●° 31.Bölüm °●

31.9K 1.3K 154
                                    

Odaya girdiğim de öğrendiğim gerçekler bir kez daha yüzüme vurmuştu. Karnıma bir sancı girdiğin de yavaş adımlar ile yatağa oturup gözyaşlarımın dinmesini bekledim ama dinmek yerine daha da şiddetleniyordu. Karnımda hissettiğim dokunuş ile gözyaşlarım arasında elimi karnıma koyup gezdirmeye başladım. İlk tekmeyi böyle bir zamanda atmamalıydı. Ben hiç böyle hayal etmemiştim. Yanımda Mirzanın olduğunu falan hayal ederim ama şimdi ise bu düşüncelerden çok ama çok uzaktık. Kapının açılması ile refleks olarak oraya döndüğüm de Mirzanın geldiğini gördüm. Onunla şuan ne konuşmak istiyordum ne de yüzünü görmek. Hatta şuan onunla aynı ortamda dahi aynı havayı solumak istemiyordum.

" Ben gitmek istiyorum. "

°●°●°●°●°●°●°●°●°●°● 

" Sen ne saçmaladığının farkın da mısın ? " sinirli bir şekilde konuşan  Mirzaya bakma gereği duymadım. Ona her  baktıkça  beni nasıl aptal yerine koyduğu gelecekti.

" Peki sen ne yaptığının farkında mıydın ? " diye göz yaşlarım arasında benim bile zor duyduğum bir sesle konuştum.

Arya... gitmene izin vermem. "

" Ne zamandan beri birbirimizden izin alır olduk ! " diye sabrımın son demlerinde konuştum.

" Ne demek lan birbirimizden izin almamak! " diye gürlediğinde alaycı bir şekilde gülümsedim.

" Sen... O kadını eve getirirken benden izin aldın mı ? O kadın... ile beni aynı sofraya oturturken sordun mu ? " diye konuştuğum da öfkesi yerini pişmanlığa bırakmıştı.

" Arya... yemin ederim. Herşeyin bir açıklaması var ama sana açıklamam için de  zamanı var. " dediğin de başımı olumsuz anlamda salladım. Ne olursa olsun beni o kadınla aynı ortamda bulundurmasının bir açıklaması olamazdı. Yoksa.. o kadın ile aralarında bir şey mi vardı?

" O.. Onunla aranda bir... " diye devam edeceğim yada edemeyeceğim cümleyi Mirzanın sert sesi kesti.

" Saçmalama! " Diye sinirli bir şekilde konuştuğun da göz yaşlarımı silip ayağa kalktım. 

" En kısa zamanda gideceğim. Sende ben gittikten sonra kimi getirmek istersen getirirsin." diye arkamdan seslenişini duymamazlıktan gelip hızlı adımlar ile banyoya girip kapıyı kilitledim. Göz yaşlarıma bir kez daha yenik düştüğüm de silmek için bir hamlede bulunmadım. Bulunmak da istemiyordum.  Klozetin kapalı olan kapağının üzerine oturduktan biraz kendime gelmeye çalıştım. Kendim için değil Bebeğim için...  Yediremiyordum o kadının bu eve adım atmasını sağlamasına , herkesin o kadını tanıyıp da beni salak yerine koymalarını yediremiyordum. Kapının yumruklanması ile yerimden sıçradığım da kapıya boş boş gözlerle baktım. 

" Arya aç şu kapıyı ? " diye sert bir şekilde konuşan Mirzaya cevap verme gereği dahi duymadan ayağa  kalkıp lavabo da ki çeşmenin suyunu açtığım da tek isteğim ısrar etmemesiydi. 

" Peki öyle olsun ! " dedikten sonra son kez kapıya yumruğunu geçirdiğin de gözlerimi kapattım. Eğer bu bir kabus ise hemen uyanmak istiyordum. 

°●°●°●°●°●°●°●°●°●°● (multiyi de dinleyin )

Kaç dakikadır veya kaç saattir suyun altında kaldığım hakkında bir bilgim yoktu. Ne kadar hıçkıra hıçkıra , haykıra haykıra ağlamak gelse de içimden onu bile artık gerçekleştiremiyordum. Sanki göz pınarlarım kurumuştu. Derin bir nefes alıp suyun altından çıktığım da kapının arkasında ki kısa bornozu üzerime alıp geçirdim. Kuşağı da bağladıktan sonra aynaya gözüm takıldığın da bir süre kendimi inceledikten sonra gözlerimi devirip kapıda asılı duran anahtarı çevirdim. O klik sesi duyulduktan sonra kapıyı açıp çıktım. Mirza yatakta sadece altında ki eşofmanı ile yatıyordu. Gözleri kapalıydı ama uyumadığını biliyordum. Derin bir nefes daha alıp dolabın önüne geçtiğim de iç çamaşırlarımı ve askılı geceliğimi alıp üzerime geçirdiğim de Mirzanın varlığını umursamadım. Belki hayatımda yapmayacağım şeyi yapmıştım ama... aması yoktu. Cam kenarında bulunan berjerin üzerinde oturduğum da Mirza yattığı yerden doğruldu. 

Mardin DoktoruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin