorum. Özellikle sinirli iken. Bana vuranlar, soğuk hiçbirini hissedemiyorum bedensel olarak. Ortağım daha doğrusu ex. ortağım eski daha sakin halime dönmemi istyor ancak çok geç. İçimdeki nefreti kusma sırası bana geldi. Ben kussam bile rahatlayamayacağım ama bunu yapmak eğelenceli geliyor onun için...
Yani bzen abuk subuk şuanki gibi bölümler gelebilir ama düzeleceğim. Eninde sonunda düelip o fırtınalı galaxiyi içimde yaşarken dışımdan sessiz biri haline geri döneceğim. O zaman daha iyiyim çünkü, o zaman daha az ağlıyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge
RandomMerhaba üşengeç insanlar! Ben deniz Dolunay Gece ama siz bana Gölge diyebilirsiniz diyer bir çok insan gibi. Burada kendi düşüncelerimi paylaşacağım ve küfür içerecektir. Rahatsız olanlar okumasın. Hayatın gerçekleri ile ilgili düşüncelerimi. *bu...