Dans Makinesi

1.3K 103 57
                                    

''Yani sana her gün sarılmamı mı istiyorsun?'' Jiyong işaret parmağıyla kendini gösterirken sordu.

''Evet.'' Seungri sırıttı. ''Böylece buna alışacaksın ve artık senin için bu kadar garip bir şey olmayacak.'' Seungri aniden ofisteki koltuktan kalkıp kollarını açtı ve ona doğru yürümeye başladı. ''Hadi.''

''Ne---Saçmalama Seungri hayır--Bunu yapmayacağız.'' Jiyong kaşlarını çatıp sarışına baktı.

''Ahhh hadi ama hyung!''

''Bu saçmalık.''

''Değil!'' Seungri iyice masasına yaklaştı. ''İnsanlara dokunmayı ve sarılmayı uzun süreliğine kestin, şimdi de istemiyorsun.'' Masanın önünde durup sandalyesinde oturan adama baktı.

''Bana güvenmiyor musun?''

''Ne?''

''Beni duydun.''

Aslında neredeyse sürekli birliktelerdi ve eğer Jiyong ona güvenmediğini söylerse bu koskoca bir yalan olurdu.Jiyong eğer bir yerde iyi hissetmediğini söylerse çocuk onu saniyeler içinde oradan çıkarıyordu.Hep birlikte bara gitmeyi denediklerinde sürekli dışarı çıkmak isteyince bile bundan bıkmayıp, peşinde dolaşmaya devam etmişti.Ama her zaman Jiyong'a garip şeyler söylüyordu, adam bunlara garip diyordu çünkü böyle cümlelere pek alışkın değildi.

Eve gitmek ister misin?

İyi olduğuna emin misin, hyung?

Eğer yapmak istemiyorsan, zorunda değilsin.

Derin bir nefes al.

Umarım beğenmişsindir.

Bunu yapabilirsin.

Gülüşün hoşuma gidiyor.

Sana biraz yemek ayırdım.

Senin için yapabilirim.

''Anladım, tamam.'' Seungri arkasını döndü. ''Bana güvenmiyorsun.'' Jiyong bir cevap veremeden önce çocuk kendi masasına doğru yöneldi. ''Arkadaş olduğumuzu düşünmüştüm, en azından bana bu kadar güvendiğini sandım.Sanırım yanılmışım.''

Jiyong iç çekti.

Artık sürekli beraberlerdi ve Jiyong başka şeyler hakkında düşünmeye başlamıştı, Seungri'nin tüm bu saçmalıklardan sıkılıp kendi hayatına dönmek isteyebileceği ihtimali gibi.Bu olursa Jiyong kendini çok tuhaf hissederdi çünkü Seungri'ye alışmıştı ve alışmaya da devam ediyordu.Beraber çalışıyorlardı, yemekleri beraber yiyorlardı, beraber sinemaya gidiyorlardı -hala bir filmi tamamen izleyebilmiş olmasalar da-, hepsinden öte Seungri sürekli onu gülümsetiyordu ve çocuk etraftayken Jiyong gergin hissetmiyordu.

Ve bu garipti.

Çünkü Jiyong hep gergin hissederdi.

Bir adada mahsur kaldığınızı düşünün.Oraya inen bir uçağa ulaşırsanız kurtulabilirsiniz ve bunu bilerek adanın ortasında dikiliyorsunuz.Ama bir yandan ulaşmanızın imkansız olduğunu da farkındasınız çünkü uçak sizden çok uzakta.

Jiyong genelde böyle hissediyor gibiydi.

''Sorun ne?''

Seunghyun öğle yemeği için onlara bir restorana sürüklediğinde Youngbae Seungri'nin konuşmadığını farketti.Bu çok garipti çünkü Seungri'nin konuşmadığı tek an yemek yediği an olurdu ve yemeğiyle bile çok ilgili görünmüyordu.

You Can Have All My HoodiesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin