" Mirza ! " dediğim de gözleri gözlerimi buldu. Orman yeşili gözleri şimdi daha da bir koyulaşmıştı.
" Cevap ver . " diye sakin konuşan Mirzaya gözlerimi kaçırarak cevap verdim.
" Hamilelik risk taşımazsa istediğimiz zaman ama taşırsa belli bir süre giremeyebiliriz. " dediğim de gözleri ile dudaklarıma bakıyordu.
" Kıvanç bir sorun olmadığını söyledi o zaman istediğimiz girebiliriz. " dediğin de utanç ile başımı boynuna gömdüm. Adamın aklı fikri o işteydi.
°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●
Aradan ne kadar geçti bilmiyorum ama Mirza başımı kaldırmam için hiç bir şey demedi. Demek ki utandırmak istemiyordu. Yani ben buna yoruyordum. Bir süre odayı dolduran müzik sesi ile başımı Mirzanın boynundan kaldırıp yüzüne baktığım da gözlerini kapatmıştı. Uyumuş muydu ?
" Mirza , telefonun çalıyor. " diye kulağına doğru fısıldadığım da gözlerini açmıştı. Cevap vermeden elini cebine attıktan sonra telefonu eline aldı. Telefona baktığımda arayan Kişi ; Ahmet'ti. Yataktan kalktıktan gözleri ile bana bakıp odadan çıktı. Omuz silkip biraz uyumak için gözlerimi kapattım. Uyumaya ihtiyacım var. Zaten gözlerim ağlamaktan ağrıyordu. En iyisi uyuyup , dinlenmekti.
°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●
Yazardan devam ;
Mirza , Ahmet'in telefonundan arayan babası tarafından kısa bir sorguya çekildikten sonra konuşmayı kapatıp , telefonu cebine attı. Arkasını dönüp Aryanın bulunduğu odaya girdiğinde Çocuğunun annesi saçları yastığa dağılmış bir şekilde uyuyordu. Başını kapıya yaslayıp bir süre düşündü. Çocuğunun annesi. Baba olacağına hala inanamıyordu. Sanki biri gelip ' uyan rüyadasın ' diyecekmiş gibi hissediyordu. Eğer rüyaysa ; hiç bitmesindi. Kapının oradan ayrılıp hastane yatağında uyuyan karısına yaklaştı. Gömleğinin kollarını dirseğine kadar katladıktan sonra karısının yanına yatıp , onun kokusunda bir kez daha huzurlu bir şekilde kendini uykuya bıraktı.
°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●
Hastane merdivenlerini ikişer ikişer çıkan Ahmet , ilk olarak Alminin yanına gitmeliydi. Ondan sonra Mirzaların yanına geçerlerdi. Hastane kapısından girdikten sonra alt katta bulunan polikliniklerin olduğu koridoru hızlı bir şekilde döndü. Sağ tarafta bulunan ikinci kapının önüne geldiğinde üstte bulunan bilgisayar ekranında hasta ismi var mı diye başını kaldırdığında karanlık ekran ile karşılaştı. Gözleri yan tarafta duran İsme gözleri takıldığında başını yana sallayarak gülümsedi. İnşallah istedikleri yolunda giderse orada bir tek ayrıntı değişecekti. Ama zamanı vardı. Kapıyı tıklatıp içeriye girdiğinde gördüğü görüntü karşısında kaşlarını çatmasına engel olamadı. Hatta yanağındaki kaslardan biri bile seğirmişti. Almi başını kapıya çevirdiğin de hemşiresini beklerken Ahmet'i görmeyi hiç ama hiç beklemiyordu.
" Ahmet ? " diye şaşkın bir şekilde konuştuğunda onun fazlası ile sinirli olduğunu anlamıştı anlamasına da neye sinirlenmişti ki ? Ahmet'in baktığı yere baktığında hastası Doğan Bey duruyordu. Az önce çekilen eforlu EKG den dolayı gömleğinin önü açıktı ve kaslarının hepsi ortadaydı. Almi ilk gördüğünde ; ' bunlar nasıl Mardinli ' diye içinden geçirdiği gibi Ahmet'te sinirli bir şekilde içinden söylenmişti.
" Şey.. Doğan Bey üzerinizi giyinebilirsiniz. " dediğinde Doğan Bey sadece başını sallayıp doktor Hanım ile yanında ki beyefendiyi yalnız bırakmak amacı ile arka tarafa geçip , gömleğinin düğmelerini iliklemeye başladı. Almi, Ahmet'e döndüğünde hala Doğan Bey'in girdiği yere sinirli bir şekilde bakıyordu. Yanına yaklaştığında başından tutup kendine çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mardin Doktoru
Ficción GeneralMezopotamya'ya tepeden bakan ama bir o kadar da mütevazi Mardin . Onlarca farklı kültürü, dili, dini aynı yerde harman etmiş , ve birbirine karıştırmadan yaşatmış Mardin . Dışı seni , içi beni yakan Mardin. *** İnsanlar hayatlarında nel...