5-Ab-ı Hayat

25.8K 1.1K 55
                                    

      

        İYİ OKUMALAR ;

    ......

Sonunda Ateş Biricik'le beraber at binmeye gitmiş sanki çok hakkı varmış gibi bana da bir ayar çekmişti.Neymiş onları izlemek zorundaymışım çok istersem Nesli benimle otururmuş.Ama Fırat bana yaklaşmayacakmış..'Ne dinlerim ya sözünü'..

Alayla sırıtmaya başladığımda Ateş'le göz göze gelmiştim ve bana bakıp önce parmağını sallamış daha sonra da göz kırpmıştı...Bu onun tabiriyle 'seninle görüşücez' demek oluyordu.

Değişmişti aslında eskiden ışık saçan gözlerinde şimdi bir hüzün bulutu vardı.Hani insanın yüzü güler de içi kan ağlardı ya aynı öyleydi.Farkındaydım ama soramıyordum işte..Bunun adı gurur değildi zannımca, bunun adı neydi ona bir tarifim yoktu.

Affedebilir miydim ? İşte bu soru beni en çok yoran soruydu.Çünkü insanı cevabını bilmediği sorular yorardı.

Hissediyordum hala benden sakladığı bişeyler vardı..Yaklaşık dört yıldır görmüyor olsam bile ben onun bir bakışının anlamını,bir gülüşünün burukluğunu anlardım.Benim sevdiğim adam gülüşüne dünyaları sığdırırdı.O an eski bir anımızı tekrar yaşatmıştı dimağım ;

"Ya Ateş yeter bırak peşimi..Küsüm ben sana uyumam seninle ben gidip Ahu'yla uyuyacağım..Hıh !"

"Ab-ı Hayat'ım,Biricik'im,Gündüz Güneşim,gece ateşim yapma be, acı bu adama kızım ölüyorum uykusuzluktan kokundan uzakta uyuyamam bilmiyorsun sanki... Bir haftadır bugünü bekliyorum ben!"

"Yalaka mı oldun acaba Ateş Parça'm sen..Ay ama ben sana trip atıyordum yaa.Ateş Parça'm nereden çıktı !! Ahu duyarsa ağzıma küreği değil direk baltayı geçirecek eminim artık..."

"Demek Ahu he...Ulan ben hatuna hasret kalmışım bir haftadır kardeşim dedim güvenip sırtımı döndüm..Hatunumu saldı üstüme iyi mi ?!"

"Ama Ateş Parça'm deme öyle çok ayıp..O olmasa sen benim gibi güzel kızı nereden bulacaktın..Hayır bilirsin bulunmaz hint kumaşıyım adeta.." saçlarımı omuzlarımdan ittirirken kıkırtılarımı gökyüzüne saldığım o ortam da sesime eşlik eden adamım vardı ; Ateşten Parça'm vardı...

O bana Ateş Parçası dediğinde altında yatan imanın bilincinde de olsam anladığımı fark etsin istemedim.O gün ne kadar da mutluyduk oysa ki..

 Bir haftalığına mezunlar grubuyla tatile gitmişti.Ahu 10 erkeği yalnız başına tatile göndererek aptallık ettiniz deyip aklıma karpuz kabuklarını dolduruncaya kadar Ateş'le aramda bir sorun da yoktu aslında...Ona güvenin sonsuzdu da ah kenafir gözlü kadınlar...Sırf Ahu'nun dedikleri yüzünden onunla bir hafta konuşmamıştım gördüğüm yerde yolumu değiştirmiş o konuşurken kulaklarımı kapatmıştım..Sonrası tabi ki Ateş usulü bir bitiş olmuştu kolumdan tuttuğu gibi sarıp sarmalamış saçlarıma öpücükler kondurup kokumu içine çekmiş bana olan aşkını anlatıp durmuştu..

Şimdi özlüyordum o zamanları..Ateş'e kızgın değildim..Çünkü kızgın olsam çabuk geçerdi.Ama ben kırgındım kalbim onu gördüğümde hala göğüs kafesini zorluyordu..Hala onu sevdiğimi biliyordum da susuyordum işte..Bu saatten sonra olmazdı.

Güven bir ilişkinin en sarsılmaz taşıydı benim nazarımda.Güven veren insan sadık,saygılı ve sevgi dolu olabilirdi ve ben bilmem kaçıncı kez birine güvenimi kaybettim.Ailemden sonra sevdiğim adama olan güvenim de beni terk etti.Canımı yakan benim yaralarımı sarıp sarmalayıp beni ayağa kaldıran adamın bu kadar yaralaması ona olan güvenimi,sevgimi paçavra gibi kenara atmasıydı.

KALBİM SENİ BIRAKMAZ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin