10.BÖLÜM 2.PART

61.2K 1.6K 179
                                    

Ve ben geldim. Uzun bir bölüm ile karşınızdayım. Aslında hafta sonu yayınlamayı düşünüyordum ama bazı nedenlerden dolayı olmadı o yüzden haftanın ilk günü yayınlabildim.  Not olarak Bölümde bir yer var orayı okumak istemeyen okuyucularım için (*) ile başlayıp (*) ile bitirdim. Yorum yapmayı unutmayın...

°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●°● 

  Bir kadının en mutlu günü düğün günüdür, düşünsenize sabah uyanıyor ve ilk defa ne giyeceğini biliyor.  

°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●                                                                                                                    

"Onlar sonuçta sana takıldı. Artık senin. Bundan itibaren de sen yok biz var. Senin olan şey benim. Benim olan şey ise senin. Takılardan daha da önemlisi Sen benimsin Ben senin.

  °●°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●°● 

          Gözlerimi karşımda bulunan Mirzaya çevirdiğimde az önce söylediği kelimeler tekrardan beynim de yankılanmıştı. ' Sen benimsin, Ben senin ! ' gözlerine baktığım da sanki benden bir şeyler  söylememi bekliyordu. Ama ben ne söyleyeceğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Gözlerimi kaçırıp bir şeyler söylemek için düşündüm ama hiç bir şey aklıma gelmiyordu. Alnıma değen dudaklar ile düşüncelerimden çıkmıştım. Mirza çok uzaklaşmadan bir ormanı andıran gözlerini gözlerime dikti.  

" Bir şeyler söylemene gerek yok. Hadi artık gir içeri ! "   diye söylediğinde aslında ne kadar şanslı olduğumu anladım. Mirza anlayışlı biriydi. Ne kadar     şanslı olduğumu anladım. Mirza anlayışlı biriydi. Ne kadar dışarıdan soğuk bir insan gibi dursa da. Mirza kapıdan çıktıktan sonra arabasının yanına gidip gözlerini bana çevirdikten sonra elleri ile içeri geçmem ile ilgili bir hareket yapmıştı. Mirzaya karşı el salladıktan sonra konağın kapısını kapatmıştım. Merdivenlerden yukarı doğru yavaş ve sessiz adımlarla çıktım.  Herkes odalarına çekilmişti. Odama vardığımda sessizce kapıyı açıp içeri geçtim. Karanlık odada yavaş ve sessiz adımlar ile yatağımın üzerine oturdum.  Karanlık oda da gözlerimi gezdirdim. Yarından itibaren bu oda da kimse kalmayacaktı. Belki de boşaltılır ve başka bir oda için kullanılır. Sonuçta Sultan Hanım'ın ne yapacağı belli olmaz. Yan tarafımda bulunan gece lambasını açıp dolabımın yanına ilerledim. Kapaklarını açtığımda en üst kısımda katlı olarak bulundurduğum kırmızı-siyah kareli pijamalarımı alıp banyonun kapısının önünde durdum . Işıkları açıp , banyoya girdiğim de üzerimde bulunan kıyafetleri çıkartıp pijamaları giydim. 

Aslında banyo yapsam rahatlardım ama çok üşeniyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aslında banyo yapsam rahatlardım ama çok üşeniyordum. Sabah erkenden kalkar yapardım. Banyodan çıktıktan sonra yatağımın örtüsünü kaldırıp içine yatmıştım. Bugün sanki daha çok sakindim. Belki de bugün burada son günüm olduğu içindi. Bu odada son günüm... Gözlerimi kapatıp kendimi uykuya bırakacağım zaman kapı açılmıştı. Toparlanarak gelen kişiye baktığım da , gelen babaannemdi. Üzerinde toz pembe geceliği vardı. Yavaş adımlarla yanıma geldikten sonra o da yatak örtüsünü kaldırıp , yanıma yattı. Kollarını açtığında direk göğüsüne yaslanmıştım. Aslında bugün babaannem değil de annemin olmasını çok isterdim. Annelerinin varlığı ile yetinmeyen o kadar çok insan var ki ! Annesine kötü davranan, yaşlanınca bir başına bırakan, annesine sevgisini belli etmeyen o kadar insan var ki ! Ben annemin yokluğunu hiç bir zaman tamamlayamam. En çok ihtiyacım olduğu zamanda annem yerine yengem vardı. Ne kadar yokluğunu hissettirmemeye çalışsa da annemin yerini tutmuyordu. Babaannemin sesi ile ona baktım.

Mardin DoktoruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin