" Beni sınıyorsun ! " dediğinde omzumu silktim. Başını olumsuz anlamda salladıktan sonra belimden yakalayıp kendine çekti. Elleri sırtımda bulunan fermuara giderken şaşkın bir şekilde konuştum.
" M-Mirza ne yapıyorsun ? "
" Geceye bir yerden başlamak gerekiyor ! " dedikten sonra dudaklarıma kapandı.Bende zaman kaybetmedenkarşılık vermeye başladım. Elbise üzerimden kayıp gittikten sonra Mirza kucağına aldığında boynuna kollarımı sarıp , bacaklarımı da beline sardım. Anlaşılan gece uzun olacağa benziyordu.
°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●
Gözlerimi araladığım da elim ile yan tarafımı kontrol ettiğim de dağınık çarşaf elime dolandı. Yavaşça yataktan toparlandığım da etrafıma kısa bir bakış attığım da dün geceye ait kıyafetler yerde dağınık bir şekilde duruyordu. Dün az kalsın tekrar elbiseyi yırtma girişiminde bulunduğun da da engel olmuştum. Göğüslerime çarşafı doladıktan sonra kapıyı yarı bir şekilde açıp başımı uzattığım da her hangi bir ses gelmiyordu. Demek ki Mirza işe gitmişti. Komodine ilerleyip üzerinde bulunan telefonu alıp saate baktığımda saat 08.45 ti. İş saatine aslında daha vardı ama neredeydi bilmiyordum. Telefonu yerine bıraktıktan sonra yavaş adımlar ile banyoya ilerledim. Aralık olan kapıdan girdikten sonra çarşafı kirliler sepetine atıp duşa kabine girip tam kapıları kapatacağım sırada kapının açılması ile çığlık atmama engel olamadım. Ellerim ile müstehcen yerlerimi kapatmaya çalışırken Mirza çoktan duşa kabinin içine girdi.
" Mirza, ne yapıyorsun ? " diye ben konuşurken o halinden memnun bir şekilde gülümsüyordu. Belimden tutup göğsüne yasladığında nefesim kesildi. Aman Allah'ım ! O da mı çıplaktı! Şuan oturup ağlamak istiyordum. Gözlerim yavaşça aşağıya kayarken derin bir nefes verdim. Şortu vardı. Rahatladım mı? Bir nebze evet. Mirzaya baktığımda beni izliyordu. Gözleri yavaş aşağıya kaydığında ellerim ile gözlerini kapattım.
" Mirza , çıplağım. " diye konuşurken sesim titremişti. Fazlasıyla utanıyordum. Mirza da sesimin titrediğini anlamış gibi yavaşça ellerimi yüzünden çekip gözlerimin içine bakmaya başladı. Gözlerimi yere indirdiğim de yavaşça çenemden tutup tekrardan gözlerine bakmamı sağladı.
" Benden utanma ! " diye sert bir şekilde konuşan Mirzaya kısa bir bakış atıp başımı boynuna gömmüştüm. Sanki çıplaklığımı böyle yapınca gizleyebilir gibi.
"Söylemesi kolay. " diye sessiz bir şekilde fısıldadım. Bazen bazı şeyleri söylemek kolaydı ama uygulamak çok zordu. Kahkaha sesi ile başımı biraz daha boyun girintisine gömdüm. Dediğim şeyi ben bile zor duyabileceğim bir frekansta söylemiştim ama Mirza duymuştu demek ki...
"Utangaç halini sevmiyorum ! " diye konuşan Mirzaya kısa bir bakış atıp o kokuya geri yaslandım.
"Ne yani üstüne mi atlayayım ! Ne bekliyorsun ? " diye sinirli bir şekilde konuşup Mirzaya baktığım da yüzünde serseri bir gülüş vardı. Ben neden hala burada Mirzanın kollarında duruyordum acaba ? Kendimi çekip duşa kabinden çıkmak için Mirzadan uzaklaştığım da beni serbest bırakmıştı. Bir kaç dakikalığına utangaçlığı bırakabilirdim. Arkamı dönüp duşa kabinden çıkmak için kapıları açtığım da belimden tutulup Mirzanın sırtına çekilmem bir oldu.
"Tamam , üşüteceksin gel buraya . " diye konuşan mirza kolumdan çekip kenarda bulunan oturma yerine ilerleyip ilk kendi oturduktan sonra beni de kucağına çekti. Kalkmak için hiç bir şey yapmadım çünkü yaparsam zararlı ben çıkarım gibi gözüküyor. Banyoda gözlerimi gezdirdiğim de baya geniş olduğunu gördüm. Daha doğrusu duşa kabinin içi baya genişti.
"İlk ben gelmiştim ne güzel ! Banyomu yapıp çıkacaktım. " diye söylenirken Mirza kahkaha atmıştı. Ya anlamadığım bu adam neden bu kadar kahkaha atıyordu. Komik olan bir şey vardı da ben mi göremiyordum ?
