●° 26.Bölüm °●

35.6K 1.2K 119
                                    

" Peki ne zaman gelecek ? " diye soran Aysima ile Mirza dokuz parmağını gösterdi.

" Bu kadar ay sonra gelecek . " dediğinde Aysima hala düşünüyordu.

" Çok uzun mu ? " dediğin de Arya başını olumlu anlamda salladı.

" Oha yaa ! Ben yine Selimle mi oyun oynucam ! " dedikten sonra kollarını göğsünde birleştirdi. Anne ve babasına küskün bakışlar fırlattı.

°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●

Arya'dan devam ; 

Aysima ile biraz daha bebek hakkında konuştuktan sonra onu odasında bırakıp odamıza yöneldik. Ben önde Mirza arkada odaya girdikten sonra kendimi yatağın üzerine bıraktım. Fazlası ile yorucu bir o kadar da güzel bir gündü. Gözlerim kapalı bir şekilde gelecekte oluşacak güzel ailemizi düşünürken üzerime çöken gölge ile gözlerimi araladım. Mirza yüzüme hoş bir tebessüm ile bakıyordu. Ben de ona güzel olduğunu düşündüğüm bir gülümseme gönderdim. 

" Arya ? " diye boğuk bir sesle konuştuğun da kıpırdayan dudaklarına baktım. Allah'ım hormonlarım hemen ilk aylarda tavan yapmasın... 

" Efendim ? " diye tek kaşımı kaldırıp sormak istesem de şekilden şekle gireceğim için sade bir şekilde sormayı seçtim. Mirzanın elleri hafif bir şekilde bacağımdan yukarıya doğru sürterek yukarılara doğru çıkıyordu. Nefes nasıl alınıyordu ? Tişörtün ucundan elini içeriye sokarak daha hiç bir belirti göstermeyen karnımı sıcacık eli sarmaladı. 

" Şimdi ; bizim... bize ait bir bebeğimiz mi olacak ? " dediğin de cümledeki tek şey dikkatimi çekmişti. Beni benden alan kelimeye... Bebeğimiz.. Bizim. Mirza ve benim. Bu çok güzel bir duyguydu. Gözlerimin dolmasına engel olamadım. Ya hiç bebek sahibi olamasaydım.. Üzerime kuma gelip de onun çocuklarını görme fikri beni fazlası ile kötü yapardı. Ben dayanamazdım.. Mirza ile şuan da aramda aşk bakımından bir bağ olmasa bile ilerleyen zamanlarda olmayacağı anlamına gelmiyor. Ve ben ne olursa olsun hiç bir şekilde kocamı başka bir kadın ile paylaşamazdım. Allah'a binlerce  şükür  olsun ki bize ait bir bebek vermişti. Bizim bebeğimizi... 

" Evet... Bizim, bize ait bir bebeğimiz var. " dedikten sonra belki bir daha hiç yapmayacağım şeyi yapıp Mirzanın dudaklarına kapandım. Bu adam ne olursa olsun benimdi.  Mirza karşılık vermediği anda ağlama isteğime engel olamayacaktım. Geri çekileceğim vakit karnımda bulunan eli hala karnım da dururken diğer eli ile ensemden tutup dudaklarımı dudaklarına katmak ister gibi, aç bir şekilde karşılık vermeye başladı. Nefes nefese ayrıldığımızda alnını alnıma yasladı. 

" Yarın... Yarın kontrolden sonra bebeğimizi kutlayacağız. Ama kontrolden sonra... " dedikten sonra dudaklarıma bir öpücük daha bırakıp , kendini yan tarafıma attı. Gözlerim günün yorgunluğuna bağlı olarak kapanırken Mirzanın belimden tutup kendine , sert göğsüne yaslayıp boynumdan öpüşünü bilincim kapanmadan önce hatırladığım son şeydi.... 

°●°●°●°●°●°●°●°●°●°● 

Kapının tıklatılması ile uyandığım da belimdeki ağırlık ile bir an korksam da Mirza olduğunu anlamam uzun sürmedi. O kokusu burun deliklerimden içeriye hızlı bir şekilde girip ciğerlerime nüfuz ettiğinde gülümsedim. Kapı bir kez daha tıklatıldığın'da belimde bulunan  kolunu uyanmamasına dikkat ederek yavaş bir şekilde kaldırıp yatağa bıraktım. Fazla yatağı sallamamaya  dikkat ederek ayağa kalkıp üzerimi düzelttim. Kapıyı açtığım da daha önce hiç görmediğim bir genç kız duruyordu. Taş çatlasa 15-17 yaşlarında bir şeydi. 

Mardin DoktoruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin