Mardin Doktoru

14.BÖLÜM

Sırtımdaki fermuarda el hissedince gözlerimi açıp arkamı dönmeye çalıştım ama sadece çalıştım.

"Arya güzelim dur ! Üstünü değiştirelim öyle uyu ! " dediğinde başımı olumlu anlamda salladım. Şuan utanmayı düşünemiyordum. Çünkü kolumu kaldıracak gücüm yoktu ki Mirzaya karşı gelip üstümü değiştireyim. Mirza üstümü giydirdikten sonra kendide üstünü değiştirip yanıma yatmıştı. Belimden tutup gögsüne yatırdığında sesimi çıkarmamıştım. Ama ne zamandır olan soruyu sormaktan kendimi alıkoyamadım.

"Neden beni seçtin ? " dediğimde gerildiğini hissettim.

"Zamanı gelince öğreneceksin ! " dediğinde içimden 'zamanı gelince ' diye tekrarlayarak beni çağıran canım uykuma kendimi bıraktım.

°●°●°●°●°●°●°●°●°●°● 

Gözlerimi araladığım da etrafıma baktım. Gözlerim boş çarşaf ile karşılaşınca yatakta toparlanıp etrafıma baktım. Kimse yoktu. Banyoda olma ihtimaline karşı oraya baktığımda banyo kapısı aralık bir şekilde bırakmamıştı. Işığı da yanmadığına göre orada da yoktu. Dizlerimi karnıma çektikten sonra başımı dizlerime yasladım. Dün olanlar... Mirza galiba hala sinirliydi. Yoksa bugün' e kadar her zaman benden önce kalkmasına rağmen yalnız bırakmamıştı. Ayaklarımı yere koyduğumda sıcaklığı hissettim. Büyük bir olasılıkla buradan doğal gaz borusu geçiyordu.  Daha fazla oyalanmamak için toparlanıp banyoya girdim. Elimi - yüzümü yıkadıktan sonra saçlarımı dağınık bir şekilde at kuyruğu yapıp çıktım. Dolaptan aldığım Boğazlı kazağımı üzerime geçirdikten sonra siyah dar paça kotumu da bacaklarıma geçirdim. Çoraplarımı ve botlarımı da ayağıma giydiğimde hazırdım. Yatak odasından çıktıktan sonra Aysima'nın odasının kapısını aralayıp başımı içeriye uzattığım da dağınık bir yatak ile karşılaştım. Herkes normalde bu saatlerde kalkıyordu. Acaba bugün geç mi kalmıştım. Merdivenlerin orada geçen gün gördüğüm yardımcı kıza doğru ilerledim. 

"Mirza ve Aysima Nerede ? " diye konuşmaya başladığımda direk başını eğdi.

" Gelin ağam , Ağamlar aşağıda kar oynuyorlar. " Dediğinde şaşırmıştım. Kar mı yağmıştı? 

" Kar ? "

"Dün gece yağmaya başladı. Sabaha kadar da her yeri kar kapladı. " dediğinde başımı olumlu anlamda salladım. Tekrar yatak odasına girip dolaptan montumu alıp üzerime giydikten sonra yavaş adımlar ile odadan çıktım. Merdivenlerden inmeye başladım. Avluya indiğimde etrafta kimse yoktu. Arka tarafta olabileceklerini düşünüp oraya ilerleyeceğim zaman Yüzümün ortasına yediğim kar topu ile neye uğradığımı şaşırdım.  Allah'ım yüzümü hissetmiyorum. Bu nasıl kar topu?  Taş mı kar topu mu belli değil !

" Arya ! " diye seslenen Mirza hemen dibimde bitmişti.

" Ah... Ulan Yekta ben senin ağzına... " diye yüzümdeki karları temizlerken söylenen Mirzanın sözünü kestim. 

"Küfür etme ! "

" Hay senin küfürüne... " diye söylenirken koluna cimcik attığımda sessiz kalmıştı. Gerçi cimciğimden etkilenmişe benzemiyordu.

" Yüzün acıyor mu ? "

" Hissetmiyorum.  " diye doğruyu söyledim. Çünkü ciddi anlamda soğuktan dolayı hissetmiyordum.

" Anneee... " diye yanımıza koşarak gelen Aysimaya baktığımda ellerinde eldiveni başında şapkası ve boynuna taktığı atkısı ile duruyordu.