"İlk ben geldim karıcım. Anlaşılan sen dün baya yorulmuşsun. Tıraş olmamı göremeyecek kadar. " diye konuşan Mirzayı şaşkın bir şekilde dinledim. Utanıyor muydum ? Hem de fazlasıyla... Bir şey diyemedim çünkü diyebileceğim bir şey yoktu. Gözlerimi kapatıp başımı tekrardan boyun girintisine yasladım. Pislik bir de benimle dalga geçiyordu. Derin bir nefes verdiğim de Mirzanın bedeninin gerildiğini hissetmiştim. Ama bilerek yapmamıştım tabi ki de.. Soğuk vücudumu istila ederken üşümeme engel olamadım. Mirzaya biraz daha sokulduğum da Mirza da üzerimize başlıktan akan sıcak suyu tutuyordu. Vücudum gevşemişti ve burada uyuma ihtimalim baya yüksekti. Mirzanın elleri vücudum da gezinmeye başladığın da kendimi geri çekeceğim zaman tek eli bunu engellemişti.
"Üşüyorsun , yıkanıp çıkalım . " diye sakin bir şekilde konuştuğun da haklı olduğu için sadece başımı sallayarak onu onayladım. Elleri karnımda gezinirken gözlerimi Mirzaya çevirdim. O da bana bakıyordu. Derin bakıyordu. Elleri ile yavaş yavaş karnımı okşuyordu. Zar zor yutkunduktan sonra Mirzanın ormanlarına baktım. Yanağıma kuş tüyü kadar bir öpücük bıraktıktan sonra kulağıma yaklaşıp konuşmaya başladı.
"Burada bize ait bir parça olsa ? " diye konuşurken eli karnımda durmuştu. Bize ait bir parça ? Bize ait... Bir bebek... Bizim bebeğimiz... İster miydim ? Bilmiyordum.
"Mirza... Ben hazır değilim galiba yani... hem daha çok erken. " diye saçma sapan konuşurken gözlerimi Mirzanın gözlerine çevirdiğimde orada bir yerde hayal kırıklığı falan aradım ama orada bu duygulara ait hiç bir şey göremiyordum. Daha doğrusu orada hiç bir duyguya ait kalıntı göremiyordum.
"Haklısın galiba. " dedikten sonra üstümüze suyu tuttu.
"Mirza özür dilerim ama...
"Özür dilenilecek bir durum yok , zaten dediğin gibi daha erken . " dedikten sonra eline döktüğü şampuan ile kırmaya korkar gibi yavaş ve nazik bir şekilde saçlarımı yıkamaya başladı.
°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●
Karşım da duran beden de gözlerimi gezdirdiğim de açık karnında gözlerim takıldı. Daha doğrusu karnım da gözlerim takılı kaldı. Acaba orada Mirzadan... bizden bir parça , bir bebek olsa nasıl olurdu. Ellerim ile yavaşça karnımda gezintiye çıkarken gözlerimi usulca kapattım... Küçük bir kız çocuğu , elleri yumuk yumuk gözleri babası gibi yeşil. bir orman gibi... Üzerinde doğumdan önce çok beğenerek aldığım kıyafetler... Ve daha nicesi... Gözlerimi yavaşça açarken yanağımdan akıp giden bir damla göz yaşına izin verdim. Nasıl bir anne olurdum. Belime dolanan eller ile aynadan arkama baktığım da Mirza elleri ile karnımı sarmış aynadan gözlerimin içine bakıyordu.
"Korkuyorum. " diye sadece fısıldadım aynada ki görüntümüze bakarken.
"Neden ? "
"Ya iyi bir anne olamazsam. Ya bana bir şey olur da... " devamını getirememiştim. Korkuyordum. korkularım vardı. Ben bunlarla yüzleşmeden çocuk sahibi olamazdım.
°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●
ben geldim kısa olabilir diye yakınabilirsiniz ama neredeyse sonuna geldiğim bölüm silindi ve oturup tekrar yazdım ve fazlası ile yoruldum . O yüzden burada bitiriyorum. Ve şanslı kişi @birgariphatun_ oldu.
Sandığımdan baya bir beğenen varmış. Teşekkür ederim herkese. Merak etmeyin bir daha ki bölümde şans kapınızı çalar. Yarın karne günü umarım karneleriniz istediğiniz gibidir.Yorumda bölüm hakkında ki fikirlerinizi , karneleriniz nasıl vs belirtebilirsiniz. Bir daha ki ithaf için bölümü beğenmeyi unutmayın. VE Whatsapp grubuna gelmek istiyorsanız özelden mesaj atabilirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mardin Doktoru
Fiction généraleMezopotamya'ya tepeden bakan ama bir o kadar da mütevazi Mardin . Onlarca farklı kültürü, dili, dini aynı yerde harman etmiş , ve birbirine karıştırmadan yaşatmış Mardin . Dışı seni , içi beni yakan Mardin. *** İnsanlar hayatlarında nel...