Mezopotamya'ya tepeden bakan ama bir o kadar da mütevazi Mardin . Onlarca farklı kültürü, dili, dini aynı yerde harman etmiş , ve birbirine karıştırmadan yaşatmış Mardin . Dışı seni , içi beni yakan Mardin.
***
İnsanlar hayatlarında nel...
Gözlerimi kapatıp uykuya dalmak üzereyken telefonumun titremesiyle ne olur ne olmaz diye elime alıp açtım. Mesaj bilinmeyen numaradan gelmişti daha da merak etmiştim. Tus kilidini açtıktan sonra mesaj kutusuna girdim. Gönderen: 0541.....
"Benimde bir sorum var. Peki senin isminin neden Mardinle bir alakası yok?"
▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲
Sabah ne Almi'nin yüzüme su dökmesi, ne yataktan düşürmesi ile uyandım. Yüzüme konulan öpücüklerin sayısı artarken ne kadar gözlerimi açmak istemesem de gözlerimi açtığımda bana gülerek bakan bir Aysima ile karşılaştım. Yatakta toparlandıktan sonra kucağımda olan Aysima daha da yukarıya çıktı ve bana bakıp tekrardan gülümsedi.
"Günaydın Annecik " beni böyle benimsemesi ne kadar hoşuma gitse de şaşırtıyordu da.Bende onun gülümsemesine karşılık verip "Günaydın canım. Kiminle geldin? " tek başına gelemeyeceğine göre illa ki biriyle gelmişti. " Babacım, halacım, Aslı yengem ve gıcık selim" gıcık selim derken yüzünü buruşturdu. Çok tatlı bir görüntüydü. Yanaklarını öptükten sonra "gıcık selim kim?" diye sormaktan kendimi alıkoyamadım.
"amcam ile Aslı yengemin çocuğu " gülümsedim.
"tamam canım sen aşağıya in bende hazırlanıp geliyorum." aysima kafasını olumlu anlamda salladıktan sonra kapıdan çıkacak iken merdivenlerden düşme ihtimali olduğundan dolayı elini tuttum ve "bekle" dedikten sonra yıllardır burada çalışan zeliha teyzenin kızı Merveye seslendim. Aradan kısa zaman geçtikten sonra odanın kapısı aniden açıldı. Gelen kişiye baktığımda Mirza kaşlarını çatmış beni süzüyordu. beni süzecek kadar dikkatini çeken ne diye kendime baktığımda sporcu atletim ile kısa bir şort vardı. İster istemez utanmıştım. Tamam kısa kıyafetler giyiyordum ama yine de utanmıştım. Mirzaya baktığımda kafasını sağ sola salladı.
"bir şey mi oldu?" gözleri Aysima ile benim aramda gidip gelirken sormuştu.
" Ne gibi?" neyi ima ettiğini anlamamıştım.
"Merve diye niye bağırdın?"
"şey... aysima aşağıya inecekti de merdivenlerden tek inmesin diye Merve'yi çağırmıştım." kafasını olumlu anlamda salladıktan sonra Aysimayı kucağına aldı. kapıdan çıkmadan önce aklına bir şey gelmiş olmalı ki bana döndü ve üzerime kısa bir bakış attıktan sonra
" sende üzerini giyin, gel. Kısa giyme yoksa yürüyebilmek için bacakların olmaz."
dedikten sonra daha benim cevabımı beklemeden odadan çıktılar. ne demek kısa giyme ne demek yürüyebilecek bacakların olmaz benimde adım ARYA ise bende sana gösteririm MİRZA MİROĞLU !
▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲
Dolabımın karşısına geçtiğimde dolabımdan ne çok uzun ne de çok kısa hem de Mirza'yı çıldırtacak bir etek ile bir bluz aldım. Giyindikten sonra makyaj masama dizilen makyaj malzemelerimden alarak şeftali tonlarında bir makyaj yaptıktan sonra saçlarımı da doğal haliyle yani dalgalı bir şekilde omuzlarıma bıraktım. Yüksek olmayan topuklu ayakkabılarımı da giydikten sonra oda'dan çıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
